Ben dünyayı fellik fellik gezip, ülkemde ne kadar düzgün işler yapıldığını anlatırken, birileri de çıkıp, 7den 70e Türk halkını ‘itibarı zedelenmiş bir Türkiye’ diye itham edemez.
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar önceki hafta beklenmedik bir çıkışla gündeme geldi. Çağlar, yazılı bir açıklamayla Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran Symese ağır eleştiriler getirdi ve Başaranın birkaç gün önce yaptığı Türkiyenin itibarı zedelendi açıklamasını tetikçilik olarak nitelendirdi. İTO Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ve AKŞAM Gazetesi Ekonomi Müdürü Mehmet Ali Ergün’ün de bulunduğu sohbetimizde Sizi bu açıklamayı yapmaya iten ne oldu? diye sorduk, İbrahim Çağlar şunları anlattı:Akşam’dan Şenay Köşdere’nin haberi…
DIŞARIDA NE DİYECEKSİN?
Sizden bu kadar sert açıklamalar duymamıştık. Bunları söylemeye iten şey ne oldu?
İş dünyası olarak ekonomiye rakamlarla bakarız ama bizim de hislerimiz var. Bu vatanın evladıyız. İtibarı zedelenmiş Türkiye diyemezsin. Eğer bir kurumu hedef alıyorsan, direkt mesajı ona gönder ama böyle söyleyemezsin. Ülkede enflasyon bir zamanlar yüzde 70’lerdeydi itibarı zedelenmedi de bugün mü kötü oldu. Ben bu sözleri duyunca, iki gün düşündüm ne yapayım diye. Üç gün sonra da Amerika’ya B20 toplantısına Türkiye’yi anlatmaya gidecektik. Hatta Sayın TÜSİAD Başkanı da gidecekti. Peki itibarı zedelenmiş Türkiye deyip, orada nasıl anlatacaksın
UMARIM TELAFİ EDER
Sonra açıklama yapmaya mı karar verdiniz
Kurumun (İTO) başında olmasam daha farklı konuşurdum. Ben dünyayı fellik fellik gezip, ülkemde ne kadar düzgün işler yapıldığını anlatmaya çalışırken, birileri çıkıp, 7’den 70’e Türk halkını itibarı zedelenmiş bir Türkiye diye itham edemez. Maksadını aşıyor. Umarım TÜSİAD Başkanı bunu telafi eder. Ben bir daha bunları söylemek istemiyorum
ORTADA KİMSE YOK…
Peki nasıl tepkiler aldınız? Sonuçta TÜSİAD üyeleri de aynı zamanda İTO üyesi
TÜSİAD’ın üyelerinin tamamı, bizim de üyemiz. Çok telefonlar geldi. Hepsi rahatsızlıklarını dile getiriyor ama ortada da kimse yok. Nerede diğer arkadaşlar, göremiyoruz. Her kurum, üyeleri adına bir şey söylerken dikkat etmeli. Biz istiyoruz ki işimizi büyütelim, işadamımızın gerçeğini anlatalım dünyaya.
Öldü bitti derken Rusya’ya mal yetiştiremiyoruz
İTO olarak ticarette bir yavaşlama hissediyor musunuz?
En büyük sıkıntı doların sert hareketleri. Buna biraz yavaş uyum sağlanıyor. Üç ay önce Rusya öldü bitti derken, şimdi mal yetiştiremiyoruz. Biz bundan önce de neler yaşadık. Şimdi önümüzde Ramazan var, seçim var. Piyasa toparlanır, hareket olur. Aşarız bunları.
Seçim vaatlerinin faturası bizim cebimizden çıkacak
Gündemde bir de seçim vaatleri var. Vaatlere ne diyorsunuz?
Artık her şeyi verilerle konuşmak gerek. Geçmişte iki anahtar vereceğiz dediler, hâlâ yok ortada. Vatandaş artık körü körüne girmez bu işlere. Eskiden böyle açıklama yapıldığında kimse karşısına çıkıp, ‘maliyeti ne, kaynağı ne’ diye sormazdı. Ama şimdi diyorlar ki Karşılığını göster.
