Al Jazeera Türk’e konuşan Çolak, polis eğitiminin ülkenin demokratik gelişmişlik düzeyiyle uyumlu olması için Akademi’nin restorasyona tabi tutulacağını söyledi.
Polis Koleji ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin kapatılmasını ön gören İç güvenlik paketinin alt komisyonda görüşmeleri tamamlandı. Önümüzdeki hafta Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülecek olan pakete göre; Polis Koleji ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin kapatılarak buradaki Kolejdeki öğrenciler Anadolu liselerine ve Fakültedeki öğrenciler ise Yükseköğrenim Kurulu Başkanlığı’nın (YÖK) belirleyeceği üniversitelerde öğrenimlerine devam edecek. Polis Akademilerinin de kapatılacağı iddialarını ve polis kolejinin kapatılma kararını Al Jazeera Türk, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak’a sordu. Çolak, Polis Akademilerinin kapatılmayacağını hatta yetkilerinin daha da artırılarak dönüştürüleceğini söyledi. Çolak, Türkiye’deki polis eğitiminin ülkenin demokratik gelişmişlik düzeyiyle uyumlu olmadığını, yapılan çalışmalarla uyumlu hale getirileceğini belirtti.
-İçişleri Bakanı Efkan Alâ’nın, 29 Kasım 2014 tarihinde “paralel yapıyla mücadele etmek istiyorsak Akademi ve Koleji kapatmalıyız. Çünkü öğrencilerin büyük kısmı bu yapıya mensup” ifadelerini kullandığı gündeme gelmişti. Akademide son durum ne? Kapatılması gündemde mi?
Şu an Mecliste olan yasa tasarısı Polis Akademi’sini kapatmıyor, hatta daha da güçlendiriyor. Yasa tasarısı neyi getiriyor onu söyleyeyim. Şu anda var olan komiser yardımcısı eğitimini değiştiriyor. Şu anki uygulamada, komiser yardımcılığı için bir lise eğitimi vardır bu Polis kolejinde gerçekleşir. Kolej eğitiminden sonra 4 yıl Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nde yatılı eğitim vardır. Öğrencilere buradan lisans diploması verilerek komiser yardımcısı olarak mezun oluyorlar.
Buradaki temel değişiklik bu yapının dönüştürülmesi, yani Kolejin kapatılması ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin de Polis Amiri Eğitim Merkezi’ne dönüştürülmesi. Polis Amiri Eğitim Merkezi, üniversite mezunlarını alacak bir akademik yıl eğitimle komiser yardımcısı olarak mezun edecek. Aslında yapılan şey 8 yıllık yatılı komiser yardımcılığı eğitimini bir yıllık daha profesyonelce dizayn edilmiş, bir nevi tezsiz yüksek lisans eğitimi gibi de olacak Avrupa’daki modellere bakılarak oluşturulan Polis Amirleri Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirmek.
-Efkan Alâ’nın polis eğitimine yönelik “çocuk yaşlardan itibaren alınıp bir eğitimle belli bir sınıfa ait yetiştirilen kişilerin polis yapıldığı uygulamalarda daha sonra sıkıntıların yaşanması kaçınılmaz oluyor” eleştirileri var? Siz ne düşünüyorsunuz?
Polis kolejine 14 yaşında çocuklar alınıyordu. Böylesine güvenlik gibi zor bir meslek 14 yaşında seçilemez. Ancak anne babanın ve çevredeki insanların teşvikiyle girersin. Burada dünyadan koparılarak 4 yıl yatılı eğitim veriliyor. Daha sonra bunlar Güvenlik Bilimleri Fakültesi’ne geliyordu. 4 yıl da yine burada yatılı, kapalı ve militer bir mantıkla eğitim veriyorsun. Yani bir komiser yardımcısı yetiştirmek için hayattan koparılarak 22-23 yaşına kadar 8 yıl toplumdan izole bir eğitim veriyorsun. Hiçbir demokratik ülkede böyle bir eğitim yok.
Bizim bakış açımız böyle zor bir meslek küçük yaşlarda seçilemez. Seçilince daha sonra bu meslekten soğuma gerçekleşebilir, uzaklaşma, motivasyon kaybı gerçekleşebilir. Bir diğeri de bakanın da belirttiği gibi kast sistemi oluşuyor bu süreçte. Yani aslında mantık adam devşirme sistemi. Bürokrasi burada kendisine bürokratik zihniyeti hatta vesayeti içselleştirmiş memur devşiriyor, ama bunu toplumdan kopuk bir eğitim vererek gerçekleştiriyor. Demokratik bir toplumda polis eğitiminin sivil bir uğraş olması lazım. Hayatın içinden olması gerekir. Ama bizim polis amiri eğitimine baktığımız zaman hayattan koparılarak devlete adam devşirme mantığıyla eğitim veriliyor. Dolayısıyla bürokratik zihniyeti önceleyen bir anlayış gelişiyordu. Toplumdan kopuk bürokrasiyi merkeze alan mezunlar ortaya çıkıyordu. Mezunlar kendisini devlet zannediyordu. Bakanımızın söylemeye çalıştığı şey bu. Bu yapıdan çıkınca insan kendisini sivil bir otoritenin emrine değil de daha “âli yüce bürokratik mekanizmanın” emrinde görüyordu. Bu uzun yatılı eğitim sürecinde öğrencilerin motivasyonu kayboluyordu.
