Hükümet deviren kasette Gülen parmağı

Olaylar
Selahattin Günday Aljazeera Türk’te bir dönemin Türkiye’sinden -yaşı müsait olanların canlı tanıklık ettiği- ilginç bir hikayenin perde arkasını anlatıyor. Dönemin hükümetinin düşmesi...
EMOJİLE

Selahattin Günday Aljazeera Türk’te bir dönemin Türkiye’sinden -yaşı müsait olanların canlı tanıklık ettiği- ilginç bir hikayenin perde arkasını anlatıyor. Dönemin hükümetinin düşmesine neden olan o ilginç hikaye…

4 Ağustos 1998… Türkbank ihalesi yapıldığında, bu işin hükümeti alaşağı edecek bir hâl alacağını kimse düşünemezdi elbette. Ama, o ihale sürecinde öyle olaylar yaşanmıştı ki, ihalenin sonucu hükümetin de kaderini belirlemişti. 

Gizli ortak Alaatin Çakıcı

1998’in başlarında süreci başlayan ihaleye girmek için hazırlanan bir çok işadamı vardı. Hayyam Garipoğlu, Mehmet Emin Karamehmet gibi isimler Türkbank’la ilgileniyordu. Ancak Alaattin Çakıcı, Mayıs ayında Korkmaz Yiğit adına devreye girerek bu işadamlarını tehdit etti. İhaleden çekilmelerini istedi. Çakıcı, bu işte Korkmaz Yiğit’in gizli ortağı durumundaydı ve silahlı suç örgütünü devreye sokmaktan çekinmeyecekti. Devir, sonuç almak için mafya yöntemlerinin yaygın bir şekilde kullanıldığı ve sonuç da alındığı bir devirdi.

Çakıcı’nın tehditine mâruz kalan iş adamı: Aydın Bolak

Çakıcı’nın tehdit ettiği iş adamları arasında medyatik olmayan, kamuoyunun çok yakından tanımadığı bir isim daha vardı: Aydın Bolak. Bolak da Türkbank’ı satın almak istiyordu.

Çakıcı: Bu işe girmemesini söyledim

Alaattin Çakıcı, Bolak’ı nasıl “tehdit ettiğini”, daha sonra kurulan organize suç örgütleriyle ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu’na şöyle anlatmıştı:

“Aydın Bolak, bankayı satın almak için emekli sandığı ile görüşmüş ve 5 milyon dolar da para vermişti. Mehmet Kocabaş’a (eski ANAP milletvekili), ‘Aydın Bolak’a gidip, bu bankanın bizim namus meselemiz olduğunu ve bu işe girmemesini’ söylemesini istedim. Aydın Bolak da, 5 milyon dolarını yaktı ve bizi kırmayarak bu işten vazgeçti.” 

Bolak, Süleyman Demirel’e Çakıcı’nın tehditini anlattı

Aydın Bolak, ihaleye girmedi ancak bu tehdit karşısında sessiz de kalmadı ve Cumhurbaşkanı Demirel’in kapısını çaldı. O dönem görevde olan bir emniyet müdürünün Al Jazeera’ye verdiği bilgilere göre Bolak, Demirel’e, ‘Türkbank ihalesi nedeniyle Çakıcı’nın kendisini arayarak tehdit ettiğini’ anlattı.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Demirel, Emniyet’e konuyu araştırması için talimat verdi. İlk önce İstanbul Emniyeti, Aydın Bolak ile görüştü. Çakıcı’nın tehditi hakkında bilgi aldı.

İstanbul Emniyeti, 1998’in Şubat ve Mayıs aylarında Korkmaz Yiğit ve Alaattin Çakıcı ilişkisine ilişkin bilgi notu hazırladı. Bu notlar Ankara’ya, yani Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Bu bilgi notlarına ve Emniyet’in elindeki  Alaattin Çakıcı-Korkmaz Yiğit görüşmesine ilişkin ses kaydına rağmen ihale süreci kesintisiz devam etti. Emniyet’teki kadrolar son ana kadar ilgili birimlere bu durumu bildirmedi.

