STK’lardan teröre ortak tavır

Stklar
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı sivil toplum kuruluşları, terör saldırılarını kınadı. Çözüm Süreci Sivil İnisiyatif Derneği (Çözüm-Der) Genel Başkanı Ercan Ezgin, AA muhabirine, son günl...
EMOJİLE

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı sivil toplum kuruluşları, terör saldırılarını kınadı.

Çözüm Süreci Sivil İnisiyatif Derneği (Çözüm-Der) Genel Başkanı Ercan Ezgin, AA muhabirine, son günlerde yaşanan olayların Çözüm Süreci’ne büyük darbe vurduğunu söyledi.

Çözüm Süreci’nin bölgenin olmazsa olmazı olduğuna dikkati çeken Ezgin, “Türkiye’de artık silahla çözülebilecek bir problem kalmamıştır. Silahlar miadını doldurmuştur, silahlara ‘Elveda’ demenin zamanı çoktan geldi, geçti. Devir artık diyalog ve uzlaşı devridir. Örgütün bir an önce bu saldırılara son vermesi lazım” diye konuştu.

“Şiddetin olduğu yere yatırım yapılmak istenmez”

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Ahmet Sayar da yaşanan olayların bölgenin ekonomik ve ticari gelişimini de olumsuz etkilediğini anlattı.

“Şiddetin olduğu yere yatırım yapılmak istenmez, sermaye oraya gelmez” diyen Sayar, “Bir an önce zaman kaybı yaşanmadan silahların susup tekrardan diyaloğun başlaması için herkesin adım atması gerekiyor. Süreç kaldığı yerden diyalog kanalıyla devam etmelidir” ifadesini kullandı.

Siirt Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Rıfat Ayyıldız da bölgedeki son gelişmelerin esnafı tedirgin ettiğini söyledi.

Çözüm Süreci’nin bölgedeki insanlara olumlu etkisi olduğunu aktaran Ayyıldız, “Gerek ülkemizde gerekse bölgemizde son bir hafta içinde olan olayları kınıyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımız da bu olaylardan etkilenmektedir. İnsanlar iş yapamıyor, ne yapacaklarını şaşırmışlardır” şeklinde konuştu.

“Toplumun demokratik kazanımlarına zarar veriliyor”

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de bölgedeki gelişmeleri üzüntüyle izlediklerini belirtti.

Bölgede 3 yıldır umutla beklenen barış sürecinin çok trajik şekilde sona erme ihtimalini endişeyle takip ettiklerini kaydeden Elçi, şu değerlendirmede bulundu:

“Çözüm Süreci, siyasi gelişmeler açısından çok iyi bir dönemdi. Bu aşamada silahların yeniden devreye girmesi bütün topluma zarar veriyor, toplumun demokratik kazanımlarına zarar veriyor. Silahların devreye girmesinin hiç kimseye bir yararı yoktur. Türkiye’de Kürtler, Türkler, birlikte yaşama iradesine çok güçlü bir şekilde sahipken, bu tür süreçler sosyal barışı da engeller. Herkesin bu yaşananların sonucunu öngörmesi ve buna göre adım atması çok önemlidir.”

Memur-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş de Çözüm Süreci ile bölgeye bahar havası geldiğini anlattı.

Çözüm Süreci’nin kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini belirten Memiş, “Son süreç, özellikle PKK’nın silahsızlanma noktasında silahı bırakmayıp sürekli koz olarak kullanmasından kaynaklanan bir süreç oldu” dedi.

Hak ve Hürriyetler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dalgın da bölgede kırsal başta olmak üzere her tarafta PKK’nın baskısının hissedildiğini kaydetti.

Vatandaşların PKK aleyhine hiçbir şey konuşamadıklarını savunan Dalgın, şunları söyledi:

“Süreç, her ne kadar sekteye uğramış olsa bile devlet, yine Çözüm Süreci’ni PKK’ya ve onların silahlı unsurlarına bağlı kalmadan devam ettirmeli fakat silahlı unsurların da toplum üzerindeki baskısını mutlaka ortadan kaldırmalı.”

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Başkanı Mehmet Şerif Öter de “Çatışmaların yeniden başlamasıyla endişe ve üzüntü içindeyiz. Halkın huzuru ve kardeşliğini hazmedemeyen, kandan beslenen, küresel emperyalist güçler ve onların yerli iş birlikçileri Çözüm Süreci’ni her fırsatta acımasızca sabote etmekten çekinmedi” ifadesini kullandı.

Öter, sivil toplum kuruluşlarının bu süreçte susmak yerine var güçleriyle Çözüm Süreci’nin tekrar başlatılması için çalışmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

“Çözüm ve Kardeşlik Süreci büyük yaralar alıyor”

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği Başkanı Ahmet Akgül de Çözüm Süreci’nin bölge için önemine değindi.

“Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi gördüğümüz Çözüm ve Kardeşlik Süreci büyük yaralar alıyor” diyen Akgül, şöyle devam etti:

“Çözüm Süreci ile ‘yeni, güçlü ve büyük Türkiye’ yolunda önemli adımlar atıldı. Bunun yanında demokratikleşme paketi, Kürt dilinin önündeki engellerin kalkması gibi adımlar da özellikle bölge insanına umut oldu. 3 yıldır bıçak gibi kesilen olaylar, yok denecek kadar azalan silahlı saldırı ve çatışmalar, patlama sesleri ve yol kesme haberleri ne yazık ki yeniden başladı.”

“Teröre karşı ortak tavır sergilemeye devam edeceğiz”

Memur-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik de “Bu ülkenin kardeşlik iklimine katkı sağlayan sağduyulu sivil toplum örgütleri olarak, teröre, terör örgütlerine ve terör olaylarına karşı ortak tavır sergilemeye devam edeceğiz. Türkiye’nin, milletimizin ve Müslüman coğrafyanın kandan, emperyalizmden, sömürüden, zulüm ve terörden arındırılması için dün olduğu gibi bugün de yarın da sorumluluk almaya hazırız” görüşünü paylaştı.

Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Naim Tan da son günlerde terör örgütü PKK’nın güvenlik güçlerine saldırılarının örgüt ve siyasi uzantısının kandan ve gözyaşından beslendiğinin kanıtı olduğunu söyledi.

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/