on5yirmi5.com yazarı Emine Şeceroviç Kaşlı, Bosna Hersek’e önemli bir ziyaret gerçekleştiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile Bosna’nın Oslobocenye gazetesi için bir röportaj yaptı. İlk bölümünü geçtiğimiz hafta yayınladığımız röportajın ikinci bölümünü de bugün sizlerin dikkatine sunuyoruz.
Bosna’da bazı kesimler tarafından eleştirilen bir konu var; Türkiye Bosna’dan çok Sırbistan’a yatırım yapıyor. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyim?
Güçlenen Türk ekonomisi ve dış ticaretiyle birlikte, Türkiye’nin yurtdışındaki yatırımlarında da önemli bir ivme yakalanmıştır. Türk özel sektörü 2000’li yılların ortalarında uygulanmaya başlayan politikalar ile yurtdışı pazarlarda payını ve katma değerini yüksek oranlarda arttırmaya ve yılda 1 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirmeye başlamıştır.
Bu çerçevede, işadamlarımız, doğal olarak kendi iş alanlarında karlı gördükleri pazarlarda yatırım yapmaktadır. Biz Bakanlık olarak, ilgili birimimizce Bosna-Hersek’e yönelik bir Yatırım Stratejisi ve Eylem Planı oluşturduk. Bu strateji çerçevesinde işadamlarımızı Bosna-Hersek’deki yatırım potansiyelleri ve yatırım olanakları konusunda bilgilendiriyor ve kendilerini Bosna-Hersek’e yapılacak yatırımlar hususunda daima teşvik ediyoruz.
Bugün gerçekleştirdiğimiz bu ticaret heyetinin en büyük hedeflerinden biride Türk işadamlarımızın Bosna-Hersek’deki yatırım olanaklarını yerinde tespit etmesidir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının verilerini incelediğimizde, son 5 yılda Türkiye’den Sırbistan’a giden yatırım miktarının 17 milyon dolarken, aynı dönemde Bosna-Hersek’e tam 114 milyon dolar Türk yatırımı gerçekleştiğini de görebiliriz.
Kaldı ki, Türkiye bölgedeki istikrarın, dostluğun ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi ile mümkün olabileceğine inanmaktadır. Biz bölgede ekonomik anlamda rakip değil, ortaklık tesis etmek amacındayız.
Bosna Hersek ürünlerinin Türkiye’ye daha çok ihracatı konusunda sizce hangi yol izlenmeli? Bu konuda girişimler var mı?
Bizler, önümüzdeki dönemde yalnızca ülkemizin Bosna-Hersek’e olan ihracatını artırmayı değil, aynı zamanda Bosna-Hersek’ten olan ithalatımızı da yükseltmeyi hedefliyoruz. Ziyaretim süresince bana refakat eden işadamlarımızın bir önceliği de Bosna-Hersek’den ithalat imkânlarını değerlendirmektir.
Bosna-Hersek ürünlerinin ülkemize ihracatının artırılması için bir başka önemli hususun da fuarlar olduğuna inanıyorum. Bosna-Hersek ürünlerinin Türkiye’de daha çok tanıtılması ve iki ülke işadamları arasında doğrudan temasların artırılması için düzenlenecek fuarlar ve bu fuarlara gösterilecek katılım son derece önemlidir. Nitekim, Türkiye pazarında Bosna-Hersek ürünleri vatandaş gözünde pozitif ayrımcılıkla tercih edilecektir. Bosna-Hersekli işadamlarının yapması gereken farkındalık yaratmak ve ürün sunmaktan ibaret olacaktır.
İki ülke hükümetinin de söz konusu fuarlara destek vermesi firmaları fuarlara katılım yönünde teşvik etmesi bu yolda büyük fayda sağlayacaktır.
Daha önceki cevaplarımda da bahsettiğim gibi, STA 10 yılı aşkın süredir yürürlükte ve bu zaman zarfında Bosna’nın Türkiye’ye ihracatı 8 milyon dolardan 124 milyon dolar seviyesine ulaşarak, %1.400 artmıştır. Ama bu seviyeyi daha da yukarıya çekmek gerekiyor. Bosna’nın kalkınmasına yardımcı olabilmek için hem ihraç ettiği ürün çeşitliliğini hem de ihracat rakamını artırmalıyız. Hâlihazırda Bosna’ya STA kapsamında daha önce hiçbir ülkeye tanınmayan tavizler verilmiş bulunmakta. Hem sanayi ürünleri hem de kısıtlı sayıda canlı hayvan ve et ürünleri hariç tüm tarım ürünleri Bosna’dan ülkemize gümrük vergisinden muaf ithal edilmekte. Şimdi hizmet ticaretini de STA kapsamına dâhil etmek üzere çalışıyoruz. Bosnalı ihracatçılar ve üreticiler STA’dan daha fazla yararlanmak için bilgilendirilmeli, sahip oldukları avantajlardan haberdar edilmeliler. Bu tür bilgilendirme toplantıları ile 124 milyon dolarlık ihracat seviyesinin daha da yukarılara taşınacağına inanıyorum.
Bunlara ilaveten, STA’da Bosna’ya taviz tanınan ürünler arasında yer almayan canlı hayvan ve et ürünlerine ilişkin olarak, ülkemiz Bosna ile bahse konu ürünlerde ikili ticaretini artırmak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün kuralları çerçevesinde bahse konu ürünlerde de Bosna’dan ithalat yapmak üzere bu ürünler STA kapsamına alınabilir ve tavize konu olabilirler.