-Öğrencilerin motivasyonu nasıl, neden kayboluyor?
Polis kolejine girdiğin andan itibaren kapalı bir eğitim sürecinin içindesin ve iş garantin var, artık 14 yaşında girdin mi, birinci sınıf emniyet müdürlüğüne kadar yükselebiliyorsun hem de önünde hiçbir engel yok. Seni motive edecek hiçbir neden yok. Buna örnek vermek gerekirse görüşmeler yapmak üzere İsveç’te polis akademisine gittik. Orada 2,5 yıllık polis eğitimi var. Bu eğitimi kendi polis akademilerinde veriyorlardı. Verilen eğitimin yarısı pratik, sahada olmasına rağmen iş garantisi var diye motivasyon düşüyor ve etkinliği azalıyor diye bundan vazgeçiyorlar. Artık eğitimi tamamen üniversiteye devrediyorlar. Üniversiteden polislikten mezun olanları alıp teşkilatına katma noktasına gidiyorlar.
-Yeni polis eğitim sistemi nasıl olacak?
Bu yasa tasarısı öncelikle komiser yardımcılığı eğitimini değiştiriyor. Daha öncede dediğim gibi lisans mezunlarına kısa bir akademik yıl profesyonel eğitim vererek komiser yardımcısı yetiştirmeyi hedefleniyor. Bunu da Polis Amiri Eğitim Merkezi yapacak. Ayrıca polis memuru eğitiminde de yavaş yavaş lise mezunlarından ziyade üniversite mezunlara ağırlık vermeye başlayacağız; bunu da mevcut Polis Meslek Yüksekokullarını (PMYO) belirli bir süreçte Polis Meslek Eğitim Merkezlerine (POMEM) dönüştürülecek. Az sayıda da olsa PMYO’lar varlığını bir süre devam ettirecek.
Burada biz demokratik ülkelerdeki modellere baktık. Demokratik ülkelerdeki iki tür polis eğitimi olduğunu görüyoruz. Birincisi kısa eğitimler yoluyla memur ve amir yetiştirmek. Amerika’da eyalet eyalet değişiklik göstermesine karşın 4,5 ayla 6 ay arasında polis eğitimi var. Memurluğa başladıktan sonrada amirliğe meslek içinden yükseliyor. İngiltere de bu daha da kısa. Fransa da 11 ay. İtalya ve İspanya da da Fransa’ya yakın sürede polis eğitimi verilmektedir. İkinci model ise bizimki gibi biraz uzun eğitim veren polis akademileri. Bu da daha çok Almanya, Hollanda, İskandinav ülkeleri ile doğu Avrupa ülkelerinde var. Eğitimi süreleri 2 ile 3 yıl arasında değişmekle birlikte en az yarısı pratik olan bir eğitim veriliyor. Bizim gibi amir için 4 yıl ve memur için 2 yıl yatılı verilen ve askeri bir mantıkla düzenlenmiş teorik eğitim değil.
Lisans mezunlarını alıp kısa bir eğitim ile polis memuru yetiştiren EGM Eğitim Daire’ye bağlı POMEM’ler var. Bunları da yeni yasa ile Polis Akademisi’nin altına alıyoruz. Yani tüm polis eğitimini Polis Akademisi’nin altında topluyoruz. Akademinin iş yükü iki üç katına çıkacak. Eğitim Dairesi’nin meslek içi eğitimde dahil tüm fonksiyonları Polis Akademi’sine geçiyor.
-Polis eğitiminde neden böyle bir reforma ihtiyaç olundu?
