Fazıl Bey’i ırgat olduğumuz için anlamıyoruz

Medya
Gündemin değişmeyen tartışma konuları arasında yer alan ünlü piyanist Fazıl Say bu kez Zaman yazarı A. Turan Alkan’ın da gündeminde… Alkan, sert çıkışlarıyla hem tepki hem destek gören ünl...
EMOJİLE

Gündemin değişmeyen tartışma konuları arasında yer alan ünlü piyanist Fazıl Say bu kez Zaman yazarı A. Turan Alkan’ın da gündeminde…

Alkan, sert çıkışlarıyla hem tepki hem destek gören ünlü piyanisti eleştirdiği yazısında baştan sona ironik bir dil kullandı. Zaman yazarı Fazıl Say’la dalga geçerken ünlü sanatçıyı dikkat çekmek için çırpınmakla suçladı. Say’ın kendisine "ülkeyi terketme" diyen Kültür Bakanı’na verdiği "zırvalama" yanıtını eleştiren Alkan, "gidersen git" demeye getirdi…

İşte Alkan’ın "Piyanör" başlıklı yazısı:

Türk matbuatı olaraktan yine aslî vazifelerimizden birini ihmâl ettiğimiz anlaşılıyor; bu vazife, herhangi bir vesile ittihaz ederek, Ortadoğu ve Balkanlar muhitinin en büyük piyanisti, değerli sanatçı Fazıl Say’dan bahsetmektir.

Fazıl Bey, büyük bir sanatçıdır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve onun hâlâ aramızda yaşıyor olması bizim için büyük bir lütûftur. Kadrini bilelim.

Biz maraba takımı, sanattan ve hasseten klasik batı musikisinden ve ayrıca piyanodan hazetmediğimiz için çoğu defa sanatçı duyarlığından bîhaber, affedersiniz ot gibi yaşayıp gidiyoruz. Bilmiyoruz ki dünya tarihinin ender şahsiyetlerini teşkil eden büyük sanatçıları, şu anda benim yapmakta bulunduğum gibi kâğıt üzerinde takdir etmek, alkışlamak, övmek yetmez; hattâ ve hattâ işi gücü bırakıp her piyano resitalinde sâmîin sıfatıyla hazır ve nazır bulunmak içün önceden program çıkartıp buzdolabının kapağına yapıştırarak azm ü cezm ü kasd ile bir konser salonundan ötekine, bu uğurda deplasmanlara çıkmak da yetmez…

Evet, konserlerine gidip onu canlı canlı, tabii ortamında ve doğrudan dinlemek zevki, doğrusu cihâne değiştirilecek bir zevk değildir ve böyle insanlara ne kadar gıbta etsek azdır; onlar ki, bizim bizzat hazır bulunamadığımız her piyano konserine giderek bir nevi farz-ı ayın vazifesi icra ettikleri için, bizim gibi hamal-cemal takımının üstündeki ağır mes’uliyeti bir nebze olsun hafifletiyor ve ağır sanat mükellefiyetimizi farz-ı kifâye mesâbesine getiriyorlar. Onlara müteşekkiriz.

Fazıl Bey, yıllardan beri durup dururken, "Ben sizden sıkıldım, gidiciim; tutmayın, bırakın, bunalayorum!" gibi tepkiler göstererek aslında, "Başka yerlere bakmayın; dikkatinizi dağıtmayın; bana bakın, benimle ilgilenin, beni konuşun, beni yazın; adım her gün gazetelere geçsin; ekranlarda sabahlara kadar benimle ilgili tartışmalar yapılsın, insanlar benden bahsetsin" demek istiyor ama biz hâşâ huzurdan ırgat takımından olduğumuz için anlamıyoruz.

Gazeteciler.com