Savcı Öz, Terfi ile Kızağa mı Alındı?

Olaylar
Ropörtaj:Arzu Erdoğral Savcı Zekeriya Öz’ün dün Ergenekon Savcılığı görevine son verilerek başka bir göreve getirilmesinin yankıları sürerken, Ergenekon’un ortaya çıkarılmasında adı geçen ...
EMOJİLE

Ropörtaj:Arzu Erdoğral

Savcı Zekeriya Öz’ün dün Ergenekon Savcılığı görevine son verilerek başka bir göreve getirilmesinin yankıları sürerken, Ergenekon’un ortaya çıkarılmasında adı geçen Gazeteci-Yazar Zihni Çakır çarpıcı açıklamalar yaptı.

BU BİR TERFİDİR

Savcı Zekeriya Öz’ün dün Ergenekon Savcılığı görevine son verilerek başka bir göreve getirilmesi geniş yankı uyandırdı. Siz bir gazeteci olarak bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu bir görevden alma yerine şimdiye kadar ki ortaya çıkan tablodan yola çıkarak bir terfi olarak değerlendiriyorum. Kamuoyundaki algıya göre bu Ergenekon soruşturmasına müdahale gibi gözükse de böyle bir soruşturmanın sadece bir kişi üzerinden yürütüldüğünü düşünmek bile kendi başına handikaptır.  Çünkü devletin yargı ayağı işlerken, sadece o yargının yürütülmesinde etkili ve dirayetli olduğunu söylemek,  Sayın Öz’ün Ergenekon sürecinde görev aldığı mesai arkadaşlarını da aynı zamanda yok saymak anlamına gelir. Bu bağlamda, dün ortaya çıkan durumu bugüne kadarki süreçte büyük hizmetler yapan Sayın Öz’ün terfisi ile kendi ekip arkadaşlarının yanına yeni montelerle operasyon sürecini taze bir kanla, gitmesi gereken aşamaya götürmeye yönelik bir hamle olarak değerlendiriyorum.

OPERASYON GÜÇLENDİRİLİYOR

Gündemde çelişki olarak kafaya takılan sorulardan biri de; daha önce HSYK’ın savcı Öz’ün yerini değiştirmek istemesi üzerine iktidar partisi bu duruma karşı çıkarken neden şimdi bu duruma ses çıkarmadığı sorusu. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Daha önceki HSYK yapısı içerisinde değiştirmedeki kastın ne olduğunun tartışılmasına bile gerek yok diye düşünüyorum.  O dönemki HSYK’ın Zekeriya Öz’ün yetkilerinin alınmasına yönelik hamlede bir terfi söz konusu değildi. O tamamen Savcı Öz’ün yapmış olduğu hizmetlerden dolayı kendisinin cezalandırılması eylemiydi. Ama bugün baktığımız zaman ortada bir terfi var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliği söz konusu… Düşünebiliyor musunuz,  Ergenekon operasyonlarının yürütüldüğü süreçte teamülen almış oldukları kararlarda bazı üst düzey subaylara yönelik operasyonların yetkisi Başsavcı vekillerine devredilmişti. Zekeriya Öz gibi soruşturmaya inanmış kişiler olduğu içinde operasyonda bazı engellerle karşılaşılmıştı. Şimdi Zekeriya Öz’ün bulunduğu pozisyonda bu tür engellerden söz edebilecek miyiz? Edemeyeceğiz! Olaya sadece bu çerçeveden baksak bile Ergenekon operasyondan dolayı yetkilerini tırpanlamak değil tamamen bu operasyonu daha da güçlendirecek isteğinin olduğunu görmek mümkün olur.

BEKİR BOZDAĞ’DAN AÇIKLAMA BEKLİYORUM

Yine gündemde sıkça tartışılan bir konu Başbakan’ın bu karar HSYK’yı ilgilendirir ben onların işine karışamam yargı da benim işime karışmamalı açıklamalarına karşın haberin ilk duyulduğu saatlerde AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın, kararı HSYK’ın davaya müdahalesi olarak değerlendirmesi. Bu sizce iktidar partisi içerisinde bir çelişki değil midir?