Bosna’nın en çok ihtiyacı olan şeylerden bir tanesi ekonominin güçlenmesidir. Ülkedeki işsizliğin ne kadar yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden yabancı yatırımlara ihtiyaç var ki Bosna onun için zengin bir ülke. Yakın gelecekte Türkiye’den yeni yatırımlar bekleyebilir miyiz? Bunlar hangi alanlarda olabilir?
İşsizliğin önlenmesinde noktasında yabancı yatırımlar kadar Bosna-Hersek’teki KOBİ’lerin desteklenmesi de önem arz etmektedir. Bu kapsamda KOSGEB ile “Bosna Hersek Federasyonu Kalkınma, Girişimcilik ve Zanaat Bakanlığı” ve “Bosna Hersek ile İlişkileri Geliştirme Merkezi Vakfı” arasında 11 Mart 2014 tarihinde imzalanan İşbirliği Protokolleri çerçevesinde Bosna-Hersek’teki KOBİ’lerin desteklenmesi hususunda önemli bir işbirliği potansiyeli vardır.
Dost ve kardeş ülke Bosna-Hersek’in ülkemizden yeni yatırımlar beklediğinin bilincindeyiz. Bizler de Bosna-Hersek’de yatırım yapılabilecek potansiyel alanları araştırmakta ve Türk firmalarımızı bu alanda teşvik etmekteyiz.
Bosna-Hersek geniş enerji üretim potansiyeline sahiptir. Ülkenin sahip olduğu geniş hidroelektrik kaynakları önemli yatırım fırsatlarına işaret etmektedir. Türk firmaları tarafından potansiyel arz eden alanlarda hidroelektrik santrali yatırımlarının gerçekleştirilmesi, iki ülkenin de yararına olacaktır.
Tarım ve hayvancılık sektöründe Bosna-Hersek’te yatırım yapılmasına ilişkin önemli fırsatlar olduğuna inanıyoruz. Türkiye olarak, tarım ve hayvancılık alanında Avrupa’nın önde gelen firmalarına ve ileri bir teknolojiye sahibiz. Bu bağlamda, Türkiye ile Bosna Hersek arasında tarım ve hayvancılık sektöründe son derece önemli yatırımlara imza atılabileceğini değerlendiriyoruz.
Türk yatırımcılarının küçük süt işletmeleri, peynir ve yoğurt tesislerinin yanı sıra, büyük hayvan çiftlikleri ve koyun-keçi sütü işleyen tesisler kurması mümkündür.
Bosna-Hersek’te kış, kıyı, termal turizmi ile kültürel ve dini turizmin gelişmiş olması dolayısıyla, otel yatırımında Türk işadamlarımız için önemli fırsatlar mevcuttur.
Bosna-Hersek’te ulaşım altyapısının yenilenmesi ve önemli otoyol ve demiryolları inşaatı projelerinin mevcut olması, bu alanda kendini kanıtlamış Türk yatırımcıları ve Türk müteahhitleri için oldukça cazip imkânlar oluşturmaktadır.
Ulaştırma altyapısı tamamlanmadan ticaretin geliştirilmesi ve yatırımcıların cezbedilmesi çok kolay değildir.
Bu kapsamda 2012 yılında bir Türk firması (Cengiz İnşaat) Bosna-Hersek’te 237 milyon dolarlık otoyolu inşası işi almış olması yeni yatırımların kapısını açacaktır.
Bosna-Hersek’te ağaç sanayi, mobilyacılık, hazır giyim, perakende zincir mağazacılık alanlarında da önemli yatırım fırsatlarının olduğuna inanıyor ve her iki ülke işadamlarının bu fırsatları değerlendirilebilecek ortaklıklar kurabileceğini düşünüyoruz.
Öte yandan, TİKA’nın Bosna-Hersek ekonomik altyapısının geliştirilmesi ve kültürel mirasının korunması amacıyla gerçekleştirdiği onlarca muazzam projenin de burada altını çizmek ve hakkını teslim etmek gerekir.
Ziyaretim vesilesiyle, TİKA tarafından Bosna-Hersek kültür ve sosyal hayatına katkıda bulunmak üzere hayata geçirilen Bosna ve Hersek İslam Birliği çatısı altında Radyo Televizyon İslam Birliği (BIR) yenileme projesini ve Saraybosna Üniversitesi Felsefe Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü altyapı yenileme projesini de yerinde ziyaret edeceğim.
Son olarak, Bosna Hersek halkına, Türkiye’nin ekonomi bakanı olarak, mesajınız ne olur?
Türkiye ile Bosna-Hersek arasında ikili işbirliğinin sürekli gelişmesini mümkün kılan derin dostluk bağları bulunmaktadır. İlişkilerimiz sadece devletten devlete değil, aynı zamanda halktan halka bir nitelik taşımaktadır.
Bosna-Hersek vatandaşlarının huzur içinde yaşamasından ve ekonomik refahının sürekli artmasından en büyük mutluluğu duyacak olan Türkiye’dir. Bu konuda bir dost ve kardeş ülke olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu koşulsuz olarak yerine getirmeye hazır olduğumuzdan Bosna Herseklilerin hiçbir şüphesi olmasın.