Aylık Kadın Dergisi Turuncu 10. yılını kutluyor. 10. yılına özel bir sayı yayınlayana Turuncu Dergisi’nde bu sayıya özel olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül de özel bir yazı kaleme aldı. İşte Hayrünnisa Gül’ün ‘Turuncu-Bir Kızkardeşlik Hikayesi’ başlıklı yazısı…
Yayınlanmaya başladığı günden bu yana seviyeli, samimi ve hassas duruşunu değiştirmeyen Turuncu dergisi 10. yıl sayısıyla yoluna devam ediyor. Tam 10 yıl önce yayınlanmaya başlayan dergi, bir okul gibi pek çok kadın yazar yetiştirdi, yetiştiriyor.
Turuncu, kadınların sadece sağlık, bakım, çocuk, güzellik gibi konular değil, ülke ve dünya meseleleriyle, sanatla, edebiyatla, sinema ile de ilgilenebileceğini, hemen her alanda söyleyecek sözü olduğunu gösterdi. Okurlarına tepeden öğretici bir konumda bakmak yerine onları kızkardeşleri olarak gördü, kızkardeş yakınlığıyla onlarla dertleşti, hayattan öğrendiklerini paylaştı.
Okulda, evde, iş yerinde, dışarıda, tarlada, köyde, kıyı kentlerde, kenar mahallelerde kısacası kadının olduğu her yerde sesini duyurmaya çalıştı. Kadının anne olduğunu, bir kalbi olduğunu hatırlattı. Arkasında herhangi bir kuruluş olmadan tam 10 yıldır bağımsız yayıncılık anlayışını azimle sürdürdü. Bugüne kadar dergiye emek ve gönül vermiş, derginin hem okuru hem destekçisi olan yazar, akademisyen ve sanatçıların yanı sıra Cumhurbaşkanımızın eşleri Hayrunnisa Gül hanımefendi derginin 10. yıl sayısı için bir yazı kaleme aldı.
“Siyasetten edebiyata, sanattan ekonomiye kadar her alanda kadın bakışını ortaya koyan; toplumsal olayları kadın hassasiyetiyle irdeleyen Turuncu Dergisi, ne mutlu bize ki, yayın hayatında onuncu yılını doldurdu. Hanımlarımız için bir okul misyonu üstlenmiş olan Turuncu, aileyi önemseyen, değerlerimize sahip çıkan, popüler kültürden uzak yayın politikasıyla, ilk günden itibaren gönüllerimizde müstesna bir yer edindi.
Sadece kadın emeğiyle yayınlanan Turuncu Dergisi, hanımlarımızın gönül birliğinden doğan sinerjiyle ne güzel işler ortaya çıkabileceğini hepimize gösterdi.
Turuncu’nun yayın hayatında var olma serüvenini bu işe emek verenler “bir kız kardeşlik hikayesi” olarak tanımlıyorlar.
Bu vesileyle, ben de bu kız kardeşlik hikayesini yazanları sevgiyle selamlıyor; Turuncu’nun daha nice on yıllar bizi evlerimizde ziyaret etmesini diliyorum.”