Sıcaklarla başa çıkmanın yolları

Olaylar
Ortalığı kavuran, bünyeleri sersemleten haziran sıcağı gündemin bir numaralı maddesi. Peki nefes aldırmayan, bayıltıcı havayla başa çıkmak nasıl mümkün olacak? Her yer cayır cayırken ne yesek/içsek, n...
EMOJİLE

Ortalığı kavuran, bünyeleri sersemleten haziran sıcağı gündemin bir numaralı maddesi. Peki nefes aldırmayan, bayıltıcı havayla başa çıkmak nasıl mümkün olacak? Her yer cayır cayırken ne yesek/içsek, ne giysek, nereye gitsek, sağlığımızı nasıl korusak, evde nasıl ferahlasak? Herkes kendi yöntemini bulmuştur muhakkak, bunlar da bizden birkaç öneri…

Sıcak havada sağlıklı kalabilmek için dikkat!

Yaz aylarında hava sıcaklıklarının sürekli olarak değişmesiyle birlikte bunaltıcı hava da kendini yavaş yavaş hissettiriyor. Bu tür ısı değişimleri, sadece hipertansiyon ve kalp hastalarını değil, sağlıklı kişileri bile son derece olumsuz etkiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Rifat Eralp Ulusoy, kavurucu sıcak yaz günlerinde kalbi koruma yöntemleri ve vücudumuzun sıcakla baş edebilmesi için basit ama etkili tüyolar verdi. Doç. Ulusoy, “Son araştırmalar gösteriyor ki hava sıcaklığı artışı en çok erkeklerde 60–65 yaş, kadınlarda ise 70 yaş ve üzerindekileri hastaları etkiliyor. Gelir düzeyi düşük kişilerde iklim değişikliğiyle birlikte kalp ve damar hastalıklarına daha fazla rastlandığı görülmüştür. Risk faktörlerinin daha yüksek oranda bulunması, kötü ortam ve yaşam koşullarına bağlı sıcağa daha çok maruz kalma bu hastalıkların artışına neden olmaktadır. Özellikle hava sıcaklığının 30 dereceyi aşmasıyla birlikte 50–64 yaş arası kişilerin hastaneye yatma oranı yükselmektedir” diyor. Uzmanlar sıcaklığının 30 derecenin üzerine çıktığı yaz günlerinde hipertansiyon, diyabet, koroner kalp hastalığı, kalp kapak hastalığı, kalp yetmezliği gibi rahatsızlığı olan kişileri çok gerekmedikçe dışarıya çıkmamaları konusunda uyarıyor.

Yağlı, bol kalorili yiyecekler, hazır ve raf ömrü uzatılmış gıdalar tüketilmemeli. Taze sebze ve meyveye ağırlık verilmeli.
Alkol sıcak havalarda tüketilmemeli. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde, açık havada alkol içmekten kaçınmalı.
Günde 3,5–4 litre su içilmeli.
Açık renkli, hafif, pamuklu, rahat ve bol, terleme ile vücut sıcaklığının dengelenmesine yardımcı giysiler kullanılmalı.
Güneşin en tepede olduğu saatlerde açık havada dolaşmaktan kaçınılmalı.
Sodalı, kolalı içecekler ile maden suyunun aşırı tüketimine dikkat edilmeli ve bu içeceklerin kan basıncını arttırabileceği akılda tutulmalı.
Denize, sabah ve akşam saatlerinde, mümkünse güneşin en eğik olduğu saatlerde girilmeli, kumda güneş banyosunun özellikle kalp hastaları için uygun olmadığı, kalp hastalarının açıkta yüzmemesinin daha uygun olduğu akılda tutulmalı.

Şehrin serin coğrafyası

Havalar sıcak, çok sıcak. lokma atıştıramayacak, eş dostla iki çift laf edemeyecek, sokakta bir boy yürüyemeyecek kadar sıcak. Bulduğu gölgeden kımıldamayan, can havliyle bir klima dibinden ötekine atlayanlara bir iyi, bir de kötü haber. Kötü olan, gölge kovalamakla, klimaya yapışmakla yazın geçmeyeceği. İyi olansa, serinlemek için şehrin muhtelif noktalarının sizi bekliyor oluşu. Tek yapmanız gereken koordinatları iyi belirlemek, köşeleri sağlam tutmak.

