Ülke çapında katliam protestoları sürüyor

Stklar
Mısır ve Suriye’deki katliamlar, yurt genelinde yapılan miting ve gösterilerle protesto edildi.  Ankara Sıhhiye Meydanı’nda Mazlum Mısır Halkıyla Dayanışma Platformunca “Mısır İ...
EMOJİLE

Mısır ve Suriye’deki katliamlar, yurt genelinde yapılan miting ve gösterilerle protesto edildi. 

Ankara Sıhhiye Meydanı’nda Mazlum Mısır Halkıyla Dayanışma Platformunca “Mısır İçin Direniş İnsanlık İçin Diriliş Mitingi” düzenlendi. 

Mitinge Hak-İş, Memur-Sen, Mazlum-Der ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyeleri ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen vatandaşlar katıldı.

Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, burada yaptığı konuşmada,  Kahire’den Şam’a, Kaşgar’dan Gazze’ye, Mali’den Arakan’a bütün dünya mazlumlarına selam gönderdi. 

Gündoğdu, “Mısır’da, Suriye’de insanlar katlediliyor, insanlık yok ediliyor, demokrasi, insan hakları ve insan onuru çiğneniyor, seyirci kalmayacağız, sessiz durmayacağız” ifadesini kullandı. 

Mısır’da ve Suriye’de yaşanan vahşete, akıtılan kanlara, yitip giden canlara sırtını dönenler, gözlerini kapayanlar olduğunu bildiren Gündoğdu, şöyle dedi:

“BM ya susuyor ya da konuştuğu işe yaramıyor. Bu yapısıyla da ancak ‘Kirleşmiş Milletler’ olarak iş görüyor. AB seyrediyor ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor, ABD darbe diyemiyor ve menfaatim nerede diye bakıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi kimi Körfez ülkeleri vahşete para desteği veriyor. Kimi Körfez ülkeleri de demokrasi kabusu görmemek için darbecileri kutsuyor. Siyonist İsrail, Müslüman kanının akmasından zevk duyuyor, darbecilere askeri istihbarat dahil her türlü desteği sağlıyor, bütün bu ülkeler, 21. yüzyılın Firavunu Sisi’yi destekliyor. Ey darbe destekçileri, ey zalim şakşakçıları, ey mazlum avcıları sizden medet ummuyoruz, sizde insanlık ve haysiyet olmadığını biliyoruz. Müslüman coğrafyada bu zulmü ve vahşeti, imani idrakin ve Muhammedi kardeşliğin bitireceğine inanıyoruz. ‘Medet Allah’ diyoruz. Yardım Allah’tandır diyoruz.”

“Hesabını vereceksin…”

Gündoğdu, “Kimyasal silahla binlerce sabiyi öldüren cani Esed, iktidar uğruna katlettiğin 100 bin insanın hesabını vereceksin. Baltacılarıyla, keskin nişancılarıyla masum bedenlere ölüm yağdıran katil Sisi, tetikçiliğini ve kuklalığını ispat adına şehit ettiğin 15 bin masum için hesaba çekileceksin” ifadesini kullandı. Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sıhhiye’den yükselen sesimiz Mısır, Suriye, Arakan, Filistin ve Türkistan için direniş, bütün insanlık için yeni bir diriliştir. Bütün masumların özgür geleceğidir. Dünyada yeni bir özgürlük ve adalet hareketinin doğuşudur. Herkes duysun ve bilsin ki Mısır’ın mazlum halkı, Adeviyye Meydanı’nda silaha sarılmadan, fitneye bulaşmadan, inanarak ve Rabbine sığınarak dünyadaki zulmü sona erdirecek, İslam coğrafyasında hakkın galip gelmesini, batılın sona ermesini sağlayacak idrake hayat veriyor. İnsanlık için yeni bir çığır açıyor. İşte bu yüzden diyoruz ki Mısır halkı başta olmak üzere mazlumlar ya kazanacak ya kazanacak. Küresel oyunları, küresel senaryoları, küresel tuzakları hep birlikte bozacağız. Hep birlikte Mısır için direniş, insanlık için diriliş diyeceğiz, aklımızla yol alacağız, gönüllerimizle, mazlum dayanışmasına köprü olacağız.”

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan da Ortadoğu’nun adeta bir kan denizi haline geldiğini söyledi.

