Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Bugün Suriye, Yemen, Filistin, Afganistan, Irak, Libya, Arakan, Doğu Türkistan’da oluk oluk Müslüman kanı akıtılıp Müslümanlara zulüm edilirken, bir taraftan da Türkiye, ABD’nin başını çektiği bir ittifak tarafından denizden ve karadan stratejik olarak hızla kuşatılmaktadır.
PKK terörü ile Türkiye hırpalanmaya çalışılırken diğer taraftan Doğu Akdeniz’deki petrol yataklarından ülkemizi mahrum etmek için Şer İttifakı işbirliği içindedir. Türkiye’yi çevreleme politikaları kapsamında Haçlı ve Siyonist ittifakının donanmaları Doğu Akdeniz’de yığınak yapmakta, müşterek tatbikatlar yaparak Türkiye’ye gözdağı vermektedirler.
- Türkiye’nin kendini savunma hakkı olarak sipariş ettiği S-400 füzelerini almasına engel olmak istiyorlar, Kongre’den Türkiye’ye yaptırım kararları çıkarmaya çalışıyorlar.
- Parasını ödediği ve proje ortağı olduğu F-35 uçaklarını vermek istemiyorlar.
- İngiltere Kıbrıs Rum Kesimindeki üslerinde bulunan uçak sayısını artırarak 121 adet F-35B göndermek için Rumlarla anlaşma yapıyor.
- ABD, Yunanistan’a destek amacıyla Ege adalarındaki üslere destek verip askeri gücünü artırıyor. Yunanistan’ın Dedeağaç kentine 700 araç, konteyner ve ekipman ile 2.500 askerden oluşan bir sevkiyat gerçekleştirip yeni nesil radar sistemi kuruyor.
- Anlaşmalara göre adalarda askeri güç bulundurmaması gereken Yunanistan tam aksine her geçen gün buraları yeni güçlerle tahkim ediyor.
- ABD işbirlikçisi Birleşik Arap Emirlikleri de bunlarla beraber tatbikatlara katılıyor. Bu tatbikatta İsrail ve İtalyan F-35’leri vızır vızır uçuyor. İtalya, Girit’e F-35 indiriyor!
- Kıbrıs Rum yönetimi, Fransa’ya deniz üssü verilmesi için askeri anlaşma imzalıyor.
Anlaşmaya göre Fransa donanması, Rum sözde parsellerindeki doğalgaz çalışmalarının güvenliğini de sağlayacak; çakışan alanlara yönelik muhtemel Türk müdahalelerini de göğüsleyecekmiş.
- ABD etnik ve bölgesel ayrımcılığı destekleyerek, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırında PKK / YDP koridoru oluşturarak PKK/PYD teröristlerini koruyor, kolluyor, gırtlaklarına kadar silahlandırıyor.
- Dünya’da büyük katliamlara imza atmış olan Batı, sözde Ermeni soykırımını her yıl Nisan ayunda ısıtarak Türkiye’nin önüne getiriyor.
- ABD S-400’leri alma diye Türkiye’ye baskı yaparken, Rusya Esed zalimine İdlib’i Türk gözlem noktalarının yakınına kadar bombalatarak alımdan vazgeçmememiz için bize gözdağı veriyor.
- Avrupa Parlamentosu’nda ‘Türkiye Raporu’ ile ilgili yapılan oylamada, PKK’nın Avrupa terör örgütü listesinden çıkartılmasını, Kıbrıs’tan Türk askerini çekilmesini, Ayasofya’nın kesinlikle camiye çevrilmeyip müze statüsünün korunmasını, Mersin’de inşa edilecek Akkuyu nükleer güç santralinin inşa planlarının durdurulmasını, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile tam, geçerli ve ayrım yapmadan iş birliği yapılmasını istiyorlar.
- Türkiye aleyhinde her türlü yola başvuran batı medyası bir haçlı dayanışması içerisinde hareket etmektedir. Alman Deutsche Welle, İngiliz BBC, Fransız France-24, Amerika’nın Sesi Radyosu ortaklaşa Türkçe YouTube kanalı kurduklarını, daha sonra da Türkçe haber kanalı kuracaklarını açıkladılar.
