Gizem Gül’ün haberi
Dershanelerin kapatılması dün Zaman gazetesinin “Eğitime büyük darbe” manşetiyle yayınladığı haberiyle yeniden gündeme geldi. Zaman gazetesinde yer alan habere göre, hazırlanan taslak metinde özel okula dönüşmeyen dershanelere para cezası, maddi yaptırım uygulanması gibi maddeler yer alıyor. MEB de dün yayınladığı bir açıklama ile bunu yalanladı, taslak metinde böyle maddelerin yer almadığını açıkladı. Dershanelerin kapatılması konusunu özel eğitim kurumları çerçevesinden de görmek istedik. Derya Öncü Koleji İlkokul Müdürü Haydar Temel ile konuştuk.
Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili ortada bir savaş var gibi görünüyor. Siz bu konuda gelinen bu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben bazen Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı kararları anlamakta güçlük çekiyorum. Bu konuda Avrupa’yı örnek alıyorlar zannediyorum ama Avrupa’da oturmuş bir eğitim sistemi var. Ama Türkiye’de bölgesel farklılıklar var, bölgesel farklılık olmasa bile bir bölge içerisindeki okulların kendi içerisinde öğretmen, kadro gibi birçok farklılıkları var. Tabi bir de bunların yanı sıra merkezi sınavlar var. Merkezi sınavların olduğu yerde ister istemez insanlar hayal ettikleri okullara girebilmek için büyük bir mücadele içerisine giriyor. Devlet olarak bu mücadeleyi ortadan kaldırmadan, dershaneleri ortadan kaldırmanın kahramanlık yapmak olduğunu düşünüyorum.
Anne babalar merkezi sınavlarda çocuklarının ipi göğüslemesi için fedakarlık yaparak, bir çaba içerisine giriyorlar. İlk olarak, dershaneler artı olarak sıkıntılar getiriyor, ben bunu kabul ediyorum. Bu açıdan yaklaşımım MEB ile örtüşüyor ama 8. sınıfta sınava girerek geleceğini belirleyecek bir öğrenciye okuldaki kaynaklar yetmiyorsa, öğrencinin okul dışındaki boş zamanını değerlendirebileceği sağlıklı ortamlar yoksa bu açıdan baktığımızda da dershanelerin artılarının olduğunu söylemek mümkün.
ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ
Siz Türkiye genelindeki eğitim alanındaki reformları gerçekleştirmeden sadece dershaneleri yasaklayarak adaleti sağlayacağım derseniz olmaz. Ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum, bu bir; ikincisi, Bakanlık’ın açıklamalarında ilginç bir şey var; önce ilk önce dershanelerin denetimini kaldıracağız dediler. Bu aslında dershaneleri kapatmak değildi, dershaneler kendi hallerinde ne yaparlarsa yapsınlar demekti. Dershanelerle ilgili taslakta yer alacak maddelerle ilgili MEB, Zaman gazetesinin haberini yalanladı ve bu konudaki çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Ama ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. Orada sanıyorum yeni birtakım yeni yaptırımlar var ve o yaptırımların ne olduğunu bilmiyoruz.
DERSHANELERLE SAVAŞMAK YERİNE OKULDAKİ DURUM İYİLEŞTİRİLMELİ
Dershaneler ile savaşarak değil, dershaneleri kendi hallerine bırakıp, okullardaki durum iyileştirilerek dershaneleri ortadan kaldırabilirsiniz. Tabi dershaneleri kaldırsanız bile eğitim koçluğu, etüt merkezleri gibi kurumlar açılıyor ve aslında bunların hepsi dershane. Siz merkezi sınavları ya da bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmadığınız sürece, çocukların boş vakitlerini sağlıklı bir şekilde kuşatamadığınız müddetçe yasaklar koysanız bile, bunlar fiili olarak gerçekleşecek; mesela parası olanlar özel ders alacak, parası olmayanlar farklı alternatifler geliştirecek. Ben herkesin ulaşabildiği yerdeki dershanelerin şu aşamada kaldırılmasının toplumun geleceği açısından çok sağlıklı görmüyorum.