İnsani ve vicdani bütün ilke ve değerlerin yok sayıldığını ifade eden Arslan, “Tüm dünyanın gözleri önünde Mısır’da, Suriye’de katliam yapılıyor, insanlık bu katliamlara sessiz, itiraz edemeyecek kadar yüreksiz, hatta tarihe tanıklık yapamayacak kadar da mecalsiz. Yazıklar olsun bu katliamlara seyirci kalan uluslararası topluma ve devletlere. Yazıklar olsun ekonomik ve siyasi çıkarlarını milyonlarca insanın yaşamından daha değerli görenlere” diye konuştu.

Hak-İş olarak Mısır’da, Suriye’de yapılan katliamları, katliamlara sessiz kalanları lanetlediklerini bildiren Arslan, şöyle devam etti:

“Bu mesele sadece Mısır’ın meselesi değildir. Kahire’nin, İskenderiye’nin, Minye’nin, Süveyş’in, İstanbul’un, Ankara’nın, Diyarbakır’ın, Edirne’nin, Trabzon’un, Konya’nın derdidir. Bizim kayıtsız olmak gibi bir lüksümüz yok. Ey Sisi! Bütün ipleri emperyalist güçlerin eline vermişsin, bize ‘iç işlerimize karışma’ diyorsun. Bu meydandan ‘bizim ne işimiz var Mısır’da, Mısır’da öldürülenlerle’ diyenlere sesleniyorum: 98 yıl önce Beyrutlu, Rakkalı, Hamalı Müslümanlar neden Çanakkale’de şehit oldu hiç düşündünüz mü? Onlar bu coğrafyada ne için canlarını feda etmişlerse biz de bugün onlara bu meydandan cevap veriyoruz.”

Batı’nın, Mısır’daki katliamı büyük bir ikiyüzlülükle seyrettiğini vurgulayan Arslan, kendilerine demokrasinin layık görülmediği Mısır halkının ise kanlarıyla demokrasi destanı yazdığına işaret etti.

Çağdaş firavunların hazreti Musa’nın yurdunda kan döktüğünü söyleyen Arslan, şunları kaydetti:

“Bereketli Nil’den su akmıyor kan akıyor. Tarih Musa’nın asasının firavunları, saraylarını nasıl yerle bir ettiğini gördü. Elbette gün gelir bir Musa hesap sorar ve Nil’in dibine batar kardeş katledenler. Ramseslerin tarihe gömüldüğü gibi Sisiler de gömülür. Unutmayın keskin nişancılarınızdan, tanklarınızdan korkmayan kadınlar mağlup edecek sizi. Şehit Esma’nın, şehit Habibe’nin kanı er geç boğacak sizi.”

Zulüm, baskı ve ıstırabın sadece Mısırla ilgili olmadığına değinen Arslan, Mısır’ın yanı sıra Suriye, Arakan, Filistin ve Doğu Türkistan’da da katliamların devam ettiğini, 25 yıl sonra Suriye’de yeni bir Halepçe yaşandığını sözlerine ekledi.

İngilizce, Arapça ve Türkçe ortak açıklama

Öte yandan aynı anda 10 Arap kanalının da canlı yayınla dünyaya duyurduğu mitingde Mazlum Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu ortak açıklaması da İngilizce, Arapça ve Türkçe olarak Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaytan tarafından okundu.

Uluslararası camiaya seslenilen açıklamada, Mısır’da barışçıl gösterilere darbe yönetimi tarafından hukuk ve insanlık dışı yöntemlerle müdahale edilerek binlerce masum insanın katledilmesinin 21. yüzyılın en büyük ayıplarından biri olarak tarihe geçtiği belirtildi.

Mısır’daki katliamın sadece Mısırlı cunta yönetiminin değil, buna destek veren bütün zalimlerin alnında bir kara leke olarak kalacağı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Firavunlar çağının binlerce yıl önce kapandığını düşünenler yanılıyor. Mısır’da çağdaş firavunlar kendi insanına her türlü zulmü uyguluyor. Çocuk, kadın, yaşlı, masum demeden insanları katlediyor. Canlı yayında keskin nişancıların insanları sırtlarından vurduğunu, tankların genç bedenleri ezdiğini, çocuklu kadınların yerlerde sürüklendiğini, bebeklerin katledildiğini, meydanların ateşe verildiğini, camilerin kuşatıldığını izliyoruz. İçimiz yanıyor, canımız acıyor, öfkemiz kabarıyor. Bütün bu insanlık dışı felaketin sorumluları, Mısır’daki gayrimeşru cunta yönetimi olduğu kadar, buna sessiz kalan küresel güçler ve onların bölgedeki işbirlikçileridir.  