Şer İttifakı, Müslüman bir Türkiye’nin İslam dünyasını ayağa kaldıracak, mazlumların umudu yegâne ülke olduğunu biliyor. Türkiye’yi soluksuz bırakıp diz çöktürerek Kıbrıs’ın Türkiye’den koparılmasını, denizlerdeki münhasır ekonomik alanlarımızın elimizden alınmasını, Ermeni soykırımı yalanının Ankara’ya kabul ettirilmesini, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın yağmalanmasını hedefliyorlar. Türkiye’yi bir sömürge ülkesi olarak görüp küstahça taleplerde bulunuyorlar.
Haçlılar ve İslam düşmanı PKK’lılar konu İslam ve Türkiye olunca tek vücut olup birlikte saldırmaya devam ediyorlar. Türkiye’nin İslam coğrafyasının geleceğini belirleyecek kadar güçlenmesini önlemeyi hedefliyorlar. ABD ekseninde devam eden bu ittifakta; İsrail Yunanistan, Güney Kıbrıs ve AB var. Filistin’i cehenneme çeviren İsrail’e, ses çıkarmayan Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez’in kukla emirlikleri de bu küfür ittifakına destek vermektedirler.
Bütün bunlarla yapmak istedikleri şey, bütün hızıyla devam eden küresel savaşta, Türkiye’nin Alem-i İslam’da yeni bir ümit olmaya başlaması, hem Batılı emperyalist güç odaklarını hem de İslam dünyasındaki kukla işbirlikçilerini telaşlandırmaktadır. Bu şer ittifakın hedefi, Türkiye’nin önünü kesmektir. Türkiye’nin aldığı yeni pozisyondan rahatsızdırlar. Bölgeye hakim olmak isteyen güçlerin önce Türkiye’yi halletmesi gerektiğine inandıkları için Türkiye’yi Çevreleme/Kuşatma Projesini uyguluyorlar.
İslam coğrafyası şu an büyük bir karmaşa içerisinde problemlerle boğuşuyor. “Küfür tek millet olmuş” Müslümanlara zulmediyor., Dünyayı yeniden tanzim etmek isteyen Batı ve ötekiler, Siyonizm’in güdümünde bir “Arap NATO”” sunu gündeme getirirken Arapları ve diğer İslam ülkelerini bir engel olarak görmüyorlar. Türkiye’nin İslam dünyası içerisinde artan bir ivmesi olduğu için, Batı’nın İslam’a karşı başlattığı küresel mücadelenin odağında Türkiye bulunmaktadır. Ortadoğu, Afrika ve Asya kıtasında yeniden bir aktör haline gelen, dünyadaki mazlum halkların ve Müslümanların uyanışına vesile olan Türkiye’ye bir mesaj veriyorlar.
Müslümanların teslim alınmak istediği bir dünyada yaşıyoruz. Dünyayı ve bölgeyi yeniden şekillendirmek istiyorlar. İslam dünyasında ve özellikle Ortadoğu coğrafyasında kavmiyetçi ve mezhebi asabiyetlerle sınırlar sarsılıyor, emperyalistler ve onların yerli kuklaları saltanatlarını devam ettirmek için her türlü melaneti işliyorlar. Türkiye’ye diz çöktürdükleri zaman İslam dünyasına da diz çöktüreceklerini biliyorlar.
Rabbimizin buyurduğu gibi, “İnkâr edenler de birbirlerinin yakın ve velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur.” (Enfal, 73). Geldiğimiz noktada, artık ciddi bedeller ödeyerek değerlerimiz üzerine inşa edilmiş bir yapıyla bu sıkıntılardan kurtulmak mümkün olacaktır.
Bu ümmetin, bu milletin yeniden bir saadet çağı üretmesini istiyorsak, tekrar değerlerimize dönmek mecburiyetindeyiz.
Bizler adaletin ve merhametin çocukları olarak yeniden bir saadet çağı üretmek için memleket sevdalısı yeni bir nesil, yeni fikirler, yeni ufuklar açmak için çalıştığımız takdirde, bize yapılan her türlü düşmanlığın Allah’ın izniyle üstesinden gelecek bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda onurumuzla yaşamaya devam edeceğiz.