Geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında başörtüsüyle ilgili sözleri nedeniyle tepki gören Posta gazetesi yazarı Mehmet Ali Birand bugünkü köşesinde programda sarfettiği sözler için özür diledi.
Laikçi seyirciyi kaçırmamak için, böyle bir tutumu benimsediğini itiraf eden Birand, kendisini eleştiren yazarlara hak verdiğini söyledi.
Erkam Tufan Aytav’ın Bugün TV’deki programında işe alacağı muhabire başörtülü olarak ekrana çıkarmayacağını söylediğini belirten Birand, bunun nedenini ise şöyle açıklamıştı: ‘Bir tane gencecik kız. New York’ta eğitim görüyor. Bana bak seni türbanlı ekrana çıkartmam dedim. ‘Çıkartmam sonra takarım’ dedi. Ekranda enteresan olabilir… Kanalın markası var, başörtü ile kanalın markası zarar görebilir.’
SÖYLEDİĞİM AYIPTI
Laikçi seyirciyi kaçırmak istemediğim için, bu tutumu benimsiyordum. Bütün bunu da, benim gibi açık sözlü, liberal, 28 Şubat’ta andıçlanmış birinin söylemesi, daha da ayıptı. Üzülmemin nedeni, herkes kaçıp saklanırken, yıllardır başörtüsünü savunmuş, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması için açıkça tutum almış, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Hayrunisa Gül’ün başörtüsünün sorun edilmemesi gerektiğini defalarca tekrarlamış bir yazar olmama rağmen, şimdi Başörtüsü Faşistliği ile suçlanmaktı. Açık sözlülüğümün cezasını çektim. Acaba bu tip sorulara yalandan yanıtlar mı vermek gerekirdi?
ÖZÜR DİLERİM
Ancak son olarak bir noktaya da dikkatinizi çekmek isterim. O da, acaba muhafazakar kesim, Kaplan’ın dediği gibi, başörtüsüne ne oranda sahip çıkıyor. Başörtülülere eskiden ne kadar yer veriyorlardı, hatta bugün dahi ne oranda kol kanat geriyorlar. Belki sizleri rahatsız etmiş veya amacının dışına çıkmış bir söz etmiş olabilirim, ancak muhafazakar kesimde çuvaldızı kendine batırması gereken başkaları da var. Genelde, başörtüsü savaşı kazanıldıktan sonra, şimdilerde artık eski heyecan kalmamış gibi görünüyor. Samimi görüşümü söylediğimden dolayı özür dilerim. Uyarılarınıza yine de teşekkür ederim.
Haber 7