Başta Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği, İsrail ve diğer uluslararası kuruluşlar olmak üzere, bölge ülkelerin darbeye destek yönetimlerinin bu tutumunu nefretle kınıyoruz. Mazlumların haklarını gasp edenler, canlarına kıyanlar, Mısır’ı karanlığa sürükleyenler asla başaramayacak.”

Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da Mısırlıların haksızlığa boyun eğmeyip kanlarıyla tarih yazdıklarını, düğüne gider gibi direnişe gittiklerini ifade etti. 

Ünsal, “Sıhhıye Meydanı, Adeviyye, Saraçhane, Nahda’nın, Sina’nın kardeşidir ve bizler kardeşlerimizin yalnız olmadığını göstermek, hakikate şahit olmak için buradayız” şeklinde konuştu.

Mursi’nin suçunun Filistin’e destek vermek olduğunu belirten Ünsal, şehadete hazırlananlar için esaretin olmadığını ve benzer senaryoların geçmişte de yazıldığını, farklı Müslüman ülkeler üzerinde de oynandığını vurguladı.

“Mısır’daki darbe Büyük Ortadoğu Projesinin yeni bir stratejisidir”

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan da Mısır’daki darbenin İsrail’in varlığını teminat altına almak için yapıldığını söyledi.

Darbenin, İslam ülkelerinin sınırlarını değiştirmek, Müslüman halklarını parçalamak, ümmetin çocuklarını birbirine düşürmek için işletilen bir sürecin neticesi olduğunu kaydeden Turhan, şöyle devam etti.

“Mısır’daki darbe Büyük Ortadoğu Projesinin yeni bir stratejisidir. Elbette bu İslam coğrafyasının bir parçası olan ülkelerin darbeye destek olan işbirlikçi yöneticilerini kınıyoruz, lanetliyoruz ancak kuklalara olan öfkemiz kuklacıyı görmemize engel olmasın. Biz biliyoruz ki Irak’ta patlayan bombaların, Suriye’de akan kanın, Mısır’daki katliamın tek kazananı vardır: O da terörist ve işgalci İsrail’dir. Bu zulümler, bu katliamlar son bulsun istiyorsak bunun tek yolu vardır. Akan kan dursun, dökülen gözyaşı dinsin istiyorsak, her renkten, her ırktan, her dilden insan huzur içerisinde yaşasın istiyorsak, zalime anladığı dilden cevap vermek istiyorsak bunun tek yolu vardır İslam birliğidir.”

Farukiye Vakfı üyeleri de Suriye’de yaşananları protesto etmek amacıyla çocuklara temsili kefen giydirerek miting alanına getirdi. 

Katılımın geniş olduğu mitinge bazı siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Konuşmaların ardından tüm İslam coğrafyasında zulme uğrayan Müslümanlar için dua edildi. 

İstanbul Saraçhane Parkı 

İstanbul’da ise Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Şam’daki kimyasal silah saldırısını protesto etmek için örgütlenen grup, Saraçhane Parkı’nda toplandı.

İnsan ve Medeniyet Hareketi çatısı altındaki Genç Hareket oluşumu önderliğinde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle örgütlenen kişiler, Mısır ve Suriye’deki katliamlara dikkati çekmek için Saraçhane Parkı’nda bir araya geldi. Gruptakiler, parkta akşam namazı kıldı. 

Namazın ardından parktaki dev ekranlardan Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin de konuşmalarının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. 

Parkta toplanan grup, sık sık tekbir getirerek, “İstanbul’dan Mısır’a direnişe bin selam”, “İhvan’a selam, direnişe devam”, “Mursi’ye selam, direnişe devam” şeklinde sloganlar attı. Katılımcılar zaman zaman da Rabia işareti yaptı.

