Soma’daki maden kazası sonrasında bölgede konuşlanan Türk Kızılayı, bir maden işçisinin cesedinin sarıldığı battaniye ile yine bir başka işçinin madenden çıkarılırken cebinden düştüğü tahmin edilen kömür karası bulaşmış 10 lirayı, acı ve hüznü çağrıştıran birer anı olarak saklayacak.
Türk Kızılayı Soma Şube Başkanı Aziz Günal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızılay Genel Merkezi, Soma Kaymakamlığı, Soma Belediyesi ve gönüllülerden destek alarak, çok sayıda insana yardım ettiklerini belirtti.
Günal, faciadan birkaç gün sonra bir maden işçisinin Kızılay’a bağışladığı battaniyeyle ilgili şunları anlattı:
“Getirdi bir poşet koydu önüme. Battaniye getirdiğini söyledi. Kızılay’ın battaniyesi olup olmadığını sordum. Çünkü biz de battaniye vermiştik. Ama onun battaniyesiymiş. ‘Bu benim ağabeyimin cenazesini taşıdığım battaniye’ dedi. Herhangi bir konuda yardımcı olabileceğimi söyledim ama bizim onlara yeterince yardım ettiğimizi ve başka yardıma ihtiyacı olmadığını, kendisini bize yardım etmek istediğini söyledi.”
Aziz Günal, olaydan sonra bir de maden ocağı çıkışında kömür karası bulaşmış 10 lira bulduklarını ve paranın da cesedi taşınan bir işçinin cebinden düşmüş olabileceğini belirtti.
Battaniye ve paranın manevi değerinin çok yüksek olduğunu kaydeden Günal, battaniyeyi, Türk Kızılayı Genel Merkezi’nde, Soma’da ölenler anısına sergilemek istediklerini, 10 lirayı da Soma şubesinde saklamayı amaçladıklarını dile getirdi.
Battaniyesini bağışlayan işçi
Türk Kızılayı’na battaniye bağışında bulunan Soma Maden İşletmeleri işçisi Ahmet Yankın (38), iki çocuk babası olan ağabeyi Nurhan Yakın (42) ile o gün aynı vardiyada çalıştıklarını ifade etti.
Vardiyalarının aynı ancak bölümlerin ayrı olduğunu anlatan Ahmet Yankın, şunları anlattı:
“Ben mekanize ayaktaydım, o klasik ayaktaydı. Akşam üstü saatlerinde enerji kesildi. Duman gelmeye başladı, oksijen tüpü ile idare ettik. Sonra baygın halde beni dışarı çıkarmışlar. Çıktığımda her yerde ceset vardı, şok geçirmişim. Hastanede tedavi gördüm. Rahmetli ağabeyimi ertesi gün aradık, bekledik sonra da teşhis ettik.”
Ağabeyinin cesedini sardıkları battaniyeyi, daha sonra Türk Kızılayı’na götürdüğünü kaydedenYankın, şöyle devam etti:
“Cenazeyi sarmak için çarşıdan almıştık, sonra yıkadık, kuruttuk. OIayın olduğu gün benim hanım, komşunun hanımı, kızı, Kızılay’ın battaniyesine sarılmış. Katkımız olsun diye verdik. Bundan sonra ne için kullanılacağına Kızılay karar versin. Yaraları sarabilmesini istedik. Bugün beni sardı yarın başkası sarılır.”