Bunun üç nedenini sayabiliriz. Birincisi mevcut polis eğitimi çok dağınık. Belirttiğim gibi, amir yetiştirmek için kolej var, Güvenlik Bilimleri Fakültesi var, Eğitim dairenin altında komiser yardımcılığı kursları var. Üç kaynaktan amir yetiştiriliyor. Şu anda polis memuru yetiştirmek için PMYO ve POMEM’ler var. Yeni sistemle, demokratik ülkelerde olduğu gibi 2020’den itibaren teşkilata herkes önce memur olarak girecek ve onun içinden amirliğe yükselecek. Memurluk ve amirlik kaynağını da tekleştireceğiz. Geçiş sürecinde 2020’ye kadar Polis Amiri Eğitim Merkezine dışardan lisans mezunları alınacak. Belirli bir süre de lise mezunlarının alındığı PMYO’lar varlığını sürdürecek. Asıl kaynak uzun vadede Polis Meslek Eğitim Merkezi olacak.
-Polis Meslek Eğitim Merkezi’nin tercih edilmesinin sebebi nedir?
Bizdeki mevcut polis eğitimi çok pahalı. Bunu ikinci nedeni oluşturmaktadır. Polis Akademisinin, Kolejin, Eğitim Dairenin polis yetiştirmek için harcadığı bütçeye baktığımız zaman 800 milyon liradan fazla olduğunu görürüz. Toplam öğrencimizde 15 bin civarında. Şu anda 35-40 bin öğrencisi olan üniversitelerin bütçesi 150-200 milyon lira. Neredeyse dünyanın en pahalı polis eğitimini biz yapıyoruz. Avrupa’daki örneklerle karşılaştırıyorum bizimki çok pahalı, çünkü çok uzun sürüyor ve bu süreçte öğrencilerin bütün ihtiyaçlarını devlet karşılıyor. 8 yıl yatırım yapıyor bir komiser yardımcısı yetiştirmek için. Ortaya çıkan ürün ise motivasyon kaybı olan kapalı bir eğitimin sonucu olarak topluma uyum sağlayamayan bir polis amiri yetiştiriyoruz.
-Polis kolejlerindeki ve Güvenlik Bilimleri Fakültesi’ndeki eğitim yeterli değil mi? Nasıl bir sıkıntı var?
Mevcut polis eğitimi Türkiye’nin geldiği demokratik gelişmişlik düzeyiyle uyumlu değil. Yani halen bürokratik devlet anlayışını önceleyen militarist bakış açısıyla polisler yetiştiriyoruz. Bu polis memurları ve amirleri kendilerini toplumdan belli ölçüde ayrı görüyor. Dolayısıyla önceliği sivil otorite olmuyor. Şu anki süreçte yaşanılan sıkıntıların en büyük sebebi bu bence. Bu 17 Aralık hatta ondan öncesi 7 Şubat MİT krizinin nedeni bu. Aslında bu durum polis eğitiminde reform ihtiyacının üçüncü nedenidir.
Bunu şöyle izah edeyim: Kapalı bir eğitimde ideoloji temel motivasyon oluyor. Öncesinde neydi Kemalist ideolojiydi. Hedef ne? Devlet (bunu siz bürokratların devleti diye anlayın) için “adam” devşirmek, yaratmaktı; ideoloji bu zihniyeti şekillendiriyor. Şu, şu kalıplar çerçevesinde hareket edeceksin, şuna inanacaksın diyoruz. Buradan çıkınca adam zaten özgür düşünmüyor. Hele demokratik bir rejimde iseniz bürokratik vesayeti bu eğitim doğrudan meşru siyasi otoriteye paralel bir güç yetiştiriyordu. Bu kapalı eğitim zamanla şu an şikayet ettiğimiz paralel yapı gibi marjinal ideolojik, kapalı grupların eline de geçebilirdi, nitekim geçti de. Bu tür kapalı eğitimler küçük ideolojik grupların eline geçebilir ve geçince o ülkede demokrasiden bahsedemezsin. Küçük bir grubun eline tek bir eğitimi verirsen oradan otoriterlik çıkar. Nitekim biz şu an bu otoriter zihniyetin siyasi etkilerini yaşıyoruz.
-Cemaatçi öğrenciler neden polisliği tercih ediyor? Sizin tespitleriniz ne?
Bunun nedenlerini kamuoyu öteden beri tartışıyor. Devletin kurumlarını bir şekilde ele geçirme mantığı var. Bu anlamda Polis Akademisi çok önemli. Polislik için adam yetiştiriyor burası. Bu konuda yürüyen soruşturmalar var. Elimizde somut bir şey olmadığından bir şey söyleyemiyoruz. Ben 4 yıldır Polis Akademisi’nde hocalık yapıyorum. Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nde sınıfta bunu görüyordum. Bir homojenlik vardı sınıfta. Belli bir görüş hakimdi. Günlük bir gruba ait gazetenin, bir haberini sınıfın yüzde 95’i temel doğru olarak ele alabiliyordu. Kabul edebiliyordu, hiç sorgulamıyordu. Bu anormal bir durum. Bence mevcut polis eğitimi buna zemin hazırlaya gelmiştir.
