Ensar Vakfı‘ndan yapılan yazılı açıklamada, Karaman’da, sınıf öğretmeni olarak görev yapan bir kişinin, bazı öğrencilere yönelik cinsel istismar suçunu işlediği iddiaları üzerine, gizlilik kararı olan hukuki bir sürecin başladığı belirtildi.
Olayın basında ve sosyal medyada yer bulmasıyla suç isnat edilen kişi üzerinden ve birtakım gerçek dışı ifadelerle konunun Ensar Vakfı’nı karalama kampanyasına dönüştürüldüğü vurgulanan açıklamada, “Öncelikle bilinmelidir ki olayın faili olarak zikredilen kişinin vakfımızla üyelik dahil hiçbir irtibatı bulunmamaktadır. Yalnızca 2013 yılında 5 aylık bir süre için gönüllü olarak vakfımız şube merkezinde etüt öğretmenliği görevinde bulunmuş ve o tarihten sonra Ensar Vakfı’nın hiçbir çalışmasında yer almamıştır. Şu aşamada üzerinde gizlilik kararı olan dosyada iddia edilen eylemlerle ilgili Vakfımızı irtibatlandıracak bir bilgiye sahip bulunmamaktayız” ifadesine yer verildi.
“Suçun şahsiliği ilkesi göz ardı edilerek bir kişi üzerinden yüz binlerce gönüllüsü olan bir kurumun ve düşüncenin hedef gösterilmek suretiyle iftiralara maruz bırakılmasının isnat edilen suça ortak olmak” anlamına geldiği işaret edilen açıklamada, bu iftiraları atanların amacının, çocukların istismar edilmesini kınamak olmadığı, inanan insanları itibarsızlaştırmaya çalışmak olduğu kaydedildi.
Ensar Vakfı’nın, 37 yıldır bursları, yurt imkanları, ihtisas merkezleri ve yayınları ile ülkenin dört bir köşesinde vakıf hizmeti sunan, insana hizmet şiarıyla yola çıkmış ve bu hizmetin ifasını, insanı her daim değerli gören bir anlayışla yerine getirdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu türden bir olayın şüyuunun bile Ensar Vakfı’nın tüm birimleri, tüm üyeleri ve her şeyden önce vakfımızın 37 yıllık muteber geçmişi için kabul edilemez, üstü örtülemez ve peşi bırakılamaz bir olay olduğu herkesçe bilinmelidir. Failin hakkındaki söz konusu iddiaların gerçek çıkması halinde hak ettiği en ağır cezayı alması için gereken mücadeleyi vereceğiz.
Değerli halkımızın konunun üstüne gidilmesine ilişkin hiçbir endişe taşımamasını, vakıf olarak yaşanan mağduriyeti hepimizin hissettiğini ve tüm gelişmeleri birinci kaynaktan duyuracağımızı, adaletin tecelli edeceğine dair inancımızla birlikte bilinmesini isteriz.”