Ayşenur Aslan’dan Özal manipülasyonu

Medya
Akif Beki ile programı sunan Ayşenur Aslan, Aksiyon dergisinin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’le yaptığı bir röportajdan ustaca bir kadrajla bir bölüm okudu. Ancak Aslan, röportajın içinde bul...
EMOJİLE

Akif Beki ile programı sunan Ayşenur Aslan, Aksiyon dergisinin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’le yaptığı bir röportajdan ustaca bir kadrajla bir bölüm okudu. Ancak Aslan, röportajın içinde bulunduğu ‘Özal dışarıdan müdahaleyle öldürüldü’ dosyayı adeta yalanlayabilmek adına bu bölümü seçmişti. İçişleri Bakanı Şahin’in cümleleri bağlamından koparılmadan okunsaydı, aslında tam aksi yönde bir kanaat oluşacaktı. Nitekim programın diğer sunucusu Akif Beki ile izleyiciler, Ayşenur Aslan’ın okuduğu bu bölümün ardından farklı bir kanaate sahip oldu. Ayşenur Aslan’ın okumadığı bölümde ise İçişleri Bakanı Şahin’in, "Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın vefatındaki sis perdesi hâlen korunmaktadır."  ve "Bundan sonrasını Adli Tıp Kurumu veya tıpta otorite diğer kurumlar açıklayacaktır. Yahut açıklayamayacak, konunun üzerine yeniden başka boyutlarıyla gidilmeye devam edilecektir." ifadeleri geçiyordu.

İşte röportajın ilgili bölüm ve Aslan’ın cımbızladığı, italik olarak verilen bölüm:


-Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili tartışmalar sürüyor. Adli Tıp raporu savcılıkta. İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı çalışmada ulaştığı sonuçlar nelerdir?

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın vefatındaki sis perdesi hâlen korunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, ölümün gizli bir senaryonun hayata geçirilmesiyle, dışarıdan bir müdahaleyle olabileceği sonucuna varmıştır. O çalışmada da bakanlığımız müfettişleri görev almışlardır ve kabrin açılmasını özellikle önermişlerdir. Müfettişlerimiz, tüm araştırma-soruşturma yapan elemanlar gibi maddi bulgularla, onların arasında var olan kopuk alanları, yani elde edemedikleri, erişemedikleri birtakım bilgileri, belgeleri, tecrübeye dayalı sezgilerle kıymetlendirerek bir sonuç oluşturma yeteneğine sahiptirler. Nitekim kabrin açılması konusunda da öneride bulunmuşlardır.

-Adli Tıp Kurumu’nun raporu sizi tatmin etti mi?

‘Zehir var ama zehirlenme yok’ şeklinde ilk anda mantığı zorlayan değerlendirme var ama bu nihayet tıbbi bir konudur, yani tıp ilminin açıklayacağı bir husustur. Biz kendimiz temel mantık kurallarıyla bazen her şeyi tam değerlendiremeyebiliriz. Yani zehir var, zehirlenme yok; çok tatminkâr gelmiyor. Ama gene biliyoruz ki sağlıklı her insanın vücudunda her zaman belli bir düzeyde zehir var. Şimdi bunu bilmeden o rapor ilk anda yadırganan bir rapor oldu. Bundan sonrasını Adli Tıp Kurumu veya tıpta otorite diğer kurumlar açıklayacaktır. Yahut açıklayamayacak, konunun üzerine yeniden başka boyutlarıyla gidilmeye devam edilecektir.