Park ve çevresi pankart ve bayraklarla donatıldı

Öte yandan parkta, Müslüman Kardeşler’in öldürülen kurucusu Hasan el-Benna, Mısır rejimi tarafından idam edilen yazar Seyyid Kutub ve Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin fotoğraflarının bulunduğu Türkçe, Arapça ve İngilizce “Katlettiniz, Astınız, Yedirmeyiz” ve “Ya Müntakkim Allah, bizi intikamına memur et, şehitler borcunu ödedi, sıra bizde ümmet”, “Mazlumu öldüren zalimin kurşunu değil, ümmetin suskunluğudur”, “İhvan üzülme imam-hatip nesli seninle” yazılı pankartları yer aldı.

Parkın çevresine ve içine, Seyyid Kutub, Şeyh Ahmet Yasin, Mehmet Akif Ersoy, Aliya İzetbegoviç ve Malcom X’in sözlerinin yazılı olduğu pankartlar asıldı. 

Parktaki Fatih heykelinde de Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetler, katliamı kınayan yazılar, fotoğraflar, posterler, bayraklar ve karikatürler de yer aldı.  

Konuşmaların yapılacağı platformun arka tarafında, üzerinde Türkçe, Arapça, İngilizce “Kardeşlik bedel ise Mısır’a destek zamanı”, “Adeviyye’ye kardeş meydan Saraçhane” yazıları dikkat çekti.

Türk, Mısır, Suriye ve Filistin bayrakları ve Rabia işaretinin bulunduğu flamalarla donatılan parkta, üzerinde Rabia işareti bulunan dev bir balon dikkati çekerken, bazı katılımcılar ellerinde Rabia işareti olan dövizler, bazıları da Mursi’nin resimleri taşıdı. 

Ayrıca platformun iki tarafına Türk ve Mısır bayrakları asıldı. Bazı katılımcıların üzerinde Rabia işareti olan tişört giydiği ve bu işaretin bulunduğu bandana taktığı görüldü. Parkta zaman zaman ezgiler de seslendirildi. 

Kadın ve çocukların da yoğun katılım gösterdiği eylemde, konuşmalar yapıldı, dualar edildi. 

İsim değişikliği için Büyükşehir Belediyesine başvuru yapılacak

Bu arada eylemde, Saraçhane Parkı’nın isminin “Adeviyye Özgürlük Meydanı” olarak değiştirilmesi için imza kampanyasının başlatıldığı hatırlatıldı. Genç Hareket’in pazartesi günü konuyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesine resmi olarak başvuracağı bildirildi. 

Mısır’ın İstanbul Başkonsolosluğunun bulunduğu caddenin adının da “Esma El Biltacı” ismini alması için de Büyükşehir Belediyesine resmi teklif yapılacağı duyuruldu. 

Ömer Karaoğlu ve Grup Genç’in konser verdiği eylem, dua edilmesinin ardından sona erdi.

Kahramanmaraş

Kahramanmaraş’ta da  Anadolu Platformu Rıdvan Hoca Vakfı üyeleri, Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliamlar ile Şam’daki kimyasal silah saldırısını protesto etti.

Rıdvan Hoca Vakfı tarafından düzenlenen protesto gösterisine katılan çok sayıda kişi, Müftülük Meydanında toplanarak, Sisi, Esed, ABD, AB ve İsrail aleyhinde sloganlar atıp tekbir getirdi.

Grup adına konuşan Vakıf Başkanı Osman Kurtoğlu, Suriye diktatörlüğünün kendi halkına karşı işlediği cinayetlere her gün yenilerinin eklendiğini belirtti.

Kurtoğlu, son olarak Şam banliyölerinde kimyasal silahla yapılan saldırıda, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere yüzlerce insanın katledildiğini belirterek, “Halepçe’de kimyasal silahla yapılan katliam gibi bu saldırıda insanlığa karşı işlenmiş açık bir cinayettir. Yazık ki BM ve uluslararası toplum bu katliam kaşısında da her zamanki suskunluğunu sergilemekte ve Müslüman toplumlara karşı işlenen cinayetlerde takındıkları iki yüzlü tutumlarını sürdürmektedir.”

Açıklamanın ardından çeşitli pankartlar taşıyan gruptakiler, Rabia işareti yapıp tekbirler getirerek Gaziantep’teki mitinge katılmak üzere meydandan ayrıldı.

Gaziantep

Mısır’daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Şam’daki kimyasal silah saldırısı, Gaziantep’te İHH öncülüğünde düzenlenen mitingde binlerce kişinin katılımıyla kınandı, protesto edildi.

