Ahmet Hakan’ın yazısı
28 Şubatçılar gözaltına alınırken hissettiklerim
– “BU kadına haddini bildiriniz” sözünü anımsadım ve müthiş bir ferahlama duygusuyla dolup taştım.
– Parlamentoda “Dışarı! Dışarı! Dışarı” diye tempo tutanları anımsadım ve bir tatlı huzur duydum.
– Askeri brifingleri çılgınca alkışlayarak izleyenleri anımsadım ve çok mutlu oldum.
– Sincan’dan geçirilen tankları anımsadım ve muazzam bir keyifle dopdolu oldum.
– “Demokrasiye balans ayarı yapıyoruz” cümlesini anımsadım ve hiç de buruk olmayan bir şekilde gülümsedim.
– “Gerekirse silah kullanırız” cümlesini anımsadım ve acayip memnun oldum.
– Dönemin başbakanına küfür ederek rahatlayan generali anımsadım ve süper rahatladım.
– “Durumdan vazife çıkarma” tabirini anımsadım ve durumdan neşe çıkardım.
– “Andıç” vakalarını anımsadım ve ne yalan söyleyeyim bir rövanşizm kapladı her yanımı…
– Dönemin içişleri bakanına yönelik “o kadını yağlı kazığa oturturuz” tehdidini anımsadım ve hınzırca kahkahalar attım.
– “28 Şubat bin yıl sürecek” cümlesini anımsadım ve hem alaycı hem de sinsi bir şekilde sırıttım.
– Gece yarısı Merve Kavakçı’nın evinin basılmasını anımsadım ve “men dakka dukka” dedim.
– Çevik Bir imzasıyla mahkemelere gönderilen suç duyurularını anımsadım ve “Bu da kapak olsun” dedim.
– Milli Güvenlik Kurulu’nda dönemin Başbakan’ını terletmekle övünenleri anımsadım ve “Umarım hava ter yapacak kadar sıcak olur” temennisinde bulundum.
– Parti kapatma iddianamelerinde geçen “habis ur” gibi hakaret sözcüklerini anımsadım ve ben de bir iki hakaret sözcüğü savurdum.
– Sırtını silahlı güce yaslayarak küstahlaştıkça küstahlaşanları anımsadım ve “süt dökmüş kedi” tanımını aklıma getirdim.
Hürriyet