Mısır’a, Nil’e ve Adeviyye’ye Selam Olsun
Mısır, sen Hz. Yusuf’un mekânısın. Bülbül sesli Kur’an hafızlarının yurdusun, kutsal emanetlere
emanetim diye bakıp emaneti İstanbul’a devreden güzide bir yersin. 7.000 yıllık tarihinde nice firavunlar, nice hükümdarlar, nice yöneticiler gördün. Kimisi işkencelerin en büyükleriyle anılırken kimi ise yaptığı güzelliklerle hala anılıyor. Bir devri daim içerisinde hükümdarlar gelip geçti.
Bir zalimden sonra bir merhametli hükümdar geldi tüm zulüm ve işkenceleri ortadan kaldırdı. Amr Bin As komutasındaki İslam Ordusu seni fethetmeye gelirken bir yürek devleti olmaya başladın. Bu fetihle Nil’in güzelliği arttı. Hz. Ömer’in sesiyle yankılandı.
Bu gün yine bir kırılma noktasının yaşandığı topraklarında zalimler ile merhametlilerin savaşına sahne oluyorsun. Yenile yenile büyüyen bir zaferin şahidiyiz. Büyüye büyüye kalbimize çarpa çarpa artan bu gür nidan yine bir kurtuluşun sembolü olacaktır. Buna inanıyoruz. Bunun için dua ediyoruz.
Bu gün üzerinde yapılan ve seni yine iyiliğe, adalete, merhamete çağıran o cesur erler bir direnişin sembolü oldular. Canları pahasına savundukları bu sancak, topluca katledilmelerine neden olsa da cesurca direnen ve bunun karşılığında zaferi elde edeceklerdir. İnanıyoruz. Çünkü inancımız imanımızdan kaynaklanıyor.
Sana kardeşlerin olan İstanbul’dan, Bosna’dan, Şam’dan, Filistin’den, Mekke’den, Medine’den, Endülüs’ten, Buhara’dan selam gönderiyoruz. Bu selamımız seni cesaretlendirsin. Bil ki seninleyiz, bil ki yüreğimiz senle çarpıyor.
Üzerindeki bu zalim ve diktatör yönetimin devrilmesi için dualar ediyoruz. Yapılan toplu katliamları kınıyoruz. Ölenlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.