Önde değil, avluda kahvaltı: Bej Karaköy

Sabahın köründe, kargalar dâhi kahvaltısını tamamlamadan, histerik bir ‘görme/görülme’ ihtiyacına kapılabilirsiniz. Olabilir, doğaldır. Ünlüsünden ünsüzüne, modacısından oyuncusuna benzer ihtiyaçla, yatağından doğrulduğu gibi kendini Bej Kahve’ye atan çok. Sıcaklarda, herkes Bej’in ön kısmında şemsiyenin kapattığı kadar gölge alana tıkışmaya çalışsın, siz usul usul içeri geçip, Bej’in Fransız Geçidi’ne attığı masalardan birini kapın. Avlunun serinliği, Bej’in sigara böreği ve iki adım ötedeki havalı Bej müdavimleri. Daha ne olsun.

Hava kararınca: Lavin, Boaz ve Frankie’s

Güneş gitti, sıcak bitmedi. Hâlâ durduğunuz yerde terleme, afsalttan sıcak üfürme gibi kalıplar dilden düşmüyor. Çevrenizdeki en yakın terasa kendinizi atın. Havalı olana Nu Teras, salaş arayana Balkon yazlık tavsiyeler arasında her daim baki. Farklılık arayanlara yeni açılan teraslardan serin bir demet:
Asmalı’daysanız Lavin Teras: Pera Palas’ın çaprazında, North Shields’ın yanında, yeni açılan İtalyan otelinin tepesinde bir teras bar. Manzarası Nu Teras’la aynı olmasına rağmen fiyatları daha makul, tarzı daha sakin.

Etiler’deyseniz Boaz Bar: Le Meridien Oteli’nin 34’üncü katındaki Boaz, yabancı misafirler de düşünülerek ‘ğ’sinden kurtulmuş, köprü manzaralı, ferah, sakin ve genişçe bir teras barı.
Nişantaşı’ndaysanız Frankie’s: Sofa Oteli’nin en üst katında açılan ‘fine dining’ türünün son örneği Frankie’s’in barı da hayli iddialı. Damla sakızlı kokteylleri, tek lokmalık atıştırmalıklardan oluşan bar lezzetleri eşliğinde mutlaka denenmeli.

Kahve molası için:Karabatak ve OPS

Kahvaltı sonrası daha serin, daha sessiz bir köşe ararsanız Fransız Geçidi’nin arka çıkışının tam karşısında begonvili, lavantası bol kafe, OPS bekler sizi. Kapı önüne özenle attığı rengârenk sandalyelerinden birini çekin. İçerideki güncel dergilerden birini kapın, Türk kahvesi eşliğinde sakin sakin takılın. Laptop’unuzu açıp, kafeyi ofise çevirme niyetiniz varsa, iki paralel sokaktaki Karabatak, gölgede kahve seansı için bir diğer alternatif.

Öğle yemeğinde: Kantin

Boğulmadan, yorulmadan, ter/dil dökmeden, taze mamulle, güler yüzlü servisle yazlık, hafif bir öğle yemeği hayalini Nişantaşılının buluşma yeri Kantin’de gerçeğe dönüştürmek mümkün. İçeride kliması, bahçesinde ağaç altı gölge yeri bol. Şemsa Denizsel’in soğuk çorbasıyla başlayın. Tercihe göre enginarlı pilav ya da tavuklu bamyayla devam edin. Tatlı niyetine kestaneli bezeyi atlamayın.

Midenizi de serin tutun

Her mevsim kendi yemekleriyle, daha doğrusu malzemeleriyle gelir. Yaz sıcaklarıyla baş etmenin yolu da yaza özgü, hafif ve sulu yiyeceklerden geçiyor. Yaz benim için karpuz, domates, kavun ve şeftali demek. Tabii kabak, patlıcan, domates, bezelye gibi sebzeleri de bu listeye eklemeli. Hafif soğutulmuş karpuz, kavun, beyazpeynir ve kızarmış ekmek dörtlüsü, domates salatası, cacık, zeytinyağlı taze fasulye, yaz türlüsü, zencefilli limonata ve kısır ilk aklıma gelenler…

*Cacık: ½ kg. yoğurt, bir diş taze sarmısak (istenirse), kabuklarıyla doğranmış iki salatalık, dört dal ince doğranmış dereotu, iki bardak su, tuz, bir çorba kaşığı sızma yağ. Yoğurt karıştırıldıktan sonra malzemeler sırayla eklenir.