Çelişkidir! Bu duruma yapılan yorumun Bekir Bozdağ’ın kendi kişisel düşüncesi olarak kamuoyuna açıklamasını umut ediyorum. Aksi bir durum da söz konusuysa Bozdağ iktidar partisinin bir mensubu olan bir kişi olarak koskoca Ergenekon soruşturması ve dava sürecinin sadece Zekeriya Öz üzerinde yürüdüğüne inanmış demektir. Bu da AK Parti için büyük bir talihsizliktir. Bu çelişki iktidarı bağlamaz çelişki Bekir Bozdağ’ı bağlar. Zaten bizde siyasetçiler bir olayın önünü arkasını, detayını anlamadan kamuoyunu tatmin ve kendi kişisel tatminlerini daha da arttırma amaçlı bir takım amaçla açıklama yaparlar. Ben Bekir Bozdağ’ın yapmış olduğu bu açıklamanın da bunun dışında hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.

YENİ SÜREÇTE GÖREV ALAN İSİMLERİ DE DÜŞÜNMEK LAZIM!

Bugün yine dikkat çeken bir yazı vardı gündemde… Ali Bayramoğlu iki ihtimalin akla gelebileceğinden bahsetti. Siyasi iktidarın, yüksek yargı ve muhtemelen askerin dâhil olduğu yeni bir ittifak söz konusu oldu denilebilinir ya da iktidar süreçten rahatsız oldu ve (gazeteci tutuklamaları, kitap baskınları ve toplatılması) tepkiler üzerine harekete geçti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi bu arkadaşların geçmişteki duruşlarını, 28 Şubat sürecini göz önünde bulundurursak, bu dönemdeki duruşları malum. Devlet içerisinde bir takım etkin yapıların olduğunu inkar etmiyorum ama bugün bu yapıların harekete geçtiği, bir savcının görev yerinin değişmesi üzerinden bir iddiayı ortaya atmak bu sürecin içerisinde yer alan Zekeriya Öz ve o iki ekip arkadaşının yerine gelecek savcılar içinde bağlayıcılık taşıyacaktır. Bu tür değerlendirmeler yaparken yeni süreçte görev alacak kişileri de düşünmek gerekir. Burada devletin içerisindeki yapı harekete geçti ve savcı Öz’ü görevden aldırdı demek Ergenekon burada bitti mi demektir. O zaman bu sürecin intikam ve AK Parti’ye karşı olan kişilerin susturulmak için olduğunu söyleyenler haklı çıkmaz mı? Bunu bugüne kadar Ali Bayramoğlu’nun kendisi de söylemedi mi? Bunu bugüne kadar bu operasyonu Zekeria Öz’ün pasifize  edilmesi olarak gören arkadaşlar da söylemedi mi? O zaman bu arkadaşlar kendi kendine çelişkiye düşmüyorlar mı?

KILIÇDAROĞLU’NDAN FAZLASINI BEKLEMİYORUM

Kılıçdaroğlu "Savcı Öz’ü kullanıp attılar" şeklinde bir yorum yaptı. Buna ne dersiniz?

O bir sokak ağzı, o bir kahvehane ağzı. Yani Türkiye’de iktidara aday, yüzde 40’ları hedeflediğini ve CHP’yi değiştirdiğini söyleyen bir Genel Başkanın söyleyebileceği bir laf değildir. Bence bu tarz, kahvehanelerde kullanılan bir konuşma tarzıdır. Siz bu ülkenin Cumhuriyet savcısının birileri tarafından kullanıldığını ve işi bitince de bir kenara atıldığı söylüyorsunuz. Bu bir aymazlıktır, aymazlıktır, aymazlıktır. Bunun başka hiçbir anlamı yoktur. Bu süreçte yapılmış olan en talihsiz açıklamadır. Kılıçdaroğlu’ndan daha fazlasını da ben beklemiyordum.