-Polislik mesleği için gerçekten kapsamlı bir eğitim gerekmez mi? Kısa süreli eğitimler yeterli olacak mı?
Örnekler vermek gerekirse Amerikada FBI akademisi ajan yetiştiriyor. Buradaki bizim komiser yardımcılığına denk düşüyor. Mesela burası lisans mezunu alıyor. Bazı pozisyonlarda yüksek lisans istiyor. 20 haftalık yani 5 aylık eğitim veriyor. New York Polisi 26 haftalık yani yaklaşık 6 aylık eğitim ile memur yetiştiriyor. Temel şartta 60 kredilik üniversiteden ders bitirmen gerekiyor. İngiltere’de bu eğitim sınıfta teorik 4 aydır. Mesela Fransa polislerini 11 ayda yetiştiriyor. En az lise mezunu diyor ama ağırlıklı olarak tercihleri lisans mezunu olarak yapıyorlar. Fransa da komiser yardımcılığı eğitimi 12 ay. Bu 12 ayın da 2-3 ayı sahada. Asıl olan sahadaki eğitimi artırmak biz de buna gidiyoruz. Üniversite mezununu alarak POMEM’de 6 ay eğitim ile yetiştireceğiz. Bu Avrupa ve Amerika’daki sisteme de uyumlu.
-17 Aralık olmasaydı bu dönüşüm düşünülür müydü?
Ben 2010 yılında Polis Akademisi’ne katıldım. Daha önceden sivil üniversitelerde çalıştım. Fakültede derse girmeye başladığım ikinci haftası dedim ki bu şekilde fakülte eğitimi olmaz. Adı fakülte olmaz bir kere. Kapalı yatılı bir eğitimle fakülte eğitimi olmaz. Aslında bu reform 13 dönemdir uygulanan POMEM sistemi temelinde yapılıyor. Bu model çerçevesinde tüm polis eğitimini restorasyona tabi tutuyoruz.
Üniversite mezunları 6 ile 9 ay arası bir eğitimle POMEM’lerde memur olarak yetiştirildiler. Bunlar belirli olgunluk yaşında mesleği seçtikleri için özgüvenleri olan, sorgulayan memurlar oluyorlar. Aynı zamanda kendi sınırlılıklarını biliyorlar. Kanuna aykırı bir emir gelirse itaat etmeyebiliyorlar. Bunlar sisteme dinamizm kattı. Yeni reformun bu içerideki bir pilot uygulaması gibi oldu. Yani genel olarak polis eğitiminde reform daha önceden belirttiğim üç gerekçeden de dolayı artık elzem hale gelmişti. Ama şu da bir gerçek ki, 17 Aralık polis eğitimini gündeme getirdi ve reformu hızlandırdı.
-Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılırsa, mağduriyetler doğuracaktır. Bu nasıl engellenecek?
Yasa tasarısına göre Güvenlik Bilimleri Fakültesi’ndeki öğrenciler üniversitelerin iktisadi idari bilimler fakültelerinin ilgili bölümlerinde tercih yapabilecekler. Orada benim diyeceğim bir şey yok. Mevcut düzenleme ile üniversite mezunu olacaklar. Bu kişiler de eğitimlerini bitirince Polis Amiri Eğitim Merkezine başvurabilirler.
-İçişleri Bakanı Efkan Ala, hali hazırda ihtiyacın 3 katı Emniyet Müdürü olduğunu söyledi. Bu durum neden doğdu?
Polis kolejlerinde bir kişi 14 yaşında girdiği zaman birinci sınıfa kadar yükselebiliyor. Çünkü önünde hiçbir engel yok. Otomatik terfi var. Otomatik terfi olunca 45 yaş civarında birinci sınıf oluyorsun. Herkes oraya çıkabiliyor. Bunun sonucunda üstte yığılma meydan geldi. Bir piramit oluşması lazım. Mevcut halde ise piramit terse dönmüş durumdadır.
Bakanımızın dediği gibi ihtiyacın 3 katı birinci sınıf emniyet müdürü var. Şimdi piramit yasayla kuruluyor. Şu an ihtiyacın yarısından daha az komiser yardımcısı var. Düzenleme ile birinci sınıf emniyet müdürüne doğru sayı azalacak. Aşağıdan yukarı gidişin her aşamasında artık sınav yapılacak. Bu sınavları da Polis Akademisi yapacak. Yani komiser yardımcılığından komiserliğe geçiş sınavla olacak. Komiserlikten amirliğe geçiş de aynı. Artık yukarıdaki kadrolar boşaldığı andan itibaren aşağıdan yukarıya çıkış olacak ve bu çıkışlarda sınavla olacak. Kadro yasayla tanımlı olacak.