Adanmış ruh: Aydın Bolak

İhaleye girmek istediği için tehdit edilen Aydın Bolak, Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşmesinden sonuç alamamıştı. Bolak, Fethullah Gülen’le irtibatı olan bir işadamıydı. İrtibatın mahiyetini, Fethullah Gülen, Samanyolu TV’de Nisan 2006’da yayınlanan, “Adanmış Ruhlar: Aydın Bolak” belgeselinde şöyle anlatıyordu:

“Kendilerinin bir saygıları vardı. Görüşüp konuştuktan sonra hassas, ince, dinine bağlı günümüzü ve Türkiye’yi çok iyi okuyan, yorumlarında isabetli olan tipik bir Türk aydını ile karşılaştığımı gördüm. Bazıları Aydın Bey gibi duruyor. Saygısı aynı duruyor. Hanımı ile beraber hep saygılıdır. Telefonları hep ağlamalıdır. Ben daha erken davranmak isterim ellerini öpüyorum diye ama o daha erken davranır.” 

Çakıcı-Yiğit konuşması Emniyet’in elindeydi

O günlerde, irtibatları çok daha sonra ortaya çıkacak İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’ndeki bazı polisler de bir “dinleme faaliyeti” içindeydi. Alaattin Çakıcı ile Korkmaz Yiğit, 21 Mayıs 1998 tarihinde bir telefon görüşmesi yapıyor, İstanbul Emniyet istihbaratı da bu görüşmeyi dinliyor ve kaydediyordu. İhaleden iki ay önce Emniyet’in elinde olan bu kayıt, yetkili mercilerden saklandı.

Kaset ihaleden 6 saat sonra ortaya çıkarıldı

Hatta öylesine saklandı ki, TMSF’nin, 24 Haziran 1998 tarihinde, ‘İhaleye fesat karıştırıldığı ve mafya bağlantılarının olduğu yönündeki’ iddiaları Emniyet’e sormasına rağmen ortaya çıkarılmadı. Tâ ki, 4 Ağustos 1998’de ihale bitip, Korkmaz Yiğit bankayı alana kadar… İhaleden 6 saat sonra Emniyet tarafından, TMSF’ye, “Alaattin Çakıcı’nın da işin içinde olduğuna dair” bir bilgi notu gönderildi.

Ancak, kamuoyu hâlâ Emniyet’in elindeki kasetten haberdar değildi. Kaset, Emniyet içindeki Gülen yapılanmasının ‘arşivindeydi.’
 
5 ay sonra kaseti tüm Türkiye dinledi

1998 yılının Ekim ayında bir gün, CHP milletvekili Fikri Sağlar’ın Meclisteki makam odasının telefonu çaldı.

Sağlar, Susurluk kitabında bu ânı, “Kendisini müfettiş olarak tanıtan kamu görevlisi önemli bir konuda görüşmek istedi” diye anlatıyor. Daha sonra yüz yüze gerçekleşen görüşmede bu kişi, Sağlar’a “Dostlarımın elinde Türkbank ihalesinde baskı yapıldığını ispatlayacak belgeler var” dedi. Bu görüşmenin ardından Sağlar’ın Meclis’teki odasına bir zarf geldi. Zarfın içinde, 5 ay önce Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı arasında geçen telefon görüşmesinin kayıtlı olduğu kaset vardı.

Korkmaz Yiğit: Şu ana kadar on kişi ihale dosyasını aldı.
Alaattin Çakıcı: İsimlerini verebilir misin abi?
Korkmaz Yiğit: Onlarla bir temas kurmak lâzım diye düşünüyorum. İcap ederse bir müdahale edilebilir.
Alaattin Çakıcı: Anladım abi.
Korkmaz Yiğit: Ben sana isimleri vereyim. Koç, Sabancı, Cavit Çağlar, Ökkeş Başer, Süzer Polat, Oğuz Çarmıklı, Mehmet Nazif Günal, Aydın Doğan, Ayhan Şahenk, Mehmet Karamehmet, Erdoğan Demirören, Aydın Bolak…
Alaattin Çakıcı: Evet, tamam abi.

Kaset, 13 Ekim 1998’de, CHP Milletvekili Fikri Sağlar tarafından kamuoyuna açıklandı. O an, Türkiye’nin tüm gündemi değişti.

Sağlar’ın açıkladığı kaset, o günlerde gündeminin en önemli maddesi oldu.