* Yaz türlüsü: İki patlıcan, iki kabak, bir baş taze sarmısak, bir iri soğan, iki çarliston biber, bir kırmızı biber, iki iri Çanakkale domatesi, üç kaşık zeytinyağı, bir tutam tuz, bir çorba kaşığı ayıklanmış, ince doğranmış maydanoz. Patlıcanlar alacalı soyulduktan sonra küçük kuşbaşı doğranır. Bir saat hafif tuzlu soğuk suda bekletilir, bir süzgünün üzerine konur. Kabaklar kabukları soyulmadan dörde bölünür, yumuşak kısmı çıkardıktan sonra patlıcanlarla aynı büyüklükte doğranır. Orta harlı ateşe konmuş tencereye yağ konur, birer dakika tahta kaşıkla çevirerek soğan, sarmısak, biberler, kabak, patlıcan ve domatesler ve tuz sırasıyla eklenir. Tencerenin kapağı kapatılır. Ocağın altı en kısık ısıya getirilir. En az bir saat su ilave etmeden yavaş yavaş pişirilir. Bir kaba alındıktan ve hafif soğuduktan sonra maydanoz ilave edilir. Afiyet olsun…

Kavurucu havada da şık olmak mümkün

‘Hayat Bilgisi’ dersinin favori sorusudur: “Yazları ne giymeliyiz?” Cevap ise basitti: “Kışları siyah, yaz aylarında ise sıcaktan kaçınmak için beyaz giymeliyiz.” Ne yazık ki hafızamıza bellenmiş bu cevabı unutun. Zira “Yazları beyaz giyilir” cümlesi moda dünyası için, en azından bu yaz için bir anlam teşkil etmiyor. Sözün özü bu sezon beyaz giymeyin! Zira beyaz, geçen yaz itibariyle çok kullanıldı ve demode oldu. Onun yerine somon, pembe, mavinin tüm tonları ve turuncu vitrinlerde yerini aldı. Kumaşlara gelince (alışılmadık biçimde) saten bu yazın en önemli aktörlerinden. Keten ve pamuklu kumaşlar ise her yaz olduğu gibi yine aramızda. ‘Sportif görünüm’ bu yazın anahtar kelimeleri. Denim şortlar, bisiklet yakalı atletler, spor kesimli elbiseler, pileli etekler ve retro görünümlü, dantelli elbiseler alışveriş listesinde yer alan parçalar. Şalvar kesimli pantolonlar basen sıkıntısı çekenlerin imdadına yetişiyor. Ayakkabılarda espadriller geri dönüş yaptı, platformlu olanlar hem çok kullanışlı hem de her kadını 20 santimetre uzatan bir sihre sahip. Erkek modasına gelince… Erkekler siyah giymeyi bu yaz unutun. Turuncu, pembe ve sarı gibi pek de maskülen olmayan renklerle barışın, zira her mağazada bunları bulacaksınız. Keten gömlekler, biraz kısalmış haliyle kapri pantolonlar dolabınızda yer alması gereken parçalar.

İçinizi ferahlatacak kolay tarifler

Zencefİllİ, nanelİ lİmonata: Bir büyük sürahinin içine önce ince bir rendeden geçirdiğiniz bir limonun kabuklarını ve bir tatlıkaşığı rendelenmiş taze zencefil koyun. Üzerine iki adet limonun suyunu, üç bardak suyu ve iki dal taze naneyi koyup buzdolabında yarım saat dinlendirin. Servis yapacağınız zaman üzerine biraz da buz ekleyin.

Mohito: Bir lime limonu (yeşil limon) altı parçaya bölüp bardağın içine atın. Üzerine iki tatlı kaşığı esmer şeker, sekiz adet nane yaprağını ekleyip tokmakla hafifçe ezin. (Nanenin tazeliği kokteylin lezzeti için önemlidir.) Bardağı buz kırığıyla doldurun. Son olarak rom ekleyin ve bardağın kalanını soda ile doldurun. Mohito’da en önemli nokta karışımdaki her malzemenin iyice karışmasıdır. Kokteyli taze nane yaprağıyla süsleyip üzerine pudraşekeri serpebilirsiniz.

NANELİ aYRAN: Üç su bardağı yoğurt, beş su bardağı su ve 30 yaprak taze naneyi bir sürahide naneler kıyılana kadar karıştırın. Buzdolabında soğutun. Damak tadına göre soda da eklenebilir.

Buzlu çay: İki şeftaliyi iki bardak suya doğrayın. Suyu ocağa koyun, şeftaliler eriyinceye kadar pişirin. Çay süzgeciyle süzün. Hazırladığınız şeftali özünü, ¾ su bardağı şekeri ve bir litre suyu karıştırıp buzdolabında soğutun. Servis edeceğiniz zaman yarım bardak soğuk suya demlenmiş çay ekleyin. Dilimlenmiş şeftali ile servis edin.

Frappe: Bir karıştırıcıya iki tatlıkaşığı Nescafe ve istediğiniz kadar şeker koyduktan sonra, 4-5 tatlıkaşığı su ekleyip 30 saniye çalkalayın. Uzun bir cam bardağın dibine birkaç buz koyup, çalkaladığınız karışımı bunların üzerine yavaşça dökün. Bardağa çok az soğuk süt ekleyip, kalan kısım için soğuk su ilave edin.

Radikal