Suriye’de sarin gazı içeren kimyasal silah kullanılmasına, tüm dünyadan tepkiler gelmeye devam ederken 16 ilden Gaziantep’e İstasyon Meydanı’na gelen binlerce kişi katliamı protesto etti.

Mısır, Suriye ve Türk bayrakları ile Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin resimlerini taşıyan eylemciler, sık sık tekbirler getirerek, yapılan dualara iştirak etti. 

Meydanda Mısır’daki katliamda öldürülen bazı kişilerin fotoğraflarının yer aldığı “Ya Müntakim Allah, bizi intikamına memur et. Şehitler borcunu ödedi sıra bizde ümmet” yazan pankart asan gruptakiler, “Rabia işareti” olan dövizler açtı. Katılımcıların slogan atarken “Rabia işareti” yaptığı ve bazılarının da üzerinde bu işaretin olduğu beyaz tişört giydiği görüldü. 

İhvan sözcülerinden Hüzeyfe El Hatip, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin İslam diyarının merkezi olduğunu söyledi.

Mısır ve Suriye’de gösterilen destekten duyduğu gururu dile getiren Hatip, “Biz Müslümanlar Allah’ın izniyle kesinlikle teslim olmayacağız. Ya direneceğiz ya da bu yolda şehit olacağız. İslam diyarının merkezinde Allah yolunda cihat eden Şam’daki kardeşlerimize diyorum ki yalnızca sizi desteklemiyoruz sizinle beraberiz” dedi.

İzmir

Genç Hareket İzmir ile İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin çağrısı üzerine Konak Meydanı’nda bir araya gelen vatandaşlar, meydanda kılınan akşam namazının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan eylemde sloganlar attı. Etkinliğe katılan Suriye Gençlik Topluluğu da Saat Kulesi önünde Arapça sloganlarla Suriye’deki kimyasal saldırıyı kınadı. 

İnsani Yardım Vakfı (İHH) İzmir Şube Başkanı Rasim Çağlar, eylemde yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasının kaderinin kan gölü haline gelmek, Müslüman halkların kaderinin kan gölünde boğulmak olmadığını söyledi.

Yaşanan acıları dindirmenin, her Müslümanın üzerine farz olduğuna işaret eden Çağlar, “Batılı ülkeler 3 maymunu oynuyor, uluslararası medyanın sesi kısık. Ortadoğu’da acılar sürüyor. Bunu durdurmak, vicdan sahibi herkesin görevidir” dedi.

Çağlar, eyleme katılanları Mısır ve Suriye’de yaşanan gelişmelere sessiz kalan ülkeleri boykot etmeye çağırdı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özel de katliamlara herkesin tepki göstermesi gerektiğini belirtti.

Konuşmaların ardından meydanda kılınan yatsı namazının ardından eylem, “Grup Rabia”nın seslendirdiği ilahilerle sona erdi.

Karabük

Safranbolu’da 6-8 Eylül’de düzenlenecek ”14. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali” kapsamındaki konser ve şenlikler,  Mısır’daki katliamlar nedeniyle iptal edildi.

Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede bu yıl 14. düzenlenecek fesitival kapsamındaki konser ve şenlikleri Mısır’daki katliamlar nedeniyle iptal ettiklerini sadece kültürel programların yapılacağını söyledi.

Kırklareli 

Eğitim Bir Sen, Memur Sen, Büro Memur Sen, İlim Yayma Cemiyeti, Kırklareli İş Adamları Derneği ve Sağlık Sen’in de aralarında bulunduğu 35 sivil toplum örgütü ve dernek üyelerinin oluşturduğu grup, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Şevket Dingiloğlu Parkı’nda toplandı.

“Kahrolsun darbe destekçileri”, “Demokrasi sandıktır, gerisi ahmaklıktır” şeklinde slogan atan gruptakiler, “Suriye’de, Mısır’da direnişe bin selam”, “Darbeci firavunlar döktükleri kanda boğulacak” ve Rabia işareti bulunan pankartlar açtı. Ellerinde Suriye ve Türk bayrakları taşıyan gruptakiler Kültür Anıt Park’a yürüdü.

Eğitim Bir Sen Üyesi İbrahim Ergin Oğuzlu, grup adına burada yaptığı açıklamada, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Mısır ve Suriye’de Müslümanların sıkıntı çektiğini söyledi.

