Kamuoyunun yakından tanıdığı ilim adamları bir araya gelerek Türkiye Alimler Birliği’ni kurdu. Toplumda sahih bir din algısı oluşturmak için çalışacak olan Türkiye Alimler Birliği, sosyal gidişata tavsiyelerle ve bilgilerle de destek olacak. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer ‘Yanlışlara dikkat çekecek, doğruları alkışlayacağız’ dedi. Beşer, amaçlarını ‘En önemlisi, önce kendi aramızda doğru düşünüp düşünmediğimizi tartışıp karara bağlayacağız, sonra da yerine ve zamanına göre gerekli araçlarla bunu herkese duyuracağız. Bizim yaptığımız işin dünyada pek çok örnekleri var. Onlar ne yapıyorlarsa bizler de aynı şeyleri, bölgesel ölçüde yapmaya çalışacağız’ diye anlattı.
Prof. Beşer, ‘Bir İslam âliminin misyonu ne ise, Türkiye Âlimler Birliği’nin misyonu da onun maksimize halidir’ dedi. Henüz başlangıç aşamasında olan Türkiye Alimler Birliği’nin ilerleyen süreçte toplumsal barışa katkı sunmak için girişimlerde bulunması beklendiğini belirten Prof. Beşer, ‘Şahsım adına konuşuyorum ama böyle önemli konularda beyanatımız olmayacaksa daha ne yapacağız? Elbette olacak. İslam bir barış dini değil mi? Ne gerekiyorsa yapılacak’ ifadelerini kullandı.
Beşer, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Uzun bir fetret döneminden sonra İslami ilimler bir süre el yordamıyla kazanılmaya çalışıldı. Yeterince örnek insanlar yoktu, istişari kuruluşlar eksikti. Bir âlim için en tehlikeli durum, kendi vadisine girip başka vadilerde olan bitenleri görememesi, fikirlerini danışıp tartışmaması ve her halükarda kendisinin haklı olduğunu sanmasıdır. ‘
Kamuoyunun fikirlerinden yararlandığı pek çok önemli İslam aliminin bu birlik çatısı altında birleştiğini hatırlatan Prof. Beşer, ‘Raşit Küçük, Mehmet Savaş, Halil Gönenç, Yaşar Kandemir, İsmail Lütfi Çakan gibi büyüklerimiz var. Değerli kardeşimiz Nurettin Yıldız var. Daha katılacak olan değerli âlimlerimiz var. Biz de bu işin bir neferiyiz’ diye konuştu.
Yenişafak