Gulag Takımadaları Rusya’da

Edebiyat
Aleksandır Soljenitsin‘in eski SSCB döneminde yasaklanan "Gulag Takımadaları" adlı romanı okullarda "öğrencilerin okuması zorunlu" olan kitaplar arasına alındı. Rusya Eğitim ...
EMOJİLE

Aleksandır Soljenitsin‘in eski SSCB döneminde yasaklanan "Gulag Takımadaları" adlı romanı okullarda "öğrencilerin okuması zorunlu" olan kitaplar arasına alındı.

Rusya Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Aleksandır Soljenitsin’in 1973 yılında kaleme aldığı 3 ciltlik romanı "Gulag Takımadaları"nın özetinin üst sınıflardaki öğrenciler için müfredata alındığı kaydedildi.

Açıklamada, Soljenitsin’in çalışmasında "ülkenin 20. yüzyıldaki iç tarihindeki son derece önemli tarihsel ve kültürel hayati mirasını" içermesinden dolayı müfredata alındığı belirtilerek, söz konusu kararın 1 Eylül’de başlayan bu yılki eğitim yılı için geçerli olup olmayacağı konusunda bir bilgi verilmedi.

Döneminin en muhalif yazarları arasında bulunan ve 1970’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Soljenitsin’i eski SSCB hükümeti, 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında romanlarında ülkesini küçük düşürmekle suçlamıştı.

Soljenitsin’in üzerindeki devlet baskısı, özellikle 1973’te Paris’te yayımladığı Sovyet cezaevlerinde durumun anlatıldığı 3 ciltlik "Gulag Takımadaları 1918-1956" romanından sonra artmıştı. Kuzey Kafkasya’daki Kislovodsk’da 11 Aralık 1918’de dünyaya gelen Soljenitsin, eski Sovyet ordusunda 1939-1945 yılları arasında 4 yıl görev yaptı ve 1942 yılında yüzbaşı rütbesiyle 2. Dünya Savaşı’na katıldı. Cephedeyken yazdığı mektuplarda Stalin’i eleştiren Soljenitsin tutuklandı ve 8 yıl bir kampta hapis cezasına çarptırıldı.

Soljenitsin, eski SSCB’nin Adolf Hitler ile uzlaşma yolu bulmasının savaşı önleyebileceğini, bu yüzden Rus halkının savaştan dolayı yaşadığı yıkımdan Stalin’in Hitler’den daha fazla sorumlu olduğunu savunuyordu.

Savaş bittikten sonra Moskova yakınlarındaki bir cezaevine konulan Soljenitsin, 1950’de Kazakistan’da siyasal tutuklular için kurulan özel bir kampa gönderildi ve 3 yıl burada kaldı. Ünlü yazarın, Komünist Parti’nin yeni lideri Nikita Kruşçev tarafından başlatılan Stalin’in etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlar çerçevesinde hakları geri verildiği için Ryasan’da çalışmasına olanak tanındı.

1962’de "Ivan Denisoviç’in Bir Günü" adlı kitabını çıkaran Soljenitsin, bu öyküsünün başarısı üzerine kendini tamamıyla yazarlığa vererek, zorunlu çalışmayı anlatan Stalin karşıtı bu yapıtıyla Kruşçev’in takdirini kazandı ve 1 yıl sonra Sovyet Yazarlar Birliği’ne kabul edildi.

Ancak "Matrenin Dvor" ve "Dlya Polsu Dela" adlı öyküleriyle yeniden Komünist Parti’nin hedef tahtası durumuna gelen Soljenitsin, 1966’da ülke dışına çıkma yasağı aldı ve 3 yıl sonra da Yazarlar Birliği’nden çıkarıldı.

Rus hükümetinin, 1974 yılında Soljenitsin’in vatandaşlığını iptal ederek sınırdışı etmesinin ardından Avrupa turuna çıkan ünlü yazar, gittiği yerlerde,"ABD, dünyadaki yüce gönüllü ve en cömert ülkedir. Lütfen içişlerimize daha fazla müdahale edin" biçimindeki ifadesi, Komünistler’in son derece sert tepkisine neden oldu.

İsviçre’de 2 yıl kaldıktan sonra 1976’da ABD’ye yerleşen Soljenitsin, bu dönemde, Vietnam’a ABD müdahalesini destekledi ve Vietnam’da Amerikalı tutsakların köleleştirildiğini savundu. 1974 Portekiz Devrimi’ne karşı ABD’nin müdahale etmesi gerektiğini savunarak, ABD ve eski SSCB barışı hakkında yazan Amerikalı yazarları da sert biçimde eleştiren Soljenitsin, Rusya’nın ilk devlet başkanı Boris Yeltsin’in 1993 yılında parlamentoyu bombalaması için de "komünizmle mücadelede bu kaçınılmaz etap" ifadelerini kullanmıştı.