Mısır’da ve Suriye’de meydana gelen olayların İslam, insanlık ve hukukla izah edilemeyeceğini belirten Oğuzlu, Mısır ve Suriye’de yaşanan vahşet sonucu insanlığa dair her şeyin bittiğini ifade etti.

Dünyanın vahşetleri içine sindirmemesi gerektiğini aktaran Oğuzlu, “Devlet terörüyle dünyanın gözü önünde kimyasal gazlarla katledilen Suriye halkına karşı duyarsız kalan bütün devletleri, uluslararası örgütleri kınıyoruz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından emekli imam Abdülhamit Oruç önderliğinde katliamda hayatını kaybedenler için dua edildi.

Protestoya, AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz ile bir yıl önce Halep’ten gelerek Türkiye’ye sığınan ve Lüleburgaz’da yaşayan Ruba (19), Denya (18),  ve Sema (21) ile anneleri Seher Hamvy de katıldı.

Bir süre tekbir getiren gruptakiler, daha sonra dağıldı.

Aksaray

Aksaray’da, Sivil Toplum Kuruluşları Platformunca düzenlenen programda Aksaray Valiliği önünde toplanan çok sayıda kişi, sloganlar atarak, tekbir getirdi.

Platform Genel Sekreteri İlhan Demir, Mısır ve Suriye’de yoğunlaşan katliamları kınayarak, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini söyledi.

Bilecik

Mazlum Halklarla Dayanışma Platformunca Mısır’adi darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Suriye’de kimyasal silah kullanılması protesto edildi.

Şeyh Edebali Türbesi Orhangazi Camisinde bir araya gelen platform üyeleri sabah namazını kıldıktan sonra katliamlarda hayatını kaybeden müslümanlar için dua etti.

Duanın cami önünde Mazlum Halklarla Dayanışma Platformu adına konuşan Eğitim Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı Ahmet Selöz,  “Bedenen farklı illerde, farklı ülkelerde olsak da ruhen ve kalben biriz, beraberiz, birlikteyiz” dedi.

Firavunlar çağının binlerce yıl önce kapandığını düşünenlerin yanıldığını ve Mısır’da Suriye’de çağdaş firavunların kendi insanına her türlü zulmü uyguladığını ifade eden Selöz, “Çocuk, kadın, yaşlı, masum demeden insanlar katlediyor. Mısır’daki katliam sadece Mısır’daki yöneticilerin değil, ona destek veren bütün zalimlerin alnında bir kara lekedir. Masum insanların hukuki isteklerine silahlarla, baskılarla, zindanlarla cevap veren bir yönetim demokrasiyi ayaklar altına almasının da ötesinde büyük bin insanlık suçu işliyor. Suriye’de katil Esed yönetimi gözünü bile kırpmadan binlerce insana kimyasal silahla saldırıyor. İçimiz acıyor. Öfkemiz kabarıyor” dedi.

Yapılan duaların ve tekbirlerin ardından Muradiye Vakfı Bilecik Şubesi tarafından çorba ikramında bulunuldu.

Adıyaman

Besni ilçesinde, Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Suriye’deki kimyasal saldırıda hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Dolunay Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği öncülüğünde, Merkez Hacı Reşit Camisi avlusunda toplanan vatandaşlar, Mısır, Suriye, Somali, Myanmar’da ölen Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı.

Gıyabi cenaze namazına AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan da katıldı. Namaz sonrası edilen dua sırasında bazı vatandaşların göz yaşlarını tutamadığı görüldü.

Gümüşhane

Kelkit Platformu Oluşumu, Mısır’daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Şam’daki kimyasal silah saldırısını protesto etti.

Kelkit Tahir Efendi Derneği önderliğinde çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlenen protesto gösterisine katılan çok sayıda kişi, Güllü Hatun Köprüsü’nde toplandı.

Grup, Milli Egemenlik Meydanı’na kadar, Sisi, Esad, ABD ve İsrail aleyhinde slogan atıp tekbir getirerek yürüdü. Milli Egemenlik Meydanı’nda Kuran okunmasıyla başlayan protesto gösterisine Kelkit’te bulunan Suriyeli çocuklar da katıldı.

Protesto gösterisinde Rabia adlı kız çocuğu İstiklal Marşı’nı okudu. Çeşitli pankartlar taşıyan gruptakiler, Rabia işareti yaptı, tekbir getirdikten sonra dağıldı.

AA