Ahmet Yerlikaya, Mehmet Ali Şahin’le gündeme ilişkin özel bir röportaj yaptı. Mehmet Ali Şahin, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Güncel bir mesele olan dershaneler konusu var. Sizin de açıklamalarınız var, dünde Ekrem Dumanlı Bey’in kritik bir yazısı vardı. Bu kadar muhalefete rağmen kapatılacak mı, ne olacak tam olarak belli bir yol haritası var mı çelişkili açıklamalar geliyor. Son durum nedir?
Şimdi, genel başkanımız iki seneye yakın bir süre önce, hem okula gönderiyoruz çocuklarımızı hem de ailelere ilave bir dershane ücreti ve masrafı yüklemek suretiyle dershanelere gitmek zorundalar. Bu bir sorundur, o nedenle biz dershaneleri özel okullara dönüştürerek dershaneleri kapatmak istiyoruz dediler.
Ama özel okullara da yine para verilmeyecek mi?
Yani, tabi özel okullara da imkânı olanlar gider. Özel okul dershane gibi bir şey değil. Yani imkân tanıyalım. Arsa verelim, kredi desteği verelim ve hatta birçok öneriler var. Henüz bu konudaki çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığının devam ediyor. İşte bu okullar çocukları okutuyorlar, bu çocukların o okuldaki maliyetlerinin bir bölümünü devlet olarak da biz üstlenelim.
Nasıl olsa bu çocuklar o okullar olmasaydı devletin okullarında okuyacaklardı. Devletin okullarında okuyan çocukların devlete bir maliyeti var. Bu maliyetin en azından bir bölümünü biz bu okullarda okuyan çocuklara verelim. Nasıl olsa biz okutacaktık onları. Bizim yerimize onlar okutuyor. Onlar okutuyorsa masrafını verelim, parasını verelim diye böyle bir takım teşvikler düşünülüyor.
Bu konuyu biz uzun süre tartıştık, genel merkezimizde bir komisyon da kurduk. Komisyon başkanlığını ben de yaptım. Eski ve yeni Milli Eğitim Bakanları vardı. Hüseyin Çelik, şimdiki bakanımız Nabi Hoca, hatta Ömer Dinçer Bey de vardı. Bu konuyu uzun süre tartıştık. Dünyadaki örnekleri nedir onlara baktık. Dünya da dershane gerçeği var mı, tabi bazı ülkelerde dershanecilik gerçeği var.
GÜNEY KORE ÖRNEĞİ
İlginç bir örnek Güney Kore’ydi. Güney Kore’de bir tarihte dershaneleri kapatmış. Ancak dershanelere olan ilgi ve ihtiyaç azalmamış. Farklı şekilde devam etmiş ve Güney Kore tekrar dershanelerin serbest bırakan bir sisteme geçmiş. Bütün bu dünya örneklerini ve yaşanan serüvenlerini de dikkatte alarak yeni dershane açılmasını engelleyelim, ancak mevcut dershaneleri de tercihi bir şekilde zamana yayarak devlet desteğini de vermek suretiyle özel okullara dönüştürelim diye bir öneri getirdik.
Bunu Genel başkanım ve Başbakanımım başkanlığında Başbakanlığın uzmanlarının da katıldığı iki toplantı halinde tartıştık. En sonunda hazırlamış olduğumuz dosya ve öneriler Milli Eğitim Bakanlığı’na Nabi Hocaya verildi. O şu anda bir çalışma yapıyor bildiğim kadarıyla. Geçenlerde kendisiyle görüşmedim. Bir iki açıklaması oldu basına yansıyan. 2014-2015 sezonunda yani önümüzdeki yıldan itibaren artık dershaneler kapatılacak, çünkü dershaneler bir yasayla açılmış dolayısıyla bir yasa değişikliği gerekiyor. Şu anda yasa değişikliği üzerinde Milli Eğitim Bakanlığının bir çalışma yaptığını biliyoruz.
Ancak nasıl bir değişiklik gelecek, bu dershanelerin bir özel okul dönüşmesi halinde ne gibi avantajlar sağlanacak, ne gibi destekler verilecek? Hatta bir ara Milli Eğitim Bakanı dedi ki; dershanelerden istidam edilen şu kadar öğretmen var, öğretmenleri biz işsiz bırakmayacağız. Bunların bu vasıflarından ve bu bilgi birikiminden yaralanacağız dedi. İşte bu nasıl olacak? Bütün bunlar bu yasanın içeride yer alması lazım. Dolayısıyla bu bir sektör olmuş ülkemizde. Bir sektördür. Dershanecilik sektörüdür.
DERSHANECİLİK SEKTÖRÜNÜN BİRDEN ORTADAN KALDIRILMASI BİR TAKIM SIKINTILARA YOL AÇAR
Bu dershanecilik sektörünün birden bire bıçakla keser gibi ortadan kaldırılmış olması ve kaldırılacak olması bir takım sıkıntılara yol açar. O bakımdan gelecek olan tasarının bütün bu sıkıntıları büyük ölçüde öneyici vasıflara veya niteliklere sahip olması lazım. Ancak şu andaki hükümetin dershaneleri önümüzdeki ders yılındaki ders yılından itibaren kapatma düşüncesi var. Sayın Başbakan bunu açıkladı. Milli Eğitim Bakanı da açıkladı. Biz partinin yetkilileri olarak, Genel Başkan Yardımcı olarak ve milletvekilleri olarak, bu alanda yapılacak olan bu tasarrufun dershane çalıştıran, kişileri, öğretmenleri ve toplumu rahatsız etmeyecek, huzursuz etmeyecek şekilde çözümlenmesini tavsiye ediyoruz be bekliyoruz.
