Gülen grubu hakkında yayınlanan hemen her haberi yalanlayan cemaat ve medyası, hep aynı taktiğe sarılıyor. Yeni Akit’in haberine göre, gazetelerde çıkan, paralel yapılanma ve Gülen Cemaati’ne ilişkin son 3 aylık yalanlama taktiği şöyle işliyor:
İddialar kabullenilmiyor: Gülen Cemaati ve paralel yapılanmanın zaten hukukî bir varlığı olmadığı için yalanlamalar “Paralel yapılanmadan haberim olmadığı gibi ilişkim yoktur” başlığıyla yapılıyor. Oysa bu kimselerin çoğunun kısa bir araştırma sonucunda Gülen Cemaati’nin çeşitli ülke ve şehirlerdeki vakıflarının kurucu yahut üyesi olduğu anlaşılıyor.
Zaman’da haber yaptırılıyor: Cemaat’in algı operasyonları Zaman ve Bugün gazeteleriyle yapılıyor. Paralel yapılanma hakkında medyada çıkan haberler, Zaman ve Bugün gazetesi ile Samanyolu, Bugün ve Kanaltürk televizyonlarında gazetenin adı verilerek, “yine yalana sarıldı” denilerek haberleştiriliyor. Oysa haberlerin çoğunda bu kişilerin Gülen Cemaati ile alakalı olan kişiler olduğu imajı yıkılamıyor.
Yanlış detay üzerinden haber yalanlanıyor: Haberlerin çoğunda yalanlama talî unsurlar üzerinden yapılıyor. Tamamı doğru olan bir haberdeki küçük bir imlâ hatası cemaatin bu haberi tamamen yalanlaması için yeterli sebep olabiliyor.
Paralel yapılanma harekete geçiriliyor: Cemaatin en meşhur yalanlama yöntemlerinden biri de yalanlamayı paralel yapılanma üzerinden yapmak. Başbakan’ın paralel yapılanma ile alakalı açıklamaları günlerce AK Partili İdris Bal, Ertuğrul Günay ve Hakan Şükür gibi isimler vasıtasıyla yapıldı. Oysa bu isimler daha sonra Ak Parti’den istifa etti. Aynı şekilde Efkan Ala’nın “Piyasadan dolar alımı yapıldığı” şeklindeki açıklamaları devlet kurumlarınca yalanlandı. Oysa yalanlamayı yapan yine paralel devletin çalışanlarıydı!
Medyayı kullanarak karşı medyadan delil üretiliyor: Paralel yapılanmanın son süreçte üzerinde durduğu konulardan biri de Ali Ağaoğlu ve Reza Zarrab hakkında Yeni Şafak ve Akşam gazetelerinde çıkan haberler oldu. Bu haberlerin kaynağının da gerginlik öncesinde bu gazetelerin muhabirlerine servis yapan cemaat kaynakları olduğu tahmin ediliyor.
Mağdurların üzerine başka suçlar yıkılıyor: Cemaatin yayın organlarının bir diğer mahareti ise kendilerine yönelik öfkeyi geçiştirmek için cemaat mağdurlarının başka suçlar işlediği yalanına başvurmaları. Yıllardır Gülen Cemaati’nin mağduru olmuş savcı, akademisyen ve diğer meslek kurumlarında çalışanlar hakkında zaten paralel savcılar tarafından düzenlenmiş dosyalar öne çıkarılıyor, ya yolsuzluk yaptığı iddia ediliyor ya da başka bir suç işlediği!