DERSHANELERİN YASAKLANMASI ANADOLU’DA OKUYAN VE GÜZEL OKULLARI KAZANMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLERİN ÖNÜNÜ KESER
Bu sistemde getirilmeyi düşünülen yasakların vatandaşı koruma anlamında birçok noktada haklı yanları olabilir. Ama sistem bu şekildeyken Anadolu’da okuyan ve güzel okulları kazanmak isteyen çocukların önünü kesiyor diye de bir yaklaşım var. Baktığınız yere göre yorumlar değişiyor ama ortak bir noktadan baktığınız zaman kaynak kitaplar, dershaneler bir ranttır doğru ama merkezi sınavların olduğu bir yerde siz bunlara sadece rant gözüyle bakarsanız olmaz. Çocukların bu sınavlara hazırlanmasını engelleyen rantın da ötesinde bir engelleme var.
HÜKÜMET ÇÖZÜM ÜRETMEZSE VATANDAŞ KENDİ ÇÖZÜMÜNÜ ÜRETİR
Hükümet dershanelerin özel okula dönüştürülmesi konusunda kararlı gözüküyor. Açık uçlu sorular, özel okul teşviki bu yönde atılan adımlar olarak değerlendirilebilir. Dershanelerin kapatılması konusunda hükümet geri adım atar mı?
Başbakanımız Tayyip Bey, geri adım atmayı seven bir lider değil. 6 yaşında okula başlama konusunda da direttiler ama bu yıl geri adım attılar. Onun için gelecekte neler olur onu bilemem. Ama şu anda bu tartışmanın oluşmasını çok sağlıklı görmüyorum. Şu anda bu konuda ciddi anlamda kararlılıkları var. 6 yaşında okula başlamada olduğu gibi dershane konusunda da buna bir çözüm üretirler mi bilemiyorum. Ama onlar üretmezlerse vatandaş bu çözümü üretecektir. Okullarda verilen eğitimle bu sınavlara hazırlanmak mümkün değil.
DERSHANELERİN ÇOĞUNUN ZATEN ÖZEL OKULU VAR
Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi sürecinde atılan adımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunların hepsi masa başında olan güzel şeyler ama aynı zamanda pratiği olmayan şeyler. Zaten dershanelerin çoğunun özel okulu var. Dershaneleri ortadan kaldırmak yerine dershaneleri daha verimli kılabilecek bir denetime tabi tutulabilir. Bir de şuan dershanelerin özel okula dönüştürülmesi süreciyle ilgili bahsedilen birtakım teşvikler var. Ben 30 yıldır özel sektörün içindeyim ve bunlar 30 yıldır söyleniyor ama özel okulları çok rahatlatan teşvikler görmedik. Birçok dershanenin binası okul olmaya yetmiyor. Anadolu’daki dershanelere ne kadar katkı sağlar bilmem ama özellikle İstanbul’da verilecek teşviklerle arsa bulmak, bina yapmak, kaliteyi arttırmak biraz zor görünüyor. Tabi işin bir de şöyle bir boyutu var, dershaneleri teşvik ediyorsunuz ama şu anda dershaneler dahil özel okullarda okuyan öğrenci sayısı yüzde 3,8 dolayında. Bütün millet özel okul peşinde koşmuyor ki… Var olan okulların şu anda çoğunun kontenjanı boş.
HÜKÜMETİN BU KONUDA CİDDİ REFORMLARI OLDUĞUNU SANMIYORUM
Devlet özel okulları ticari bir kurum olarak görüyor. Özel okullara teşvik yapacaklarsa en azından elektrik, su ya da öğretmen maaşlarının devlet okullarında olduğu kadarıyla karşılasalar, o zaman fiyatlar düşecektir. Bu konuyla ilgili hükümetin çok ciddi reformları olduğun sanmıyorum. Bu konuda basına yansıyan ve hükümetin kağıt üzerinde aldığı kararların yüzde 90’ı gerçekleşmiyor. Bir yetkili açıklama yapıyor, basında manşet oluyor ama iki ay sonra unutuluyor ve bununla ilgili hiçbir kanun çıkmıyor.
On5yirmi5