Divan Edebiyatı Vakfı Açıldı

Edebiyat
Yahya Kemal, bir rubaisinde "Sönmez seher-i haşre kadar şi’r-i kadim/ Bir meş’aledir devr edilir elden ele" diyor. Üniversitelerde ‘eski edebiyat’ ya da ‘klasik...
EMOJİLE

Yahya Kemal, bir rubaisinde "Sönmez seher-i haşre kadar şi’r-i kadim/ Bir meş’aledir devr edilir elden ele" diyor. Üniversitelerde ‘eski edebiyat’ ya da ‘klasik Türk edebiyatı’ anabilim dallarında okutulan divan edebiyatı, yıllar süren gayretlerin ardından, nihayet özel bir ‘çatı’ya kavuştu.

Mütevelli heyeti başkanlığını Prof. Dr. İskender Pala’nın yaptığı Divan Edebiyatı Vakfı, önceki gün Üsküdar’da açıldı. Vakfa ev sahipliği yapan Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi’nin bahçesini dolduran davetliler arasında İstanbul Milletvekili Hüseyin Besli, Beşir Ayvazoğlu, Hüseyin Kutlu gibi isimler de vardı.

Son yıllarda yayınladığı kitaplar ve yaptığı çalışmalarla divan edebiyatı denince akla gelen ilk isimlerden olan İskender Pala, vakfın başkanlığını yürütse de, bu ‘hayal’ üç akademisyenin gayretleriyle gerçekleşmiş. Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nihat Öztoprak, açılışta yaptığı konuşmada, uzun yıllara dayanan bir arzusunu gerçekleştirmenin haklı gururunu taşıyordu. Geçtiğimiz yıl ilk sayısı çıkan ‘Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi’nin yazı işleri sorumluluğunu da yürüten Öztoprak, vakfın çıkış sürecinden bahsetti: "Bu alandaki hayalimi farklı zaman ve mekânlarda dile getirdim. İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömür Ceylan ile İskender Pala da ‘Bu hayali birlikte gerçekleştirebiliriz’ dediler ve bugünlere geldik."

Açılışta bir ‘düğün sahibi’ telaşıyla davetlilerle ilgilenen İskender Pala da deyim yerindeyse uzun yıllardan sonra evlat hasretini sonlandıran ‘taze’ bir babanın heyecanını taşıyordu. Vakfın kuruluşuna, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de çok ciddi katkıları olmuş. Anıtlar Yüksek Kurulu’nun izni ile vakfa tahsis edilen Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi’ni restore ettirmişler. Pala, Kanuni’nin vezirlerinden Rüstem Paşa’yla ilgili bir anısını anlatıyor: "Seminerlerde Rüstem Paşa’nın aleyhinde şeyler söylerdim. Meşhur ‘kehle-i ikbal’ (ikbal biti) meselesine, rüşvet aldığına, düzenbaz olduğuna dair şeyler anlatırdım. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yer istediğimizde de burayı tahsis ettiler. Yani Rüstem Paşa, bir nevi sponsorluğumuzu yapmış oldu. Ben de onun ruhaniyetinden özür dilemek zorunda kaldım."

İskender Pala, vakfın amacını ve faaliyetlerini ise şöyle sıralıyor: "Sahasında bir ilk olan Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi’ne devam edeceğiz. Kaliteli ve akademik ağırlıklı bir çalışma olacak. Vakfın, herkesin yararlanabileceği bir yer olmasını istiyoruz. Hem üniversitelerin eski edebiyat alanında araştırma yapacak yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin hem de bu alanla ilgili herkesin kullanabileceği bir mekân olacak. Üniversitelerde referans kabul edilen bir kurum olmayı hedefliyoruz. İleride üniversiteye kadar gidecek bir vakıf olmayı istiyoruz."

Udi Osman Nuri Özpeker ile Münip Utandı’nın zaman zaman davetlilerin de eşlik ettiği bir fasıl icra ettikleri açılış töreninde, Nihat Öztoprak, vakfın ilk etkinliğini de duyurdu. Buna göre, 19 Haziran saat 19.00’da vakfın faaliyetleriyle ilgili bir toplantı yapılacak.

Eski edebiyata özgü bir araştırma dergisi

Yılda iki yayın yapmayı hedefleyen Divan Edebiyatı Araştırmalar Dergisi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü Prof. Dr. Nihat Öztoprak yapıyor. Danışma Kurulu’nda Cem Dilçin’den Ali Fuat Bilkan’a, Emine Yeniterzi’den Mustafa İsen’e Günay Kut’tan Kemal Yavuz’a kadar pek çok üniversiteden akademisyen yer alıyor. Derginin en önemli özelliği, tamamen ‘eski edebiyat’ alanında araştırma, makale ve yazılara yer vermesi. İlk sayısında ağırlıklı olarak ‘kıdemli’ akademisyenlerin makalelerinin yer aldığı dergi, alandaki müstakil süreli yayın boşluğundan muzdarip genç araştırmacılar için de yeni bir adres olma amacını taşıyor. Öztoprak, dergiye özgün çalışmaları beklediklerini söylüyor.

Zaman