İslami kesimin önde gelen kalemlerinden Milli Gazete Yazarı Mehmet Şevket Eygi, dünkü köşesinde ilginç bir konuyu kaleme aldı. “Feministlerin saçma inanç, görüş ve iddialarına karşı çıkmam; zihnimin berraklığının ve zindeliğinin birinci alametidir” diyen Eygi, “İslam Feminizmi sapıklıktır” görüşlerine yer verdi. İslamcı feministlere yönelik eleştiri getiren Eygi; “Şimdi birkaç İslamcı Feminist camilerimizdeki o ismet, hicab, edeb, hayâ kafeslerini ve perdelerini çıkarttırıyor. Bu çılgın İslam Feministleri işgal kuvvetleri kumandanı General Harrington’u da geçtiler. İslam dini ilahî dindir, onun hükümlerinin kaynakları Kur’an, Sünnet, icmâ ve kıyas’tır. İslam Feminizmi sapıklıktır” ifadelerini kullandı. Kadın ilahiyatçılar ise bu görüşlere karşı çıktı.
‘Kadınların hakkını savunmak sapıklık değildir’
Prof.Dr.Beyza Bilgin (İlahiyat Uzmanı)
Peygamberimiz zamanında kadın ve erkekler aynı mekanda ibadet etmekteydi. Camilere perde konması veya kadınların cami dışına çıkarılması peygamberimizden sonra gelişen meseledir. Feminizm yeni bir tabirdir. Şayet kadın korumacılığı, kadınların hak ve hukukuna saygı olarak düşünülüyorsa Kur’an ile asla ters düşmez. Çünkü İslam öncesi kadınlara yönelik haksızlıkları geri getirmemek için konulmuş kurallar vardır. Bu perspektiften bakılırsa İslam feminizmi sapıklık değildir. Kur’an da sadece bir ayette perde kelimesi geçmektedir.
‘Kadınlar kendilerini camiden kopuk hissetmesin’
Kadriye Avcı Erdemli (Eski İstanbul Müftü Yardımcısı)
Peygamberimiz döneminde kadın ve erkekler aynı mekanda ibadet ediyordu. Osmanlı döneminde ise camilere mahfiller yapıldı. Kadınlara ve hünkarlara özel yapılan bu mahfillerde kadınlar caminin ana unsurlarını (mihrap-minber) görerek, kendini camide olduğunu hissederek ibadet ediyordu. Bugün pratikte yanlış bir uygulama söz konusu. Kadınlar kendilerini camilerden kopuk hissediyor. Feminizm, kadınların eğitim, hukuk ve miras gibi haklarını korumak ise sapıklık içermez. Feminizmin çıkış noktası hak aramaktır.
Gazetevatan