Ruh sağlığı yasa tasarısı tartışması

Stklar
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sürdürülen ‘Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı’ çalışmaları bir süre önce tamamlandı. Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı’nın içerdiği temel ruh sağlığı anlayışı, mesel...
EMOJİLE

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sürdürülen ‘Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı’ çalışmaları bir süre önce tamamlandı. Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı’nın içerdiği temel ruh sağlığı anlayışı, meseleyi ele alışı ve yaklaşımı ile ilgili ciddi sorunlar taşıdığını dile getiren pek çok profesyonel, meslek örgütü ve dernek, Hazırlık Komisyonu’na davetli meslek kuruluşlarının WEB sitelerinin görüşlere açılmasıyla konu hakkındaki düşüncelerini bildirdi.

10 Aralık 2017 tarihinde son bulan görüş bildirme sürecinin ardından dikkat çekilen kaygıları dile getiren ÇATED Çift ve Aile Terapisi Derneği Başkanı, EMDR Türkiye Derneği Başkanı ve DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucusu Uzman Psikolog Emre Konuk, özellikle bazı maddelerin üzerinde dikkatle durulması gerektiğini söyleyerek meslektaşlarının görüşlerini dile getirdi.

Konuk, “Yasa tasarısını hazırlayan komisyona Psikiyatri Derneği, Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Psikiyatri Hemşireleri Derneği vd. katıldı. Ortaya çıkan metinde, pek çok alanda Avrupa-Amerika ve İnsan Hakları müktesebatına uyum sağlanmış ve buna çok emek harcanmış. Bu açıdan emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz. Ancak iş; ‘Ruh sağlığı hizmetinin tanımları, Psikoterapi, İyileştirme, Tıbbi-müdahale/psikolojik müdahale, Kimler psikoterapi uygulayabilir? Psikoterapist nasıl yetişir, alınan eğitimin içeriği nasıl olmalıdır?’ gibi temel sorunlara gelince, ne yazık ki günümüzü yakalamaktan ve gelişmekte olan bir ülkenin geleceğini planlamaktan çok uzak bir metin çıktı ortaya” dedi.

Konuk, “Hazırlanan yasada açık ve net olarak ‘psikolojik müdahale’ tıbbi müdahale olarak tanımlanmaktadır. Buradan da kalkarak ‘iyileştirme hizmetlerinin’ Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ve başlarında bir hekimin olduğu bir ekip tarafından verilebileceği söylenmektedir.

Yasa’da Psikiyatristlerin psikoterapi hizmeti verebilecekleri net bir biçimde ifade ediliyor. Ancak Psikiyatristlerin psikoterapi uygulayabilmeleri için nasıl bir eğitimden geçmeleri gerektiğinden söz edilmiyor. Psikiyatristlerin dışında psikoterapi uygulayabilecek profesyonellerin yeterlilikleri sıralanıyor: Buna göre ruh sağlığı uzmanlarının Yüksek Lisans, müdahalelerle ilgili temel düzey eğitimleri ve süpervizyon almış, klinik ruh sağlığı ortamlarında, denetim altında staj veya çalışma deneyimi edinmiş olması gerekiyor. Bu madde, bu haliyle çıkacak olursa ülkemizde psikoterapi uygulayacak profesyonel sayısı çok az olacaktır” dedi.

Yasada bireyden ve toplumun genelinden sıklıkla söz edildiğini, ancak toplumun değerlerini, normlarını çocuklara aktaran ve literatürde Psikolojik ve Psikiyatrik sorunların oluşmasında temel unsur olarak kabul edilen aile ve aile ilişkilerinden hiç söz edilmediğine dikkat çeken Konuk, “Bu bağlamda ruh sağlığı hizmetini oturtmuş ülkelerde, özellikle Amerika ve Avrupa’da ve daha pek çok ülkede Çift ve Aile Terapisi ve Aile Danışmanlığı ‘ruh sağlığı hizmeti’ olarak kabul edilmiş ve sigorta sistemi içinde yer almıştır. Oysa yasa tasarısı bu meslekleri ruh sağlığı sistemi dışında, yani sigorta sistemi dışında bırakmaktadır” dedi.

Konuk, “Üzerinde durulması gereken en önemli eksiklerden biri de; hazırlanan yasa tasarısı Psikiyatristler dışında hiçbir ruh sağlığı profesyonelinin serbest, kendi başına çalışabilmesine izin vermemektedir. Bunlar Psikolojik Danışman ve Rehberler, Sosyal Hizmet Uzmanları ve Psikologlardır”.

Yasanın ülkemizin ihtiyacını karşılayacak düzenlemeleri, yurt dışındaki uygulamalardan esinlenerek yapabilmesinin mümkün olduğuna dikkat çeken Konuk, “Bu düzenlemelerin oluşturulacak Akreditasyon Kurulu tarafından, tüm ruh sağlığı meslek örgütlerinin katılımıyla yapılması gerekir” dedi.