Popülist ekonomilerle seçimlere girersen başarısız olursun. Bu pazar gününün hikmeti neyse seçmen öyle güzel ayar yapıyor ki…
İş dünyası olarak bizim hoşumuza gitmez mi asgari ücretin 1.500 TLye çıkması. Piyasaya 150 milyar dolar girecek. Ama nereden girecek. Yüzde 50 enflasyon
Vergiler artacak. Yani yine bizim cebimizden çıkacak.
Büyük devlet olmanın gereği
Dolar, İTO üyelerini nasıl etkiledi?
Öyle büyük bir çarkın içindeyiz ki elbette birileri zarar ediyor birileri kâr ediyor. Tek sıkıntımız tüketimin düşmesinden kaynaklanan ağırlaşma. Bu düzelir ama bir zamana ihtiyaç var. Bizim etrafımız ateş çemberi yine de ülke olarak büyümemizi sürdürüyoruz, turist sayısını artırıyoruz. 3.5 milyon Suriyeli buraya gelmiş. Biz Suriyeli kardeşlerimize yok arkadaş, gelme deseydik ekonomimiz farklı olurdu. Ama büyük devlet olmanın gereği de bu.
Dev İstanbul maketini Tepebaşına koyacağız
Fransadaki MIPIM Fuarında İstanbul maketi çok beğeni topladı. O maket ne olacak?
Gerçekten de çok güzel iş oldu. MIPIM’deki o maketi İstanbula getiriyoruz. Tepebaşı’nda 500 metrekare özel bir çadır kuruyoruz. 3-4 ay içinde maketi de o özel çadırın içine koyacağız. Üzerine eklemeler de yapacağız.
MEYVELERİNİ TOPLUYORUZ
MIPIM bütçesiyle ilgili İcraatta ve itibarda tasarruf olmaz demiştiniz. Karşılığı alındı mı?
MIPIM’de bütçe soranlara Ne bütçesi? İstanbul’u anlatmaya bütçe mi yeter? dedik. Ama harcadığımız paranın geri dönüşünü tabii ki alıyoruz. 10’a mı çarptı, 100’e mi çarptı, 1000’e mi çarptı bilemem. Ama çarpıyor. Firmalarla yaptığımız toplantılarda bu belli oluyor zaten. Önümüzdeki yıl fuarda bu kez TOKİ’yle, Büyükşehir’le beraber hareket ediyor olacağız.
Fransada yabancılarla da görüşüyordunuz. Gelişme var mı?
Evet. Büyük yatırımcı gruplar bize ziyaretlere başladılar. Rusya geldi, Kiev geldi. Moskova, Sen Petersburg ve Ukrayna da gelecek. Randevular yapılıyor. Bizi daha yakından tanımaya geliyorlar. Körfezden ve Kuzey’den İstanbuldaki projeleri gören yatırımcılar, siz bunları yapabilecek kabiliyettesiniz. Gelin bizim ülkemize de yapın diyorlar. Biz de diyoruz ki Gelin üçüncü dünya ülkelerinde beraber yatırım yapalım. Tabii bu görüşmeler gayrimenkul odaklı. Ama ileride tekstili, lojistiği de konuşacağız.
Finans merkezi için çalışmaları hızlandırıyoruz
İstanbul Finans Merkezi projesinde son durum ne?
Açıkçası biz bu iş başlarken finans merkezi için tüm her şey hazır sanıyorduk. Böyle giderse bu proje bir gayrimenkul yatırımı olmanın ötesine gidemez. Oraya teşvikler getirmezsen inşaat projesi olarak kalır. Satılır mı satılır… Ama amaç Ortadoğu’nun finans merkezini yaratmak. Bunun için teşvik lazım. Konuyu 15 gün önce hükümetimizle görüştük. “Sigorta şirketlerini, bankaları, finansın bütün aktörlerini çekmemiz lazım dedik.
Ne yanıt aldınız?
Biz bu destekleri alırız, proje de hızlanıyor diye düşünüyorum. İTO olarak yabancıların şirketi hemen kurabilmeleri için yatırımcı destek merkezi gibi bir merkez düşünüyoruz.