ERGENEKON SORUŞTURMASI YÜKSEK YARGI VE SİYASETE UZANACAK

İtalya’da Gladio’yu çökerten efsane savcı da böyle bir süreç yürütmüştü. Savcı Öz sürece hakim bir isimdi. İtalya gibi bir örnek varken önümüzde ve orada savcı değişmemişken bizdeki bu değişim sürece zarar verir şeklinde endişelerde var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Böyle bir endişeyi taşımıyorum açıkçası. İtalya ile çok fazla benzetme yapmamıza rağmen İtalya’daki demokrasi anlayışıyla bizimki farklı. Zekeriya Öz’ün Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü süreçte almış olduğu destek ve karşısında olan yapı belli. Türkiye’deki Ergenekon soruşturmasına ve Zekeriya Öz’e İtalya’daki gibi bir destek söz konusu olmuş olsaydı, bugün Zekeriya Öz’ün görev değişikliği bir müdahale olarak değerlendirilebilirdi. Ergenekon’da gelinen nokta itibarıyla önümüzde gerçekleşme ihtimali olan operasyonların daha büyük olacağını söyleyebiliriz. Yani nedir bunlar; soruşturmanın yüksek yargı ayağına uzanması gerekiyor ve uzanacaktır. Siyaset ayağına uzanması gerekiyor ve uzanacaktır. Ufak tefek siyasetçilerden bahsetmiyorum ben. Türkiye’de siyasetin sahnelendiği yapı içerisinde üst roller almış kişilerden söz ediyorum. Bunlara da uzanmak zorundadır ve uzanacaktır. Zekeriya Öz’ün üzerinde şimdiye kadarki yapılan yıpratma hamlelerinin neticesinde Zekeriya Öz ile yapmaktansa bu operasyonları, yeni bir isimle yapmayı da yeğlemiş olabilirler. Bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ben, genel seçimlerden önce çok daha geniş kapsamlı bir operasyon gelebileceğini, bu operasyonun Zekeriya Öz üzerinden yapıldığı takdirde ortaya çıkabilecek tartışmaların önünü kesme amacına dönük olduğunu da düşünüyorum açıkçası.

YENİ SAVCI DAVAYA İNANMIŞ BİR İSİM Mİ?

Peki Öz’ün yerine gelen yeni ismi nasıl değerlendiriyorsunuz, isabetli bir seçim olmuş mudur size göre?

Seçilen yeni isimlerin Türkiye’deki sadece yakasında rozeti eksik olmakla birlikte, yargıyı siyasal ideolojinin endeksine sokanlar gibi düşünmeyenlerden olacağına hiç şüphem yok. Yargı bugün Türkiye’deki bir siyasal partinin, bir ideolojinin arka bahçesidir. Ama yeni gelen isimler kesinlikle o şekilde olmayacaktır. Bu davaya inanmış isimleri getireceklerdir.

YARGI İRADESİ SİYASETÇİLERDEN DAHA SAĞLAM

Öz’ün yerine gelen savcı da aynı şekilde yoluna devam edecektir umudunu taşıyabilir mi Türkiye?

Elbette; Türkiye’de şu andaki yargı algısı, Ergenekon soruşturmasına siyasal iktidardan daha fazla inanıyor ve daha fazla sahip çıkıyor. Bunu rahatlıkla görebiliyoruz. Cumhurbaşkanı Gül’ün yalpalayan bir takım açıklamaları vardı. Bu yapılardan gördüğünüz zararı ne çabuk unutabilirsiniz. Siz bu yapıların Türkiye’de siyasal yapıları değiştirme hamlelerini nasıl gözardı edebilirsiniz. Siz bu yapının Türkiye’de demokrasi süreçlerine karşı rolünü nasıl gözardı edebilirsiniz ki; bir kişinin manipülasyon anlamında söylediği bir çift lafın, daha doğrusu kitap müsveddesinin daha basılamadan toplatılmasına, demokrasiye müdahale şeklinde değerlendirip kamuoyuna aktarabilirsiniz bir Cumhurbaşkanı olarak. Ergenekon soruşturmasına ve davasına yönelik yargının iradesi, siyasetçilerden daha sağlam durumdadır.

CUMHURBAŞKANI YANLIŞ ANLAŞILDI

Tam tersi olarak okuma yapan gazeteciler de var. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalar süreçten rahatsız olduğunu gösteriyor diye. O zaman bu yorumlar için yanlış bir çıkarım diyebilir miyiz?

Kesinlikle yanlış bir çıkarım. Böyle bir çıkarımda bulunmalarının sebebi de başından beri bu operasyonların ve Ergenekon dava sürecinin siyasal iktidarın kontrolünde olduğunu sanmalarıdır. Tabiî ki bu davanın soruşturulma süreci bütün dönemlerinde siyasal iktidara karşı yürümüştür. Siyasi iktidar bu noktada bazı dengelerin gözetilmesi gerektiğini düşünürken, o dengeleri altüst eden, Türkiye’deki ezberleri bozan operasyonlar gerçekleşmiştir bu ülkede… O anlamda başında beri bu dava  ve soruşturmaya siyasi iktidarın kontrolünde gibi bakarsanız, bugünkü değerlendirmenizde o sözlerden sonra böyle bir olay oldu şeklinde teamül eder. 
 

on5yirmi5.com