Akkuyu Nükleer Güç Santralinde görevlendirilmek üzere Rusya’da nükleer enerji eğitimi alan 49 Türk öğrenci başarıyla eğitimlerine devam ediyor. Aynı eğitimi aldıkları diğer ülke öğrencileri arasında pratik zekalarıyla dikkati çeken Türk öğrenciler, Rusça’yı da onlara göre daha çabuk öğrendi.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali AŞ Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınav ve mülakatların ardından seçilen 50 Türk öğrencinin Moskova’daki MEPHI Üniversitesi’nde Eylül ayından itibaren nükleer enerji eğitimi almaya başladığını anımsattı.
Sağlık sorunları nedeniyle 1 öğrencinin eğitimini yarıda bırakıp Türkiye’ye döndüğünü belirten Kasumov, Rusya’da eğitimine devam eden 49 öğrencinin derslerindeki başarıyla Rus akademisyenlerin beğenisini kazandığını söyledi.
Türk öğrencilerin aynı eğitimi aldıkları diğer ülke öğrencileri arasında pratik zekalarıyla dikkati çektiğini aktaran Kasumov, "Üniversitede Vietnamlılar da aynı eğitimi alıyor. Türk öğrencilerin durumunu sorduğum akademisyenler, ‘Vietnamlılar çok çalışkanlar ama Türkler pratik zekalı. Onlardan daha çabuk her şeyi öğreniyor" yanıtını veriyor bana. Bu da beni çok mutlu ediyor" diye konuştu.
"Kaygılarımız yersizmiş"
AA muhabirinin telekonferans yöntemiyle görüştüğü öğrencilerden Hasan Hüseyin Kesici, Gazi Üniversitesi Fizik bölümünde eğitim görürken bu programdan haberdar olup başvuruda bulunduğunu, başvurusunda eğitimin Türkiye’nin enerji geleceği açısından çok önemli olmasının belirleyici olduğunu söyledi.
Eğitime seçilmesinin ardından Rusya ile ilgili kaygılarının olduğunu ama Rusya’ya geldiğinde bunların yersiz olduğunu gördüğünü ifade eden Kesici, "Soğuğa ve yemeklere uyum sağlamakta zorladım. Özellikle annemin yaptığı imam bayıldı yemeğini özledim. Aradan 6 ay geçti, artık kendimi daha iyi hissediyorum. Zor bir dil olmasına rağmen Rusça’yı öğrendikçe eğitimimiz daha keyifli hale geliyor" ifadesini kullandı.
Nükleer enerji eğitimi alan ilk Türk öğrencilerden biri olmanın gururunu yaşadığını anlatan Kesici, "Nükleer ülkemiz için çok gerekli olmasına rağmen geç kalınmış bir proje. Bu eğitimi ilk alanlardan olmak ve nükleer teknolojiyi ülkemiz yararına kullanabilmeyi düşünmek gurur verici" dedi.
"Rusça şarkı bile söylüyoruz"
Öğrencilerden Gökçehan Tosun da Ankara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde okurken bu eğitim programını annesi aracılığıyla öğrendiğini söyledi.
Eğitimi kendisine annesi haber vermesine rağmen Rusya’ya gidecek öğrenciler arasına girmesinin ardından annesinin kendisine dair kaygılar taşıdığını anlatan Tosun, "6 aydır buradayız, şartlarımız oldukça iyi. İlk zamanlarda soğuğa ve Rus yemeklerine alışmakta zorlandık. Zamanla her ikisine de alıştık. Şimdi işimizi kendimiz görecek kadar Rusça konuşabiliyoruz. Rusça şarkı bile söylüyoruz. Türkiye de ailemin dışında Ankara’da sokakta satılan simidi özledim" diye konuştu.
"Gelen değil gelmeyen pişman"
Mümin Demir ise Yalova Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünde okurken hocalarının bu eğitime katılması için kendisini yönlendirdiğini söyledi.
Daha önce "worldandtravel" ile ABD’ye gittiği ve San Diego’da bir süre kaldığı için yurt dışında yaşamaya alışık olduğunu belirten Demir, nükleer enerji eğitimi sayesinde farklı ülke ve kültürleri tanıyabilme imkanına da sahip olduğunu dile getirdi.
"Rusya’ya gelen öğrenciler kararlarından pişmanlık duymuyor ama gelmeyenler pişman. Sınavı kazanıp gelmekten son anda vazgeçen arkadaşlarım var. Bana pişman olduklarını söylüyorlar" diyen Demir, kendilerine verilen eğitimin Türkiye için çok önemli olduğunu farkında olduklarını ifade etti.
"Sonra gelecekler çok şanslı"
Meltem Pınar da Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği 2. sınıf öğrencisiyken eğitimi kazanıp Rusya’ya geldiğini, Rusya’ya gelmekte tereddüt ederken şartların beklentilerinin üzerinde çıktığını söyledi.
Kendisinin de soğuk ve yemekler konusunda bir süre uyum sorunu yaşadığını aktaran Pınar, karşılaştıkları sorunları deneme yanılma yoluyla aştıklarını, kendilerinden sonra gelecek Türk öğrencilerin bundan dolayı çok şanslı olduklarını dile getirdi.
"Buraya gelmek konusunda diğer öğrenciler korkmasınlar biz onlara ablalık ağabeylik yapacağız" diyen Meltem Pınar, Rusya’da kendisini en çok etkileyen olayın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün resmi tatil olması ve bu günün büyük önem verilerek kutlanması olduğunu ifade etti.
"Davutoğlu’nun önerisini dikkate alıyoruz"
Öğrencilerden Buğra Saat ise Rusya’ya artık her anlamda alıştıklarını, Rusça konuşmaya da başladıklarını belirterek, -25 derece soğukları gördükten sonra -5 derecelerde "bugün hava güzel, dışarıya çıkalım" dediklerini aktardı.
Umur Yılmaz da Türk öğrencilerin diğer ülke öğrencilerine göre İngilizce bilmenin de avantajıyla Rusçayı çabuk öğrendiğini ifade ederek, Rus kültürüne alıştıklarını, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun "Rus gelin sayısı artsın" önerisini de erkek Türk öğrencileri olarak dikkate aldıklarını söyledi.
Safa Duman ise aldıkları eğitimin öneminin farkında olduklarını belirterek, "Nükleer teknoloji konusunda ülkemiz gerçekten geri kaldı. Bu işe sadece elektrik üretimi olarak bakılmamalı, yüksek teknolojinin ülkemizde kullanılması olarak da bakılmalı. Buna öncülük yapmak, bu konuda uzmanlaşmak gurur verici" diye konuştu.
AA