Haber: Arzu Erdoğral
Bu sorunun yanıtını Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Dr. Can Demir’e sorduk.
Yurt dışındaki ithal etler Türkiye’ye girmeden evvel, Tarım Bakanlığı mutlaka ve mutlaka bu bakterileri listeleyip Türk Gıda Kodeksine uygunluğunun analizlerini yapıp yurt içine sokuyor diyen Demir, bakın neler söyledi…
VİRÜS DEĞİL BAKTERİ
Öncelikle isin karışıklığını düzeltelim. Virüs yanlış bir tercüme ve terminoloji… İsim karışıklığı sanırım virüs değil bakteri…
BAKTERİLERDEN NASIL KORUNURUZ?
Kırmızı etlerde bulunmaması gereken listeria ve salmonella bakterisinden bahsediyoruz. Bunların Türk Gıda Kodeksine göre Tarım Bakanlığının yasal zorunluluğu gereği etlerde bulunmaması gerekir. Maalesef mezbahaneler de kesim hatalarından, zaman zaman soğuk hava depolarında ki yetersizlikten, soğuk frigofirik araçlarda yapılan nakil hatalarından dolayı, çapraz kontaminasyon dediğimiz kirlilikten bulaşabiliyor. Üreticilerin bunları sık sık kendi Proses laboratuvarı veya Tarım
Bakanlığı yetkili laboratuvarı ile denetletmesi ve kontrol ettirmesi gerekiyor. Yoksa insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden mikroorganizmalardan bakterilerden ikisidir. Ancak dünyada bu kirliliği sıfır hale getirmiş hiçbir yoktur. Bu mikroplarla yaşamayı öğrenmeliyiz. Bunun en büyük önemi mikropları dezenfekte ederek yok etmemiz tüketicilerin yok etmesi değil de bir bütün olarak üretici, depocu, satıcı ve tüketici olarak genel hijyen kurallarına, gıda güvenliği kurallarına uymamız gerekir. Hepsi uyduğu takdirde zincirler kopmadığı takdirde, zincirden kastım çiftlikte, mezbahane de, soğuk hava depolarında, et parçalama noktasında frigofirik aracıyla lojistik nakil yapan araçlarda, satış noktasında ve tüketici perakendeciden alıp evine getirirken ve evinde kullanırken hepsi dikkat ettiği zaman bu bakterilerden korunmuş olacağız.
BAKTERİ YURT DIŞINDAN GELMİYOR!
Bakteri yurt dışından da gelebilir ama yurt dışından gelmemesinin sebebi yurt dışındaki ithal etlerin Türkiye’ye girmeden evvel, Tarım Bakanlığı mutlaka ve mutlaka bu bakterileri listeleyip Türk Gıda Kodeksine uygunluğunun analizlerini yapıp yurt içine sokuyor. Uygun olmayanlar yurt içine girmiyor. Ancak bahsettiğimiz zincir önemli… Mezbahane’de kirlenmez temiz çıkar, örnek veriyorum parçalama anında ki kullanıcı etlerin bıçakları hijyenik değildir ondan bulaşır. Mezbahane’de makat kısmını poşetlemez bağırsak içeriği yapışır oradan bulaşır. Veya tüketici alır eti önce kıyma haline getirir, bir-iki saat diğer alış verişini yapar, arabanın bagajına koyar, yolda gezdirir yeşillendirir oradan bulaşır. Yani bunun bulaşma noktasını sadece ithal et olarak adlandıramayız, bir salgın hastalık olarak da adlandıramayız. Bunlar hayvanların doğasında özellikle sürekli bulunan bir mikrop… Bunların bulaşmaması için az önce de bahsettiğimiz gibi hijyene herkes dikkat etmeli… Ancak bu şekilde korunma sağlanabilir.