Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından 81 ilin tümünde hummalı bir biçimde operasyonlar başlatıldı. Örgüt mensubu binlerce terörist tutuklanırken, ihraçlar ve gözaltılar da tüm hızıyla sürüyor.
Son günlerdeyse örgütün farklı bir yol izlediği, örgüt dışından da bu taktiğe farkında olmadan katkıda bulunulduğu net bir şekilde görülüyor. Buna göre FETÖ’nün yeni planı, süreci sulandırmak ve hafifletmek…
-Madde 1
FETÖ operasyonunda ‘one minute’ donları
Sulandırma çalışmalarının en bariz örneği geçtiğimiz günlerde Muğla’da ortaya çıktı. FETÖ’ye yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında, polis bir depoda arama yaptı. Yasak yayınlar ve örgüte gelir sağlamak için düzenlenen kermeslerde satışa sunulmak üzere hazırlandığı belirlenen eşyalar ele geçirilirken, ‘One Minute’ yazılı iç çamaşırlarının da bulunduğu görüldü.
Operasyonda ele geçirilen iç çamaşırları sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşılırken, mizahi unsur olarak da kullanıldığı görüldü.
-Madde 2
NBA’den Enes (Kanter) Gülen
15 Temmuz öncesi olduğu gibi sonrasında da FETÖ’ye yönelik tavrını değiştirmeyen Enes Kanter’in sergilediği tavırdaki ilginç haller ise dikkati çekti. Ailesinin evlatlıktan reddederek soyadını değiştirmesini istediği Enes Kanter, “Hizmet yolunda cennetim feda olsun, cehennemlere güler geçerim” dedi. Açıklamasında ‘Gülen’ soyadını kullanması ise teröristbaşına dönük sempatisini gözler önüne serdi.
Milyonlarca vatandaşın tepkisini çeken Enes Kanter’in Twitter üzerinden örgüt yanlısı açıklamalar yapması üzerine, hesabı Türkiye’den görüntülenmeye kapatıldı.
-Madde 3
At izini, it izine karıştırıyorlar
FETÖ’nün emniyet ve yargı içindeki yapılanması her geçen gün gün yüzüne çıkarılırken, bu noktalarda halen aktif olan kripto FETÖ’cülerin skandal kararlar verdiği ve örgütle ilişki olmayan kişilere yönelik sert bir tutum sergilediği görülüyor. Bunun ters açıdan bir örneği de teröristlerin, ‘suçsuz’ gibi tahliye edilmeleri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda emniyet ve yargı içindeki hatalara işaret etmiş ve ‘at izi it izine karıştı’ deyimiyle sürece tepki göstermişti.
Örnek
15 Temmuz sonrası açığa alınan ve tutuklanan Gökçebey Kaymakamı Bünyamin Bilgin’in FETÖ kumpasına kurban olduğu ortaya çıkmıştı. İlçede pavyon bölgesi kurmak isteyen FETÖ’cü müteahhitlere engel olan Kaymakam Bilgin’in FETÖ’cü olduğu yönünde kara propaganda başlatılıyor ve tutuklanıyor. Tutuklanan Bilgin’in iftiraya uğradığı anlaşılınca görevine iade ediliyor.
-Madde 4
FETÖ’nün eski mensupları ne anlatıyor?
15 Temmuz sonrası medyada büyük yer bulan FETÖ’nün eski mensuplarının açıklamaları büyük ölçüde örgüt yapılanmasını gözler önüne sererken, bazı durumlarda anlatılanların 17-25 Aralık’tan beri ifade edilen gerçeklerin ötesine geçemediği görülüyor. Bunun yanı sıra FETÖ elebaşı Gülen’in gücünü ve etkisini farkında olmadan büyüten bir zemin hazırlayan yorumlar, Pensilvanya’da yaşananların ufak bir kısmını gösterebiliyor.
-Madde 5
Sahte ihbarlar
15 Temmuz sonrası vatandaşlar FETÖ mensuplarına karşın harekete geçti ve teröristleri bir bir ihbar etmeye başladı. Bu süreçte güvenlik güçleri nokta operasyonlar düzenlerken, çok sayıda FETÖ mensubunun yakalandığı görüldü. Süreci baltalamak isteyen FETÖ’cüler ise sahte ihbarlar ile hedef şaşırtmaya başladı.
Öte yandan bu ihbarların bir farklı örneği de ‘bomba’ ve ‘haciz’ gibi konu başlıklarında görüldü. Özellikle demokrasi nöbetleri boyunca halkı evlere çekmek isteyen örgüt, sahte mesajlarla ‘korku’ salmaya girişti.
-
Milyonlarca vatandaşa ‘haciz uygulanabilir evlerinizde bulunun’ mesajları gönderildi.
-Madde 6
Önder Aytaç’ın ‘Hz. Yusuf’ hezeyanı
FETÖ’nün firari mensubu Öder Aytaç, Twitter hesabı üzerinden yayınladığı ‘Silivri hatırasıyla’ örgüt içi sapkınlığın ve çarptırmanın ne derece önde olduğunu net bir şekilde gözler önüne seriyor. Aytaç, Hz. Yusuf’un Silivri Cezaevi’ne gidip tutuklu bulunan Cemaat mensuplarına namaz kıldırdığını rahatlıkla anlatıyor.
Önder Aytaç’ın Hz. Yusuf’a dil uzattığı ve büyük bir yalanı ‘oldu’ diye anlattığı tweetleri bu şekilde.
-Madde 7
FETÖ’nün cebindeki pasaport
Fetullah Gülen’in kardinal pasaportu olduğuna dair Türkiye’de yeni bir gündem oluşturulurken, bu belgenin neden tartışma konusu olduğu, gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve darbe girişimine yönelik ilişkisi ise akıllarda soru işaretlerine neden oluyor. Buna göre; ‘özel kişi’ olduğunu gösteren bir belge, yani ‘kardinal pasaportu’ FETÖ’ye veriliyor ve cebindeki bu pasaportla 1999 yılında ABD’ye gidiyor.
FETÖ elebaşı Gülen’e ait olduğu öne sürülen pasaport.
-Madde 8
FETÖ’nün cinleri
FETÖ elebaşının 15 Temmuz öncesi kullandığı beddua seanslarının yerini cinler ve büyüler almış gibi görülüyor. Sosyal medya üzerinden ve toplu mesajlar yoluyla ‘FETÖ’nün yapabileceği büyüler ve göstereceği etki’ büyük bir hızla yayılıyor.
Tokat’ta yürütülen FETÖ soruşturmasında darbe planının 1990’lı yıllarda yaptığı ifade edildi. Askeri okullara yerleştirilecek kişilere, soruların Gülen’e cinler tarafından getirildiğinin söylendiği belirtildi.- Yenişafak