Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) üyeleri, Mısır’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye idam cezası verilmesini protesto etti.
Fatih Camisi avlusunda akşam namazının ardından toplanan ÖZGÜR-DER üyeleri, “Darbeciler İhvan’ı yargılayamaz”, “Müslüman zulme boyun eğmez”, “Seyyid Kutub, El-Benna, Selam olsun İhvan’a”, “İhvan’a selam direnişe devam”, “Katil Sisi, Katil Esed”, “İslami hareket engellenemez” sloganları atarak, Mursi’ye verilen idam cezasına tepki gösterdi.
“Filistin’den Guantanamo’ya, Suriye’den Çin’e, Bangladeş’ten Mısır’a, siyonistlerin, emperyalistlerin ve tağutların zindanlarındaki tüm Müslüman tutsaklara özgürlük!”, “Darbeciler Mursi’yi yargılayamaz!”, “Bin kere de assanız, asla yolumuzdan dönmeyeceğiz! (Bedii)”, “We support the resistance of our Muslim Brothers in Egypt” yazılı pankartlar açılan protestoda, Tevhid bayrakları ile Mısır ve Özgür Suriye bayrakları taşındı.
Gruba hitaben bir konuşma yapan İhvan-ı Müslimin Merkez Komitesi Üyesi Dr. Eşref Abdulgaffar, Mursi’nin idamına tepkilerin artarak devam etmesini istedi.
Bu mücadelenin hak ile batıl arasında devam eden bir savaş olduğunu anlatan Abdulgaffar, “Batı bizi teröristlikle suçluyor. Biz terörist değiliz. Sadece Allah’ın hükmünün uygulanmasını istiyoruz. Müslümanlar olarak biz birbirimizle dayanışma içindeyiz. Zira Müslümanlar bir beden gibidir” diye konuştu.
Abdulgaffar, Mursi hakkında verilen idam kararı nedeniyle üzgün olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Mısır’ın seçilmiş tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, şu an zindanda değildir. O Allah ile birliktedir. O idamı beklememekte, şehadeti beklemektedir. O çocuklarından ayrı ama salihlerle, şehitlerle, nebilerle birliktedir. Mursi, Biltaci ve diğer kahramanlar, darbeci ordu eliyle zindana konuyor. Emin olun ki Mursi ve Biltacı şu an üzgün değildir. Biltacı ki kızı şehit edildi, oğlu zindanda, eşi ve diğer oğlu ülkeden kovuldu. Bunlara rağmen onlar kesinlikle üzgün değildir. Siz de onlarla aynı saftasınız, mücahitsiniz.”
Mursi’nin darbeye destek veren dış güçler tarafından görevinden uzaklaştırıldığını aktaran Eşref Abdulgaffar, “Bu ordu Camp David antlaşmasıyla yetiştirilen bir ordudur. Bu ordu Amerika tarafından yetiştirilen, beslenen bir ordudur. Ve kendini besleyenleri razı etmek için bugün Müslümanları zindana atmaktadır” dedi.
Abdulgaffar, Türkiye’deki Müslümanlara çağrıda bulunarak, “Biz dünyada adaleti beklemiyoruz. Şu an demokrasiden bahsedenler, demokrasiden en uzak olanlardır. İlke ve değerlerden bahsedenler, ilkelerden en uzak olanlardır. Biz Müslümanlar olarak, Suriye’de, Yemen’de, Irak’ta katlediliyoruz ama Allah’ın vaadi açıktır. Zafer yakındır. Türkiyeli Müslümanlardan, siz Fatih’in torunlarından iki şey talep ediyoruz. Sakın ama sakın sesinizi alçatmayın, sakın protestolarınızı azaltmayın. Sizden ikinci talebim o mücahitler için dua etmenizdir. Namazlarınızda, dualarınızda onları unutmayın” ifadelerini kullandı.
Alpay: “Sisi, İsrail’in güvenliği için harekete geçen bir tetikçidir”
ÖZGÜR-DER Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay da Mısır’da Mursi ve İhvan üyeleri hakkında idam kararları veren mahkemenin hakimlerini “satın alınmış cellatlar” olarak niteledi.
Alpay, Türkiye’de yaşanan Gezi olayları ile Mısır’da darbeye giden halk olaylarının dış güçler tarafından kurgulandığını belirterek, yaşanan bu kadar zulme rağmen dünyada yaprak kımıldamadığını ifade etti.
Batılı kurumların, AB’nin darbeyi ve darbecileri kucakladığını söyleyen Alpay, darbeci yöneticilerin ABD ve AB’li liderlerle yakın zamanda gerçekleşen görüşmelerini hatırlattı.
“Sisi, bu oyunda baş aktör değil, sadece İsrail’in güvenliği için harekete geçen bir tetikçidir” diyen Alpay, insan hakları alanında ideal ülkelerin Müslüman haklarına cevaz vermediğini dile getirdi.
Alpay konuşmasını, mazlum Müslümanlar için yapılan dua ile bitirdi.
Konuşmaların ardından, Grup Yürüyüş’ten Necmettin Asma “Ahi Ente Hurrun” parçasını okudu. Gruptakiler, daha sonra Mısır’ın İstanbul Başkonsolosluğu önündeki protestoya katılmak için buradan ayrıldı.