Gülen, THKP-C militanıyla aynı hücrede kalmış!

Din Adamları
canlı yayını izlemek için tıklayın İzmir Cezaevinde Fethullah Gülen ve bir THKP-C militanının aynı hücrede kaldığını ifade eden Tezcan, bu detaya romanı Sarı’da yer verdiğini anlattı. Şimdiye de...
EMOJİLE

canlı yayını izlemek için tıklayın İzmir Cezaevinde Fethullah Gülen ve bir THKP-C militanının aynı hücrede kaldığını ifade eden Tezcan, bu detaya romanı Sarı’da yer verdiğini anlattı. Şimdiye dek bilinenin aksine, Gülen ile aynı hücrede kalan THKP-C militanının, Gülen için, “gerçekten iyi konuşuyordu, biraz daha yanında kalsam, bu adam beni yoldan çıkarırdı” diyerek koğuşunu değiştirdiğini söyledi.

Sıra dışı bir imam hatip hikayesini içeren romanını anlatırken, göz yaşlarına da hakim olamayan Tezcan şöyle konuştu:

THKP-C MİLİTANI VE GÜLEN’İN KARŞILAŞMASI

“Fethullah Hoca da anılarında anlatıyor; İzmir Cezaevi’nde denge için, solcular içeriye alınırken, komünistler içeriye alınırken buna denge olsun diye Nurcuları da alıyorlar. 54 Nurcu. Bunların en meşhuru o dönemde Said Nursi Hazretleri’nin avukatlığını yapmış olan Bekir Berk. İçlerinde Fethullah Hoca da var. Hücreye koyuyorlarmış. Gerekçesi yok, alıyor götürüyor 2 gün, 3 gün hücreye koyuyorlar. İçeride tuvalet yok, tuvalet dışarıda ve iki günde bir tuvalet izni veriliyor. Orada bir THKP-C militanı Kadir’i de Fethullah Hoca’yla aynı hücreye koyuyorlar. 3 gün. Fethullah Hoca’nın anlatımına göre üçüncü günden sonra Nurcuların kaldığı koğuşa geliyor o militan ben burada kalacağım diyor. Fethullah Hocaefendi ‘Onlar aramıza göndermişlerdi onu’ diyor. Ama ben o dönemde o cezaevinde kalmış bir başka THKP-C militanının anlatımını dinledim. Kadir etkilenmiş Hocaefendi’den. Döndüğünde yatağını toplamış, ‘ne yapıyorsun?’ demişler, ‘Ben öbür koğuşa gidiyorum, öbürlerinin yanında kalacağım’ demiş. Karşı çıkmışlar, engellemeye çalışmışlar ama gitmiş. Kendi aralarında toplanıp karar almışlar, ‘Bundan sonra hiç kimse Nurcularla konuşmasın, etkiliyorlar’ diye.”

KİTABI ANLATIRKEN AĞLADI

“İmam Hatip’li günlerimizde bize bazı hocalarımız söylerdi. “hiç öyle heveslenmeyin, Yüksek İslam dışında, sonradan İlahiyat oldu başka okula gidemezsiniz.”Ama ben ilkokuldan itibaren yazar olmak, edebiyatçı olmak istiyordum. İmam olmak gibi bir niyetim yoktu. Mühendis doktor olmak isteyen arkadaşlar vardı ama gidemezsiniz. Halk arasında ölü yıkayıcı, ölü gömücü diye alay edenler de oluyordu. Biz yaşadık onu. Kaymakamın İmam Hatip’i atlayıp Ticaret Okulu’nun bayramını kutlamasını biz yaşadık ve gerçekten ağladık orada… O gün o acıyı yaşadık biz.”

A Haber