Devletiçi PKK Yapılanmaları Tasviye Edilmeli

Olaylar
İdris Bal, Kürt sorunu raporunda çözüm önerilerini sıralarken, çözümsüzlükle geçen zamanın Türkiye’nin aleyhine işlediği, sorunun her geçen gün yeni maliyetler getirdiği uyarısını yapıyor. Bal, ...
EMOJİLE

İdris Bal, Kürt sorunu raporunda çözüm önerilerini sıralarken, çözümsüzlükle geçen zamanın Türkiye’nin aleyhine işlediği, sorunun her geçen gün yeni maliyetler getirdiği uyarısını yapıyor. Bal, "Terör sorunu karşısında devlet ne yapmak istediğine net olarak karar vermeli ve bu kararının gereğini sabırla sonuna kadar sürdürmelidir." diyor.

Geçtiğimiz haftalarda açıkladığı ‘Darbeler nasıl önlenebilir?’ raporuyla adından söz ettiren AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, şimdi de terör sorununu masaya yatırdı. Bal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘teşviki’ ile hazırladığı ve ‘PKK ve Kürt sorunu nasıl çözülür?’ başlıklı 18 sayfalık raporunda önce sorunu teşhis ediyor, sonra da madde madde çözüm önerileri sıralıyor. Teröre karşı başarılı bir mücadelenin ancak güvenilir ve kontrol edilebilir güçlerle yapılabileceğine işaret eden Bal, "Kurumlarımızın içine sızan illegal, darbeci, vesayetçi, gerektiğinde PKK’yla bile işbirliği yapmaktan çekinmeyen yapılanmalar ordumuzdan, istihbaratımızdan, emniyetimizden, yargımızdan ve diğer kurumlardan tasfiye edilmelidir." tavsiyesinde bulunuyor.

PKK’yı ‘Kürt sorununun sonuçlarından biri’ olarak gören İdris Bal, sorunun temelinde ‘kimlik’ olduğunu düşünüyor. Ancak silahlı mücadelede başarılı olunmadan diğer alanlardaki faaliyetlerin hem kısıtlı olacağını hem de başarı getirmeyeceğini vurguluyor. İdris Bal’ın raporunda dile getirdiği önerilerden bazıları şöyle:

Fare yakalamak için tank değil, kedi kullanılmalı: Bu nedenle, terörle mücadelede nokta operasyonlar yapan daha küçük, daha mobil, daha profesyonel güçler kullanılmalıdır. Düzenli ordu, istisnalar hariç, kullanılmamalıdır. Fare yakalamak için tank değil, kedi kullanılmalıdır. Asker, polis, Özel Harekat ve istihbarat birimlerinin işbirliğine dayanan nokta operasyonlar yapılmalıdır.

Terörle mücadelede sivil inisiyatif kontrolü ele almalı, polis daha etkin kullanılmalı ve hukuksal olarak da eli güçlendirilmelidir.

MİT yurtdışından, emniyet yurtiçinden sorumlu olsun: Bu ülkenin Başbakan’ının konvoyu taşlanırken, müdahale etmek yerine, bu durumu seyreden jandarmaların görüntüsü çok manidardır. Jandarma tamamen İçişleri Bakanlığı’na bağlanmalı ve uzun vadede ise tamamen kaldırılmalıdır.

Hem ülke içinde hem de dünyada kendi ayakları üzerinde duran, caydırıcılığı olan, çok etkin ve de operasyon kabiliyetine sahip bir istihbaratımızın olması bir zarurettir. İstihbaratımızdaki çok başlılık ortadan kaldırılmalıdır. Yeni bir yapılanma ile MİT yurtdışından, Emniyet ise yurtiçinden sorumlu hale getirilip, askerin üzerinden istihbarat yükünün alınması düşünülmelidir. Sivil otoriteye bağlı olmayan bir istihbarat, demokratik ülkelerde düşünülemez ve kime hizmet ettiği de bilinemez. Geçmişte darbeleri bile başbakanlara bildirmeyen bir istihbaratımızın olduğu unutulmamalıdır.

Öcalan’ın İmralı’dan örgütü yönetmesine müsaade edilmemeli: Af konusu terör örgütünün beli tamamen kırılınca, dağda kalan basit örgüt üyeleri için düşünülebilir, fakat yönetici kadro için olmamalıdır. Eğer bir aftan söz edilecekse, bu öncelikle örgütün tamamen silah bırakması şartına bağlanmalıdır.

Abdullah Öcalan’ın hapishaneden örgütü yönetmesinin önüne geçilmelidir. Avukatlar aracılığıyla örgüte talimat verilmesinin insan haklarıyla alakası yoktur.

Terör örgütüne karşı olan Kürt kökenli vatandaşlarımızın da tepki vermesi ve seslerini çıkarması sağlanmalı ve bölge halkından teröre destek vermeyen ailelerle, aşiretlerle işbirliği yapılmalı, bu aileler maddi ve manevi desteklenmelidir.

Koruculuk işlevini tamamlamıştır ve kaldırılmalıdır.

Anadilde eğitim tartışmaları ile ilgili olarak Kürtçe seçmeli bir ders olarak kullanılabilir ancak tüm derslerin Kürtçe olması doğru değildir, ilerisi için daha büyük sorunlara yol açacak, bölücülüğe hizmet edecektir.

Cemaatlerin desteği alınmalı, ibadet bilinciyle çalışacak memurlar gönderilmeli: Bizim kimliğimizin temel yapı taşı İslam inancıdır. PKK’ya zekat veren Müslüman Kürtler bulunması ve Kürt kökenli yeni nesil arasında aşırı sol akımlara, ateizme eğilimin yoğun olması, genç nesil arasında dindar oranının çok azalması, güvenilir ellerden dini eğitim verilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

PKK’nın dini istismar çalışmaları deşifre edilmelidir. Son yıllarda örgütün içerisinde Zerdüştlüğün ön plana çıkartıldığı, namaz oruç gibi ibadetlerle, dini değerlerle ve dindarlarla alay edildiği bölge insanına duyurulmalıdır.

Gönüllü kuruluşlar, cemaatler, STK’lar devletin ilgili birimleri ile koordineli bir şekilde, Kürt kökenli vatandaşlarımızın kazanılması, PKK’ya müzahir insanların kurtarılıp, devletini milletini seven samimi dindarlar haline getirilmesi için yoğun bir şekilde çalışmalıdırlar.

Ortak tarih bilincini ve ortak değerlere (İslam) bağlılığı artıracak filmler, tiyatrolar, şarkılar, türküler, romanlar, çizgi filmler, internet oyunları hazırlanmalıdır. Selahaddin Eyyubi’nin mücadelesi ve Filistin’in Fethi, İspanya’dan kovulan Yahudilerin Osmanlı tarafından kabulü, kardeşliği ve birlikteliği temsil eden İdris-i Bitlisi, Said-i Nursi gibi alimlerin hayat hikâyeleri, Anadolu’nun İslamlaşması gibi filmler çok manidar ve faydalı olacaktır.

Devletin temsili önemlidir. Bölgeye gönderilecek memurların, normal düzenlemelerin ötesinde gerekli yeni düzenlemeler yapılarak özellikle milli değerlerimize saygılı, sorumluluk sahibi, başarılı, ibadet bilinci ile bölgede görev yapabilecek kişiler arasından seçilmesi gerekmektedir ve bu personelin bölgede kalıcı olmaları sağlanmalıdır. Bu bağlamda gönüllü kuruluşların, cemaatlerin desteği alınmalıdır.

Zaman