HSYK binası önünde toplanan platformu üyeleri, üzerilerinde ‘Siyaset siyasetçinin işi, yargı işine baksın’, ‘Adalete vefa, 13’ler istifa’, ‘Yargıda korsana hayır’, ‘Yargıçlar devleti değil, hukuk devleti’, ‘Siyaset yapacaksan, cübbeni çıkar da gel’ yazılı dövizler taşıdı.
Platformu adına basın açıklaması yapan avukat Eyüphan Korkmaz, Türkiye’de son iki haftadır kamuoyunu ilgilendiren adli, siyasi ve bunlara bağlı ekonomik gelişmelerin yaşandığını belirtti.
Yasama, yargı ve yürütme erkleri arasında meydana gelen tartışmaların bu gelişmelerin en önemlisi olduğunu ifade eden Korkmaz, ‘Anılan erklerin birbirlerinin alanına müdahale etmeksizin sürdürülebilir bir demokratik hukuk devletinin inşası ve varlığının korunması herkesten önce biz hukukçuların ifa etmesi gereken bir vazifedir’ diye konuştu.
Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün, demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz temel esasları olduğunu belirten Korkmaz, bu erklerin birbirinden bağımsız olduğunu, birinin diğerine üstün olmadığını, medeni bir iş bölümü ve işbirliği içerisinde iş yaptığını kaydetti.
‘Maalesef demokrasinin oturmadığı veya kesintiye uğradığı dönemlerde, bu sistemin işleyişinin ihlal edildiğine hukuk garabetlerinin ortaya çıktığına, ülkemizde geçmişte çokça tanık olduk’ diyen Korkmaz, yargı, yasama ve yürütmenin de nihai olarak kudret sınırlarının orijininin, millet tarafından tayin edilmiş erkler olduğunu söyledi.
‘Usulsüz bir açıklama’
Korkmaz, 1 Haziran 2005 tarihli Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin 21 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, bu düzenlemeye karşı Danıştay nezdinde dava açıldığını söyledi.
HSYK’nın adli kolluk yönetmeliğinin anılan hükümlerinin iptaline ilişkin Danıştay’da açılan dava hakkında yetkisi dahilinde olmayan usulsüz bir açıklama yaptığını belirten Korkmaz, şunları kaydetti:
‘HSYK’nın açıklaması görülmekte olan bir davayı etkilemeye yönelik yapılmıştır ve etkilemiştir. Yalnız darbe dönemlerine özgü bir hızla Danıştay, acilen yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve bu kararla yüksek yargı zan altında bırakılmış ve adalete olan güven duygusu zedelenmiştir. Buna sebebiyet veren HSYK üyelerinin, yürürlükte bulunan mevzuata göre yargılanmalarının zorluğuna güvenmemeleri ve bu kara lekeyi silmek için istifa etmeleri gerekmektedir.’
-‘Siyasi bir bildiri’
Bildiriye imza atan üyelerin Anayasa hükmünü açıkça çiğnediğini belirten Korkmaz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun ilgili maddesindeki ‘…Mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev’ yapması gerektiği hükmünü hatırlattı.
Anayasa ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu hükümleri incelendiğinde dava konusu olan iş ya da işlemlerle ilgili HSYK Genel Kurulunun açıklama yetkisi olmadığını ifade eden Korkmaz, ‘Anayasa’ya göre bu yetki, kurul başkanı olan başkana aittir. Bu 13 üye açıkça Adalet Bakanının yetkisini gasp etmiştir’ diye konuştu.
Korkmaz, şöyle devam etti:
‘Bütün bu Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde HSYK Genel Kurulunun kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adil Kolluk Yönetmeliği değişiklikleri hakkında açıklama yapması suç teşkil etmektedir. Ayrıca bu teknik olarak da bir genel kurul toplantısı değildir, 13 üyenin kanaatini açıkladığı siyasi bir bildiridir.’
‘Tarafsızlığına gölge düşüren bir açıklama’
Geçmiş tarihlerde buna benzer birçok konu ve meselenin kamuoyunda konuşulup tartışılmasına rağmen HSYK Genel Kurulunca veya üyelerince yayınlanmış bir bildiri, duyuru bulunmadığını ifade eden Korkmaz, ‘Bu ülkemizde bir ilktir, zira ülkemizde yargı ve emniyet bürokrasisinin ilginç uygulamaları başta olmak üzere birçok ilk yaşanmaktadır. Bu çabaların hangi siyasal amaçları hedeflediği de hukukçular başta olmak üzere halkımız tarafından çok net görülmektedir’ şeklinde konuştu.
Korkmaz, ‘Yargı bağımsızlığı konusunda en yüksek düzeyde özen göstermesi beklenen kurulun bazı üyelerinin görev ve yetkilerini aşarak görülmekte olan bir davaya doğrudan müdahale niteliği taşıyan hakimlerin bağımsızlık ve tarafsızlığına gölge düşüren bu açıklamasını protesto ediyor, bildiri altına imza koyan HSYK üyelerini istifaya davet ediyoruz’ çağrısında bulundu.
Korkmaz, platformda Hukuk ve Değişim Derneği, Huder, Hukuki Araştırmalar Derneği, Adalet Gönüllüleri Derneği, Hukukçular Birliği Vakfı, Avukatlar Birliği Vakfı ve Hukuk Der’in bulunduğunu belirtti.
Açıklamanın ardından, platform üyeleri ellerindeki dövizleri HSYK binasının bahçesine bıraktı.