Döviz alım ihalelerine ara verdiğini açıklayan banka, aynı zamanda yabancı para zorunlu karşılık oranlarının uzun vadeli yükümlülüklerini azalttı.
Kararla birlikte kurdaki yükseliş hız kesti. Ekonomistler, hamlelerin zamanlamasının doğru ve yerinde olduğunu belirtti.
Avrupa’daki borç krizinin etkisiyle piyasalarda tansiyonun artması Merkez Bankası’nı harekete geçirdi.
Doların son iki yılın en yüksek seviyesi olan 1,73’e dayanmasının ardından Merkez, 30 milyon dolar olan günlük döviz alım ihalelerine ara verdi. Yabancı para zorunlu karşılık oranlarını ise uzun vadeli yükümlülükler için azalttı.
Müdahale sonunda dolar günü 1,7220, Euro ise 2,4700 liradan kapattı. Karar öncesi 58 bin 486 puana kadar gerileyen Borsa ise günü yüzde 2,08’lik artışla 61 bin 47 puandan tamamladı.
Edinilen bilgilere göre bankanın dün aldığı kararların perde arkasında faiz lobisine cevap verilmesi yatıyor. Son bir aydır IMF ve uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch’in açıklamalarının yanı sıra çok sayıda yabancı firma banka yönetimine faizlerin artırılması gerektiğine dair değerlendirme raporu gönderdi.
Üç-dört ay önce 1,50-1,60 seviyesinden devlet kağıdı alan yabancı yatırımcıların kâr elde etmek için dövizin düşmesini bekledikleri belirtiliyor.
Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, yabancıların dövizin hızlı düşmesi için faizlerin artması gerektiğini bildikleri için Merkez Bankası’na farklı yöntemlerle baskı yaptığına dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın piyasalara sert müdahalesinin perde arkasında yatan bir diğer sebep ise Durmuş Yılmaz’ın yerine atanan Erdem Başçı’nın kararlı duruşunu göstermesi.
Piyasalarda ‘balon’ oluşturarak yeni başkanların test edildiğini aktaran bankaya yakın kaynaklar ise Başçı’nın son hamlesi ile kararlı duruşunu gösterdiğinin altını çiziyor.
Dövize yönelik müdahale hakkında değerlendirmede bulunan üst düzey bir ekonomi yetkilisi de cuma günü 1,68 seviyesinde olan doların bir anda 1,73’e çıkmasının faizlerin artırılmasına yönelik baskıdan kaynaklanan ‘balon oluşturma’ girişimi olduğunu belirterek, "Piyasalarda son birkaç gündür garip şeyler oluyordu. Yabancı kuruluşların değerlendirmesinden tutun, yorumcuların faizlerin artması gerektiğine dair sistematik bir baskı vardı.
Hedefleri faizlerin en az yarım puan artırılması yönünde. Ancak Merkez Bankası yönetimi son müdahale ile bu baskılara boyun eğmeyeceğini gösterdi." dedi.
Merkez Bankası’nın her iki müdahalesinin de hem çok doğru hem de zamanlama açısından yerinde müdahaleler olduğunu anlatan Ata Yatırım Baş Ekonomisti Nurhan Toğuç, "Türkiye’nin bir cari açık problemi var. Fakat bu problem bir baş ağrısı olarak nitelendirilebilir. Halbuki dolar ve Euro’nun temsil ettiği ekonomilerde kanser baş göstermiş durumda. Bu nedenle kanserli ekonomilerin para birimlerindeki talep, büyük risk taşıyordu. Fakat Merkez Bankası, yerinde bir kararla bu riskin önünü almış oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankası dünden geçerli olmak üzere döviz alım ihalelerine ara verdi. 21 Temmuz’a kadar piyasadan yaklaşık 6,4 milyar dolarlık döviz çekilmişti.
Yılbaşında 50 milyon dolar olan günlük döviz alım tutarı önce 40 milyon dolara, geçen ay sonunda ise 30 milyon dolara düşürülmüştü.
Bankadan konuya ilişkin yapılan açıklamada geçen hafta AB Liderler Zirvesi’nde Avrupa ülkelerinin kamu borçlarına ilişkin sorunlara çözüm getirmek amacıyla önemli kararlar alındığı kaydedildi.
Döviz alım ihalelerine ara veren Merkez Bankası, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını uzun vadeli yükümlülükler için de azalttı. Değişiklikle piyasaya yaklaşık 590 milyon dolar likidite sağlanacak.
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok, döviz ihalelerine ara verilmesi ve son gelen zorunlu karşılık haberinin dövizde geçici de olsa bir rahatlamaya sebep olacağını belirtti.
Destek Menkul Değerler GMY Banu Kıvcı Tokalı ise iki kararın ilk etkisinin döviz piyasasında rahatlatıcı olduğunu söyledi.
Zaman