Cemaat medyasının Mehmet Haberal tutarsızlığı

Medya
Sabah gazetesinden Ali Değermenci’nin bugün cemaat medyasının Mehmet Haberal hakkındaki iki farklı söylemini haber yaptı. Mehmet Haberal deyince herhalde çoğu insanın aklına ilk olarak Ergenekon ...
EMOJİLE

Sabah gazetesinden Ali Değermenci’nin bugün cemaat medyasının Mehmet Haberal hakkındaki iki farklı söylemini haber yaptı. Mehmet Haberal deyince herhalde çoğu insanın aklına ilk olarak Ergenekon Davası’ndan dolayı 12 yıl 6 ay ceza almış bir mahkûm gelir. Onun Başkent Üniversitesi Rektörü olması ve eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in sağlık sorunlarını yaşadığı dönemde onun doktoru olması ve Rahşan Ecevit tarafından Başkent Hastanesi’nden alınarak evinde tedavi edilmesi, Ergenekon Terör Örgütü, Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Rektörü ilk akla gelen konular olsa gerek.

Ama Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın üniversite sahibi olmasının yanı sıra ekonomik olarak çok büyük bir güce sahip olması onun siyasetin hemen çepherinde “karanlıklar prensi” edasıyla görevler yapması göz ardı edilemez. Kardeşinin tanımlamasına göre Haberal, ne sağcı ne solcu; Ulusalcı!

BAKIN DÜN NELER DEDİLER?

Buraya kadar her şey normal. Politik olarak ulusalcı, Ergenekon davasından mahkum olmuş, uzun süre cezaevinde yatmış (gerçi özel olarak mahpusluğunun büyük bölümünü hastanelerde geçirmiş) bir kişi. Cemaatin yayın organlarında Mehmet Haberal çokça habere konu oldu. Haberler son dönem hariç çok sert suçlamalar ve ağır eleştirilerle doluydu. Sadece ideolojik nedenlerle değil yolsuzlukla da suçlandı Haberal. Aksiyon dergisi 2009 yılında bakın ondan nasıl bahsediyordu:

“ETÖ davasında tutuklanan Mehmet Haberal, normal bir üniversite hocası iken nasıl yılda 1 milyar dolara hükmetmeye başladı? Üniversitesinde hangi iş adamı, siyasetçi, yüksek yargı ve askerî bürokrasi mensuplarının çocuğu burslu okuyor? Otellerinde ETÖ sanıklarıyla ne tür toplantılar yaptı?

O 1980’lerin başında normal bir üniversite hocasıydı. Hacettepe Üniversitesi’nde derslere giriyordu. Mal varlığı ve serveti, bir üniversite hocasınınki nasılsa öyleydi. Ancak kısa sürede büyük servetler edindi. Şimdi yılda 1 milyar dolara hükmettiği konuşuluyor. O, hoca olmanın çok ötesinde bir holding patronu. Üniversitesi, otelleri, hastaneleri var. Emrinde 15 bin personel çalışıyor.

Peki, Prof. Dr. Mehmet Haberal kim? Bu noktaya nasıl geldi? Kısa sürede bu kadar büyük servet elde edebilmesinin sırrı neydi? Kurduğu Başkent Üniversitesi, Hazine’den her yıl milyonlarca liralık yardımı nasıl aldı? Devlet bankalarından milyonlarca lira kredi kullandıktan sonra Hazine’den sorumlu hangi bakanlara iş verdi? Hastanesinin imar iznini hangi bakandan re’sen aldı? Kanunen yasak olmasına rağmen üniversitenin gelirleri farklı tüzel kişiliklere nasıl aktarıldı? Üniversiteden medya kuruluşuna 10 milyonlarca dolar para desteği niçin yapıldı, nasıl sağlandı? Üniversitesinde paraya ihtiyacı olmayan zenginlerin çocukları niçin burslu okudu? Milletvekili, iş adamı ve yüksek yargı mensuplarının çocuklarına burslu üniversite okuma imkânı sunuldu mu? Otellerinde bedava imkânlar sağlayan VIP karta Ankara bürokrasisinden kimler sahip oldu? Sorular sıralanmaya devam edebilir.

