‘Hülle Profesör’ İddialarına Cevap

Eğitim Kurumları
Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan, basında yer alan ”hülle yoluyla profesörlük” haberleriyle ilgili ”Hiçbir üniversitede bir saat ders vermeden rektör olan profesör, tıp fakül...
EMOJİLE

Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan, basında yer alan ”hülle yoluyla profesörlük” haberleriyle ilgili ”Hiçbir üniversitede bir saat ders vermeden rektör olan profesör, tıp fakültesi dekanı, Sağlık Bakanlığı tedavi hizmetleri genel müdürü, il sağlık müdürü ve başhekim bulunmaktadır” iddiasında bulundu.

Ankara Tabip Odası Başkanı İlhan ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun, Tabip Odası’nda basın toplantısı yaptı.

İlhan, ”son yıllarda üniversitede çalışmadan profesör olan hekimlerin bulunduğunu” öne sürerek, ”Bu yönteme hekimler kendi aralarında ‘hülle yoluyla profesörlük’ diyorlar” dedi.

Ankara, İstanbul ve İzmir’de Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde doçent unvanıyla klinik şefliği yapan birçok hekimin bu yolla profesörlük aldığını iddia eden İlhan, şunları kaydetti:

”Hekimler arasında büyük rahatsızlık yaratan yöntemde doçentlik unvanını aldıktan sonra beş yılını tamamlayanlar, çoğunlukla yeni kurulanlar olmak üzere üniversitelerin değişik birimlerini kullanarak profesörlük unvanını alıyorlar. Kadroları o üniversiteye geçiyor.

Günler içerisinde, ilgili bir yasadan yararlanarak tekrar Sağlık Bakanlığına görevlendiriliyorlar, Bakanlık da zaten çalışmakta olduğu birimde görevlendiriveriyor. Böylelikle bu hekimler, günler içerisinde, doçent gidip profesör dönüyorlar.

YÖK Yasası gereği profesör olarak atanınca bu unvanı kalıcı olarak kullanmak için en az 2 yıl fiili olarak üniversiteye hizmet etmek gerekiyor. Ancak bu yöntemle ilgili hekimler pozisyonlarını hiç değiştirmeden, zaten yürüttükleri görevlerine devam ederek profesörlük unvanını elde edip kullanıyorlar. Bu hekimler atandıkları üniversitelere ya hiç gitmiyorlar ya da ayda bir gün gibi çok az gidiyorlar.” 
     
-”SAĞLIK BAKANLIĞI OLUMSUZ YANIT VERDİ”- 
    
Ankara Tabip Odası olarak hem YÖK hem de Sağlık Bakanlığına başvurarak son 5 yılda bu yöntemle profesör olanların listesini istediklerini belirten İlhan, ”Ne yazık ki YÖK, bu listenin kendilerinde olmadığını, Sağlık Bakanlığı ise listeyi vermeyeceğini belirtti. Bilgi Edinme Hakkı çerçevesinde yapılan başvuruya da Sağlık Bakanlığı olumsuz yanıt verdi. Ankara Tabip Odası bunun üzerine Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’na başvurdu” diye konuştu.

Kendi çabalarıyla elde ettikleri listede, bu yöntemle profesör olmuş 51 hekime ilişkin bilgiler bulunduğunu ifade eden İlhan, ”Gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu bilinmektedir ve resmi açıklama merakla beklenmektedir” dedi. 
    
-”DERS VERMEDEN REKTÖR OLAN BULUNMAKTADIR”- 
     
Listenin ”çarpıcı gerçekleri” ortaya koyduğunu öne süren İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

”Bu yöntemi kullanarak profesör olup, hiçbir üniversitede bir saat ders vermeden rektör olan bulunmaktadır. Bu yöntemle profesör olan tıp fakültesi dekanı, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü, il sağlık müdürü ve çok sayıda eğitim ve araştırma hastanesi başhekimi bulunmaktadır. Aynı kişinin aynı anda bir yerde profesör, başka bir yerde başhekim, iki farklı eğitim ve araştırma hastanesinde klinik şefi olduğu bilinmektedir. Bunca önemli, emek ve zaman isteyen görevi tek kişinin nasıl yaptığı hekimler arasında merak konusudur. Hemşirelik yüksekokulundan profesörlük alan genel cerrah ve ürolog mevcut. Sağlık yüksekokulundan profesörlük alan genel cerrah, kadın doğum uzmanı, patolog, kulak burun boğaz uzmanları mevcut.” 

SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun da ”Bir hekimin üç farklı yerde görevlendirilmesini yapan bir anlayışın, muayenecilik üzerinden popülist bir yaklaşım sergilemesi samimiyetsizliktir” değerlendirmesinde bulundu.

AA