Zaman yazarından Cemaate eleştiri

Olaylar
CNN Türk ekranlarında Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtlayan Zaman yazarı Hüseyin Gülerce önemli açıklamalar yaptı. Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki CMK 250 krizini yorumlayan Gülerce MİT d...
EMOJİLE

CNN Türk ekranlarında Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtlayan Zaman yazarı Hüseyin Gülerce önemli açıklamalar yaptı. Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki CMK 250 krizini yorumlayan Gülerce MİT depremi için çok konuşulacak bir çıkış yaptı.

CNN Türk ekranlarında Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtlayan Zaman yazarı Hüseyin Gülerce önemli açıklamalar yaptı. Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki CMK 250 krizini yorumlayan Gülerce MİT depremi için çok konuşulacak bir çıkış yaptı.

Gülerce, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması sonrası Cemaate yakın yayın organlarının gösterdiği refleks için özeleştirel bir yorum yaparken "doğru bir fotoğraf verilmedi" dedi. Zaman yazarı, cemaate yakın kalemlerin ve yayın organlarının MİT krizi sürecinde darbe yargılamalarını savunmak ile savcıları savunmayı birbirine karıştırdığını kaydetti.

AKP’NİN ÖYM RAHATSIZLIĞI 7 ŞUBAT’TAN ÖNCE DE VARDI, MİT KRİZİ VESİLE OLDU

"Ben de olan biteni anlamaya çalışıyorum. 7 Şubat MİT krizinin bir dönüm noktası olduğu söyleniyor. Ama benim zihnimi karıştıran Bekir Bozdağ’ın açıklamaları oldu. Biz bu mahkemelerin baştan beri hukuka uygun olmadığını düşünüyorduk diyor. Yani mahkemeler ile ilgili yapılan çalışmaya 7 Şubat’ın iyi bir vesile olduğunu düşünüyorum. Olay tam olarak 7 Şubat’ta başlamış değil yani. Savcılar bir havaya girmiş olabilirler. 7 Şubat’ta ben de savcının özensiz bir şekilde MİT müsteşarını çağırdığını söylüyorum. Uslubun bu olmaması lazım. Bazı eleştiriler de vardı ÖYM’lere zaten. Onları da ortadan kaldırma adına 7 Şubat’ta bir gerekçe bulundu. Bilhassa Bekir Bozdağ’ın açıklamalarından bu görülüyor."

REFERANDUMDA AK PARTİ’DEN ÇOK ÇALIŞTIK, ZAMAN VE STV DE BUNUN TAKİPÇİSİ OLDU

"Sorun şudur; bu işin içinde Hizmet’in adı neden geçiyor? Ben buna mantıklı bir cevap veremiyorum. Bu bir ön kabüle dayanıyor. "Efendim, bu yargıçlar savcılar cemaatin adamıdır. Cemaat de iktidardan pay istiyor. Başbakan’ın da burnunu sürtmek gibi de bir şey var. Bu yüzden de cemaat ile hükümet arasında çatışma var…" Bu ön kabül o kadar acımasız ki… Çürük bir zemine apartman dikilmeye çalışılıyor. Bunu abartılı ve peşin hükümlü bir değerlendirme oalrak görüyorum. Hizmet’in işin içine sokulması Zaman’ın ve STV grubunun yayınlarına bakılara söyleniyor. Ama orada şöyle bir incelik var. Biz camia olarak referandumda AK Parti’den fazla çalıştık ‘evet’ çıksın diye. Biz bunu AK Parti için yapmadık. Türkiye’nin istikrarı de demokratikleşmesi için yaptık."

CEMAAT MEDYASI DARBE YARGILAMALARINI SAVUNMAK İLE SAVCILARI SAVUNMAYI KARIŞTIRDI

"Dolayısıyla bu hareketin medya organlarının bu işin arkasında durması, bunu takip etmesi, burda bir gevşeme olmaması için yayın yapması normal bir şey. Orada belki bir acelecilik oldu. Yani savcılara sahip çıkma sanki hizmetin insanlarına sahip çıkmak gibi algılanabilecek bir geçici fotoğraf verildi. Oysa orada savcılara sahip çıkma değil, bu sürece, mahkemelerin darbe girişimlerini yargılıyor olmasının takipçisi olmak adına yaşandı bu. Zaman gazetesi ‘asrın davası’ dedi Ergenekon davalarına, bunun takipçisi olma adına oldu bu. Ama sanki cemaatin kayıtlı üyesiymiş gibi savcı ve hakimler, Hizmet ile hükümet karşı karşıya getirildik. 42 senedir bu işin içindeyim. Bu camianın AK Parti ile karşı karşıya gelmesi için hiç bir mantıklı sebep yok."

dinihaberler.com