Çiçek: Uzlaşsak da Referandum

Olaylar
Merak edilen en önemli soruları TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e yönelttim. Erzurum’da bütün gün süren ‘Anayasa Platformu: Türkiye Konuşuyor’ arama konferanslarının ardından yemekte ...
EMOJİLE

Merak edilen en önemli soruları TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e yönelttim.

Erzurum’da bütün gün süren ‘Anayasa Platformu: Türkiye Konuşuyor’ arama konferanslarının ardından yemekte buluştuk. Solumda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tam karşımda TBMM Başkanı Çiçek oturuyordu. Uzun masamızda ayrıca Meclis Anayasa Komisyonu üyeleri vardı.

Acaba yeni anayasayı yapmak bu kez mümkün olacak mıydı?

Tam da 12 Eylül yargılanırken 1980 darbesinin ürünü anayasa yerine 2012 Anayasası yapılabilecek miydi?

Nasıl bir metin ortaya çıkacaktı ve hepsinden önemlisi yol haritası için neler düşünülmüştü?
Anadolu’nun katılımı umut vericiydi ama iş Ankara’ya gelip dayanınca gerginlikleri de düşününce insanın kafasında birçok ‘acaba’ sorusu beliriyordu. Hemen Hisarcıklıoğlu’na sordum:

‘Siz iyimser misiniz, başarabilecek miyiz?’
Karşımıza baktı, ‘Bunu Başkan’a sormalıyız’ diyerek Çiçek’i işaret etti. Ben de aynı soruyu bu kez Meclis Başkanı’na yönelttim.

‘Mecburuz’ diye söze girdi. ‘Yapamazsak siyaset kurumu olarak ağır vebal altına gireriz’ dedi.
Detayları peş peşe sordum. Türkiye’nin yeni anayasa konusundaki ihtiyaçtan öte zorunluluk noktasına geldiğini gösteren açıklamalar yaptı. İşte Çiçek’in o çarpıcı değerlendirmeleri:

‘Vatandaşın talebi var hem de çok güçlü. Erzurum’da kendi gözlerinle görüyorsun. Diyarbakır’dan İzmir’e her yerde aynı tablo var. Basın bunu yansıtamıyor ama gerçek. Seçimden önce bütün partiler halka söz verdi. Oyun muydu yani hepsi? Kolay mı? Halkı ayağa kaldırıp caymak var mı? Türkiye’yi 12 Eylül Anayasası taşıyamıyor. Her gün anayasal bir kriz yaşıyoruz.’

Akşam

EVREN’İN AVUKATI OLSAYDIM…

Çiçek, tam bu sırada bazı örnekler verdi. Güncel ve sıcak konularda…

Şöyle devam etti:
‘Atilla Kart (CHP’nin Anayasa Komisyonu üyesi) tutuklu vekiller sorununa değindi. Haklı, o da anayasal bir mesele. Hangi maddelerle bağlantılı olduğuna bakalım. Alın 12 Eylül’le ilgili soruşturmayı. Evren’in avukatı olsaydım, buradan savunma yapardım. Derdim ki, ‘Beni nasıl yargılıyorsunuz? Anayasaya göre. O anayasayı kim yapmış? Peki niye hala yürürlükte?’ İşte üçüncü konu, Esad… Kan döküyor, eleştirince ‘Siz kendinize bakın, kendi anayasanıza bakın’ diyor. Söyleyecek sözü yok ama ağzında laf. Bir konu daha; ekonomi… Türkiye büyüyor artık. Ama inanın mevcut anayasayla daha fazla ilerleyemeyiz. Tıkanırız. Zaten bu yeni anayasada ekonomiye ilişkin mümkün olduğunca az hüküm koymalıyız. Ne kadar madde koyarsak o kadar ayak bağı.’

ANAYASA YEMEĞİ İÇİN ROJ TV ŞARTI

Başkan Çiçek’in 2012 Anayasası’nın zaruri olduğunu anlatmak için verdiği en son örnek belki de en çok konuşulacak olanı. Çiçek, ‘Hangi yabancıyla konuşsak bunu soruyor’ dedi ve şunları söyledi:

‘Hele Avrupalılar… Dışarıdan daha iyi görünüyor. Türkiye’ye yönelik bir ilgi ve merak var. Algımız yükseliyor. Anayasayı değiştirirsek çok olumlu bir hava esecek. AB’nin dönem başkanı Danimarka’nın Ankara elçisi geldi. Konuştuk. Bir yemek organize etmeyi ve bütün büyükelçileri davet etmeyi önerdi. Aslında iyi fikirdi. Ama ben ‘Önce Roj TV sorununu halledin’ diyerek erteledim.’

Ve en önemli detay…
Yemeklerimiz bitmek üzereydi…
Çiçek’e ‘Peki bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?’ diye sordum. Şöyle açıkladı:
‘Görüş toplama bölümü bitiyor. Yazım aşamasına geçeceğiz. Sonra komisyon olarak bütün parti temsilcileriyle oturup taslak hazırlayacağız. Uzlaşmaya vardığımız noktada sevk edeceğiz. Meclis’ten geçse de referanduma götürülmesini istiyoruz.’

Tam burada araya girdim. Buna gerek var mıydı?
Yani bütün partilerin katılımıyla ve oyuyla kabul edilirse bile, mevzuat açısından zorunluluk hali doğmamasına karşın referanduma götürülmesine…

‘Evet’ dedi. ‘Bunu istiyoruz. Milletin tam onayı olsun. Bütün partiler bu konuda anlaştık.’
Bu bölüm heyecan verici…

Düşünsenize Meclis’te tarihi bir uzlaşmayla metin hazırlanmış. Oylamalarda neredeyse oybirliği sağlanmış. Yine de halkoyuna gidiliyor. Herhalde 12 Eylül Anayasası’nın bile üzerinde halk desteği alınır. Hayal mi? Bugün hayal gibi görünebilir ama neden olmasın. Başarılırsa tarih değişir.