(20 Nisan 2009/ AKSİYON)”

İKİ “FARKLI” REKTÖR KOLKOLA

Bu satırlar Cemaat medyasıyla çokça ilişkilendirilen haftalık dergi Aksiyon’un 20 Nisan 2009 tarihindeki sayısından. Bu sadece biri. Belki onlarca belki yüzlerce kez Cemaat Mehmet Haberal ile ilgili bu meyanda haber yaptı. Haberlerin çoğu ağır suçlamalar ihtiva ediyordu. Çünkü Haberal’ı Ergenekon Terör Örgütünün lideri, finansmanı olarak suçladı cemaat medyası. Ta ki Haberal’ın 05 Ağustos 2013 tarihinde mahkemenin 12 yıl 6 aylık hapis cezasına rağmen tahliye edilmesine kadar. Bu tarihten sonra işler değişti. Mehmet Haberal Meclis’e gitti ve yemin ederek CHP sıralarında vekil olarak görev aldı. Haberal hapishaneden çıktıktan sonra bir anda Cemaat’e ait olduğu dillendirilen Fatih Üniversitesi’ne ziyarete gittiği haberi ortaya çıktı. Oda TV’ye konuşan Haberal’ın basın sözcüsü Mete Akyol, Fatih Üniversitesi Rektörü Tekalan’ın tahliye sonrası Haberal’ı ziyaret ettiğini; bu ziyaretin de bir “iade-i ziyaret” anlamı taşıdığını belirtti. Yani Haberal hapisten çıktıktan sonra Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Haberal’e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Mehmet Haberal da hiç zaman geçirmeden bir hafta içinde Fatih Üniversitesi’ne iade-i ziyarete gitti ve günlerden cuma olması nedeniyle cuma namazı da birlikte eda edildi.

20 YILLIK ADAMINDAN SUÇLAMA

Aksiyon Dergisi aynı sayısında yolsuzlukla ilgili bir habere de yer veriyordu. 3.1 trilyon liralık yolsuzluğun ortaya çıktığı ve açılan dava sonucunda Mehmet Haberal’ın Özel Kalem Müdürü’nün de tutuklandığını yazıyordu.

“…2004’te Başkent Üniversitesi’ne ait İzmir’deki Zübeyde Hanım Hastanesi’nde 3 trilyon liralık bir yolsuzluk oldu. Bu yolsuzlukta bazı firmalardan trilyonluk naylon fatura aldıkları tespit edilen hastane müdürü ve bazı kişiler tutuklanmıştı. O dönemde açılan davalar neticelendi ve yolsuzluk olayı kesinlik kazandı. Yolsuzluğa adı karışan Sibel Akyel, Mehmet Haberal’ın 20 yıldan fazla özel kaleminde çalışıyordu. (20 Nisan 2009/ AKSİYON)”

Müdür Sibel Akyel cezaevinden mektup yazarak ortada bir yolsuzluk ve suç varsa bundan Mehmet Haberal’ın da sorumluluğu olduğunu söylediği, hatta Haberal’ın susmak konusunda kendisine para verdiği de Aksiyon dergisinin haberi içinde yer alıyordu.

CEMAAT MEDYASINA 9 SORU

Şimdi Cemaat medyası şu sorulara cevap vermek zorunda değil mi?

1) Mehmet Haberal gerçekten kim? Yayın organlarınızda yazdığınız gibi mi, yoksa pardon mu diyorsunuz?

2) Cemaat yıllarca Ergenekon Terör Örgütünün lideri olarak suçladığı kişi ile cezaevinden çıktıktan sonra nasıl dost görüntüde?

3) Cemaat ile Haberal arasındaki ilişkiyi kim ve hangi nedenle “ETÖ liderliği’nden dostluğa” dönüştürdü?

4) Bugün Cemaat, Hükümet’i yolsuzluk iddiası ile suçlarken, 3.1 trilyon yolsuzluğu, nüfuz kullanmayı, darbe yapmayı, terör örgüt üyesi olmayı (cemaat medyası suçlamaları) şimdi nasıl içlerine sindirip sarmaş dolaş olunabiliyor?

5) Haberal bu kadar “iyi bir insan” idi ise neden onlarca ağır ithamda bulundunuz? Haberal yazdığınız gibi birisi ise neden sarmaş dolaş oluyorsunuz? Neden zamanında “suç” dediklerinizi hatırlatıp hesap sormuyorsunuz?

6) Haberal’ı ağır şekilde yüzlerce haber ile itham eden cemaat medyası şimdi sarmaş dolaş olması nedeniyle kamuoyundan özür dileyecek mi?

7) Paralel yapı tartışması ile Cemaat-Haberal ittifakı arasında bir paralellik var mıdır?

8) 17 Aralık Operasyonu ile bu ittifakın bir ilişkisi var mıdır?

9) Cemaatin seçimlerde CHP’yi desteğinin Haberal ile ilişkisi var mıdır?

/

Üstte Prof. Dr. Mehmet Haberal Fatih Üniversitesi’ni ziyaret ederken Rektör Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan ile kol kola…