Murat Belge’ye göre, ince bir mizahla ama ciddiyeti de elden bırakmadan yazan, Ahmet İnam’a göre, obsesif bir tutarlılıkla dünyalar kuran İhsan Oktay Anar, Elif Şafak’ın Pinhan ve Şehrin Aynaları romanlarına da ilham vermiş.
Kalemiyle farklı bir dünya inşa etmeyi başaran nadir yazarlardan biridir İhsan Oktay Anar. Onun romanlarında iç içe geçer tarih, bilim, teknik ve mizah. İçselleştirdiği bilgi birikimi ve diliyle de farkındalık yaratan yazarı, ilk romanı Puslu Kıtalar Atlası’yla keşfetmiş ve müptelası olmuştur birçok okur.
Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi olan İhsan Oktay Anar ve yazını, İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü tarafından düzenlenen bir sempozyumda tartışıldı. 25 Ocak Cumartesi günü, Santralistanbul’da yapılan “Tarih kadar hayal, rüya kadar gerçek” adlı sempozyum, Osmanlı müziği icra eden Bezmârâ topluluğunun konseriyle başladı. Ardından Murat Belge ve Ahmet İnam açılış konuşmalarını yaptı. Murat Belge, Anar’ın yazarken ince bir mizah kullandığına ancak ciddiyeti de elden bırakmadığına değindi. Felsefeci Ahmet İnam ise İhsan Oktay Anar’ın dünya kurma çabasına hayran olduğunu belirterek başladı söze. “Anar’da obsesif diyebileceğim bir tutarlılık var. Edebiyatımızda tutarlılığı olan başka bir dünya kurucusu bulmak zor. Anar’ın bilinçdışından gelen etkilerle yazdığını düşünüyorum. Aklın ve bilginin çok müdahale ettiği, ticari bakışla kurgulanmış romanlar yazmıyor o. Tabii ki romanlarında çok teknik bilgiler var. Ancak yazar o bilgileri içselleştirdiği için yazılar bilinçdışı bir biçimde akıyor.”
Daha sonra Gürsel Korat ve Elif Şafak, romancı gözüyle Anar’ın kitapları hakkında konuştular. “Anar, sınırda ve iktidar olamamış kişileri anlatıyor. Onun romanlarında bilim, efsunlu bir dünya ile iç içe geçmiştir” diyen Gürsel Korat, Anar’ın romanlarında kadınlara yer vermemesi hakkında ise şunları söyledi: “Kadınlar bazen cismen Anar’ın romanlarında yer alsalar da ruhen kesinlikle yoklar. Bence İhsan Oktay Anar’da ciddi bir kadınsızlık hâli var.”
İyi bir İhsan Oktay Anar okuru olduğunu söyleyen Elif Şafak, “Pinhan ve Şehrin Aynaları’nı yazarken Anar’ın dilinden ve üslubundan etkilendim” dedi. Şafak, Anar’ın kişiliği hakkında da konuştu: “O, sadece kurduğu dünyayla değil, kişiliğiyle de etkileyici. Okurlarına mesaj vermek gibi bir kaygısı yok. Ne okurunu ne de başka yazarları eziyor.”
Daha sonra kürsüye çıkan diğer konuşmacılar da yazarı çeşitli yönleriyle anlattı. Etkinlik kapsamında açılan sergide ise Kitab-ül Hiyel’deki üç makinenin maketi, Suskunlar’daki enstrümanlar, Amat kalyonunun rotası ve roman kahramanlarının maketlerinin de içinde yer aldığı nesneler sergilendi.