Hırsızlar En Çok Bu Yöntemleri Kullanıyor

Olaylar
Fatih Yağmur’un haberi Polis, hırsızları yakalamak için çok çalışıyor; ancak hırsızlar da yakalanmamak için en az onlar kadar çaba sarf ediyor. Bazen kılık, bazen de deşifre olduklarında bölge d...
EMOJİLE

Fatih Yağmur’un haberi

Polis, hırsızları yakalamak için çok çalışıyor; ancak hırsızlar da yakalanmamak için en az onlar kadar çaba sarf ediyor. Bazen kılık, bazen de deşifre olduklarında bölge değiştiriyorlar.

Hatta görevli polislerin fotoğraflarını çekerek, ‘kimlik tespiti’ bile yapıyorlar. Nitekim bir semt pazarında hırsızlar, tam da bu işin üzerindeyken yani görevli polislerin fotoğraflarını çekerken yakalandı.

İstanbul polisi ise ‘hırsız bir adım öndedir’ klişesini yıkmak için kendi yöntemlerini geliştiriyor. ‘Arabalı tim’ uygulaması bunlardan biri. Lüks araçlardan oluşan ve polis olduğu anlaşılmayan arabalı timler sokak sokak geziyor ve ev hırsızlarına göz açtırmıyor.

Bu sayede ev hırsızlığında ciddi oranlarda azalma meydana gelmiş durumda. Yılın ilk 6 ayında geçen yıla oranla oto hırsızlığında yüzde 15, otodan hırsızlıkta yüzde 20, yankesicilikte ise yüzde 35 azalma var.

Hırsız yöntemleri

Sürekli bir bölgede hırsızlık yapan suçlular yakalanınca bölge değiştirmeye başlıyor. Örneğin; Kadıköy’de yakalanan bir hırsız Ümraniye’ye geçiyor. Ama en ilginç yöntemlerden biri, hırsızların, kendi bölgelerindeki güven timlerinin fotoğraflarını çekmesi.

Bu fotoğrafları birbirlerine dağıtarak polisleri ‘tanımaya’, bu sayede yakayı ele vermemeye çalışıyorlar. Kılık değişikliğinde ise kadın hırsızlar daha maharetli.

Polis kayıtlarında Fatih’teki Çarşamba Pazarı’na giden hırsızların çarşafa büründükleri, Akmerkez gibi alışveriş merkezlerindeki hırsızların da son derece modern kıyafetler giyerek ve makyaj yaparak gizlenmeye çalıştıkları tespit edildi.

İstanbul’u üç bölgeye ayıran polis ise bu bölgelerde görüntülenen hırsızlık vakalarını tek bir merkezde topluyor. Böylelikle teknolojik imkânları kullanarak koordineli bir şekilde hareket eden polisler merkezdeki görüntüleri izleyerek sürekli bölge değiştiren hırsızları daha kolay yakalıyor.

Güven timleri ev hırsızlığını önlemek için arabalı-tim ekiplerini de kullanmaya başladı. Çoğu, polis izlenimi uyandırmayan lüks araçlarla donanmış 41 ekip, Kadıköy’de günde 20 olan ev hırsızlığını 1’e kadar düşürmüş durumda.

Hırsıza karşı ilk önlemler * Kartı sıkışan müşteriler ATM önünden ayrılmamalı. Banka içindeki telefonlara özel aparat yerleştiren hırsızlar bu görüşmeleri de kendilerine yönlendiriyor. Bu yüzden müşteri hizmetleri sadece cep telefonlarından aranmalı.

* Kendinizi bir kavga ortasında bulursanız ‘tantanacılık’ yöntemine karşı üzerinizdeki değerli eşyaları koruyun.

* Tanımadığınız kimseye cebinizdeki parayı göstermeyin, kalabalık yerlerde paranızı çıkarmayın. Tırnakçılık yöntemine karşı özellikle mağaza kasiyerleri para üstünü dikkatle sayarak vermeli.

* Yolda veya caddede yürürken caddeye yakın olan taraftan mümkün oldukça uzak durun. Çantayı trafik akışının ters istikametinde taşıyın.

Sıradışı hırsızlık yöntemleri: Dızdızcılık, pislikçilik, zarfçılık Hırsızlar ATM hırsızlığı için pek çok yöntem kullanıyor.En çok kullanılan yöntem ise ATM’lere yerleştirilen özel aparatla kartın sıkışmasının sağlanması.

Hırsızlar aparat yerleştirdikleri ATM çevresinde para çekenleri izleyerek şifrelerini öğrenmeye çalışıyor. Kartın ATM’ye sıkışması ile birlikte müşterinin ATM önünden ayrılmasıyla hırsız kartı alıyor ve hesabı boşaltıyor.

Dikkat çekici bir başka yöntem ise bankadaki telefonlara yerleştirdikleri cep telefonu ile çağrıları kendilerine yönlendirerek müşteri bilgilerini almaları.

Pislikçilik: Hırsız çiğnediği leblebiyi mağdurun üzerine tükürüyor ve mendil çıkararak üzerini silmeye çalışıyor. Bu esnada cebindeki cüzdanı da alıyor.

Muslukçuluk: Aptes alırken gerçekleştirilen bu yöntemde hırsız ceketini asan kişiye yaklaşır, aptes alır gibi yaparak kendi ceketini mağdurunkinin üzerine asar ve geri alırken her iki ceketi de alır.

Söğüşçülük: Özellikle hasta refakatçileri uyurken ceplerinden cüzdanlarını çalma yöntemi.

Zarfçılık: Hırsız bu yöntemde, yere, içerisinde sahte altın bulunan bir mendil atar ve mendili mağdurun bulmasını bekler. Mağdur mendili alacağı an hırsız yaklaşır ve ‘beraber bulduklarını’, ortak olduklarını söyler. Hırsız bu konuda aceleci davranır, acil işinin olduğunu söyler. Mendildeki altınlara da bir değer biçer. Örneğin ‘300 TL eder bunlar, bana 150 ver ben gideyim’ der. Parayı alıp kayıplara karışır.

Dızdızcılık: Jiletle çanta ve giysi ceplerinin kesilerek değerli eşyaların çalındığı yöntem.

Tantanacılık: Banka çevresindeki 4-5 kişilik grup bankadan çıkan mağduru takip eder. Daha sonra kavga ederler. Mağdur kavgayı ayırırken gruptan biri cüzdanı alır. Mağdur grubu ayırmazsa hırsızlar ‘kavgayı’ mağdurun etrafına taşır.

Tırnakçılık: Özellikle İranlıların gerçekleştirdiği bu yöntemde birçok uygulama var. Markete giren hırsız 10 lirayı geçmeyen alışveriş yapar ve büyük banknotla ödeme yapar. Para üzerini alırken seri bir hareketle parayı sayarken birkaç banknotu çalar.

Daha sonra kasiyere eksik verdiğini söyleyerek fazladan para alır. Diğer bir yöntem ise ‘Türk parasını tanımıyorum’ bahanesiyle mağdurun parasına bakarken para ‘tırnaklaması’.

Radikal