Erkek mahlası kullanan kadın yazarlar

Edebiyat
150 yılı aşkın bir süredir kadın yazarlar, okur nezdinde ciddiye alınmak ve satış kaygılarından ötürü erkek isimleri kullanıyor. Sadece onlar mı, erkek yazarlar da aşk romanları söz konusu olduğunda &...
EMOJİLE

150 yılı aşkın bir süredir kadın yazarlar, okur nezdinde ciddiye alınmak ve satış kaygılarından ötürü erkek isimleri kullanıyor. Sadece onlar mı, erkek yazarlar da aşk romanları söz konusu olduğunda “kadın kimliği”ne bürünüyor.

Brontë kardeşler 19’uncu yüzyılda kadın yazarlara önyargıyla yaklaşıldığını düşünerek, kitaplarını “Bell Biraderler” mahlasıyla yayımlamıştı. O günden bu yana bir buçuk asrı aşkın süre geçmesine rağmen kadınlar hâlâ aynı endişeyle karşı karşıya.

“Ana karakter erkekse ya da kitap bilimkurgu/aksiyon gibi erkeklere hitap eden bir türdeyse kimi zaman bir kadın yazarın, takma erkek ismi kullanması kitabın satışına olumlu yansıyabiliyor” diyor Penguin editörü Anne Sowards. Yapılan bir araştırmaya göre, erkek okurlar hemcinslerini okumayı tercih ederken, kadınlar da kitabını aldıkları yazarın cinsiyetini önemsiyor. “Yeni bir yazarı piyasa çıkaracağımız zaman, her tür handikaptan kaçınıyoruz” diye anlatıyor Sowards. “Bir kitabın çoğunlukla erkek okurlara hitap edeceğini düşündüğümüzde, o kitabın kapağının, baskısının ve hatta yazarın isminin bile erkeklere hitap etmesine çalışıyoruz.”

Bilimkurgu hariç, kurgu dalında okurun ağırlıklı yüzdesini kadınlar oluşturuyor. Nitekim bilimkurgu türünde de erkek ismi kullanan birçok kadın yazar var. Örneğin 1970’lerde büyük bir çıkış yapan James Tiptree Jr.‘ın, 1976’da gerçek isminin “Alice Sheldon” olduğunu açıklamasıyla, kitap satışlarında düşüş yaşanmıştı. Öte yandan sadece kitabın yazarının değil, ana karakterin de erkek olması büyük önem arz ediyor.

Harry Potter’ın yayıncısı Bloomsbury de, serinin ilk kitabı piyasaya sürülmeden Rowling’e bir müstear kullanmasını öğütlemiş. “12 yaşında bir çocuk Joanne Rowling diye bir yazarın kitabını alır mıydı? Yoksa J.K. Rowling ismini mi tercih ederdi?” diye soruyor bilimkurgu yazarı ve Amerika Bilimkurgu ve Fantezi Yazarları Başkanı John Scalzi. “Bir kitle oluşturmayı başardığınız takdirde sırtınız yere gelmez. Mesela J.K. Rowling’in aslında bir kadın olduğu ortaya çıktığında dahi Harry Potter kitapları satmaya devam etti.”

Bugünlerde internet kullanımının yaygınlaşması, konferans ve paneller sayesinde yazarın  kimliğini (cinsiyetini) gizlemesi zorlaşıyor. Öte yandan birçok kadın da erkek ismi altında yazmayı reddediyor. Mesela korku kitapları yazan ve bir zombi üçlemesi olan “Newsflesh”in yazarı Seanan McGuire, başlarda Mira Grant mahlasını kullanmış, birçok yayınevi tarafından reddedilmiş, ancak kitabını basmayı başardığında, bir okuyucu kitlesi oluşturmakla kalmamış, ilk iki kitabı birçok ödüle aday olup üçüncü kitabı çok satanlar listesine girmişti. Editörler müstear baskısını üzerinde hissedenlerin yalnızca kadın yazarlar olmadığına dikkat çekiyor: “Aşk romanları müptelaları, okumuş oldukları kitapların yazarlarının kaçının aslında sandıkları gibi bir kadın değil de erkek olduklarını bilseler, şaşarlar.”

Radikal