Şair ve yazar Sennur Sezer, İstanbul ‘da, eşi ve yaklaşık 50 yıllık hayat yoldaşı Adnan Özyalçıner’le birlikte yaşadığı evde bu sabah hayatını kaybetti.
Radikal’de yer alan habere göre, Sennur Sezer, Türkiye ‘de gelmiş geçmiş en önemli kadın şairlerden biri olarak gösteriliyordu. Şairliğinin yanı sıra edebiyat ve edebiyat tarihi alanında da eserler veren; gerçek ve müstear isimle özellikle Yeşilçam’a çok sayıda senaryo yazan; çeşitli ansiklopedi ve antolojilerin oluşturulmasında payı bulunan Sennur Sezer, Türkiye sosyalist hareketinin ve işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olmaktan da hiç geri durmadı. Gençliğinde Taşkızak Tersanesi’nde çalışırken başladığı politik mücadelesini ömrünün son gününe kadar sürdürdü.
12 Haziran 1943’te Eskişehir’de doğan Sennur Sezer, 1959’da İstanbul Kız Lisesi’nin ikinci sınıfından ayrıldıktan sonra Taşkızak Tersanesi’nde çalışmaya başladı. 1965 yılında Varlık Yayınları düzelticiliğine geçti. 1967 yılında Adnan Özyalçıner ile evlendi. 1982 yılına kadar çeşitli yayınevlerinde ve ansiklopedilerde düzelticilik, metin yazarlığı yaptı.
Başta Evrensel gazetesi ve Evrensel Kültür dergisi olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlanan Sennur Sezer’in çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmış çok sayıda kitabı bulunuyor.
Sezer’in başlıca şiir kitapları şöyle: Gecekondu (1964), Yasak (1966), Direnç (1977), Sesimi Arıyorum (1982), Kimlik Kartı (ilk üç kitap, 1983), Bu Resimde Kimler Var (1986), Afiş (1991), Kirlenmiş Kağıtlar (1999), Bir Annenin Notları (Seçme Şiirler 2002), Dilsiz Dengbej (2001), Akşam Haberleri (2006), İzi Kalsın (2011)
‘BURUK ACI’
Sennur Sezer, eşi ve daimi yoldaşı Adnan Özyalçıner’in “Buruk Acı” isimli romanından aynı adla 1969’da sinemaya uyarlanan ve Türkan Şoray, Tanju Gürsu ile Muzaffer Tema’nın başrollerini paylaştığı film için yapılan Buruk Acı şarkısının da söz yazarıydı. Bir yanlışlık sonucu TRT arşivine söz yazarı olarak Türkan Şoray’ın kaydedildiği ‘Buru Acı’ güftesi, Türkiye’nin sözleri en çok bilinen şarkılarından birini yaratmıştı.
BURUK ACI
Gurbet içimde bir ok, her şey bana yabancı?
Hayat öyle bir han ki, acı içimde hancı?
Sevmek korkulu rüya, yalnızlık büyük acı
Hangi kapıyı çalsam, karşımda buruk acı?
Yıllar yılı gönlümde bir gün sabah olmadı?
Bu ne bitmez çileymiş, neden hâlâ dolmadı
Sevmek korkulu rüya, yalnızlık büyük acı
Hangi kapıyı çalsam, karşımda buruk acı.