Benim birkaç açıklamam oldu. Bu düşüncelerin ürünüdür. Şunu söylemiştim toplumun hassasiyetlerini dikkate almalıyız.
Bu sözlerden herkes kendine göre bir şey aldı.
Toplumun hassasiyetlerini dikkate almalıyız. Vatandaş ne düşünüyor, acaba dershaneler kapatılınca kişiler çocuklarını üniversite sınavlarına daha iyi hazırlamak için hoca tutup evlerinde ders verdiremez mi veya başka isimler altında bu dershanecilik devam etmez mi?
Evet, bu alan istismar edilebilir. Ve farklı mağduriyetler ortaya çıkabilir. O nedenle bu konu çok üstünde düşünülüp taşınılması, enine boyuna tartışılması gereken bir konudur. Dershaneleri kapatıyoruz demekle sorunun çözülmeyeceğini düşünüyorum. O nedenle bir iki açıklamam olmuştu. Bu düşüncelerimi sayın Başbakan’la da paylaşıyorum, Milli Eğitim Bakanı ile de paylaştım, arkalarımızla da paylaşıyoruz.
Tabi Sayın Başbakan’la Milli Eğitim Bakanı bir konuda kamuoyuna bir açıklama yapmış, bir beyanda bulunmuşlarsa o tabi onları kamuyu nezdinde bağlar. Dershaneler olmasın bizim çocuklar okulda verilen bilgilerle bu sınavlara hazırlansın diyen geniş bir kitlede var. Niye ben dershaneye para vereceğim zaten kıt kanaat geçiniyorum diyen de var.
Sayın Başbakan’ı etkileyen daha çok bu kitledir. Bir takım yurt gezilerinde vatandaşlardan ‘niye bizi dershanelere mecbur ve mahkûm ediyorsunuz’ şeklinde yakarışlar olmuş. Özel sohbetlerimizde Sayın Başbakan bunu özellikle söyledi.
ÖZELİKLE DOĞU VE GÜNEYDOĞUDA ANADOLUDA DERSHANERLERİN BİR BÖLÜMÜNÜN YAPTIĞI ÖNEMLİ BİR HİZMET VAR
Ancak dershanelerin yapmış olduğu bir takım hizmetler de var. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da dershanelerin bir bölümün orada çocuklara sahip çıkma açısından önemli bir işlev gördüğünü biliyorum. O bakımdan demin özetle ifade etmeye çalıştığım husus şudur; bu enine boyuna tartışılması, faydası zararı değerlendirilerek adım atılması gereken önemli bir husus önemli bir konudur.
Benim böyle bir soruyla muhatap olduğumda vermiş olduğum tüm cevaplar bu alanda doğabilecek sıkkınları daha önceden görerek tedbir almak amaçlıdır. Henüz Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir tasarıyı hazırlayıp göndermedi.
Mecliste yok yani şu an?
Mecliste şu an yok böyle bir tasarı gelmedi. Göndereceğiz diyor Milli Eğitim Bakanı.
Komisyon var mı şu anda, tasarıyı hazırlayan, tartışan?
Hayır, hayır! Milli Eğitim Bakanlığının ilgili birimleri, genel müdürlükleri vardır. Sanıyorum bu dershanelerle ilgili orada daire genel müdürlük olabilir. Onlar hazırlayabilirler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Müsteşarı var, müsteşar yardımcıları var onlar hazırlayabilir. Sonra bu Başbakanlığa gelir, Başbakanlıkta müsteşar yardımcılığı ve Kanunlar Kararnameler Genel Müdürlüğü var orada incelenir ve bunu bir televizyon yayınında Bugün TV’de bir soru üzerine geçen hafta cevaplandırmıştım.
Aynı zamanda bu kanun tasarı ve teklifleri bizim tüzüğümüz gereği bizim genel merkezimize de geliyor. Benim başında bulunduğum Siyasi ve Hukuk İşler Başkanlığına da geliyor. Ve inceliyoruz, parti programı açısından, Türkiye gerçekleri açısından, neler getirip neler götürdüğü açısından bizde bir değerlendirme yapıyoruz. Yani bizim yaptığımız biraz siyasi bir değerlendirmedir. Bize de gelecek bizde değerlendireceğiz.
Henüz dershanelerle ilgili yasama organı TBMM’nin önüne gelmiş olan bir tasarı şu an itibariyle yoktur. Geldiğinde tabi meclisin komisyonlarında da görüşülecek. Muhalefet partililerinin de bir takıp değerlendirmeleri var. Belki komisyonda görüşülürken bu tasarı bir takım değişikliklere de uğrayabilir.
Peki, iptal edilme şansı var mı? Bir yandan da lisans verilmiyor şu an dershanelere. İptal durumu yâda başka alternatifler olabilir mi bu süreç içerinde?
Lisans, yönetmeliği değiştirir ağır şartlar koyar yönetmeliğe, o şartları taşımıyorsun diye vermeyebilir. Ama şu anda yönetmelik değişikliği falanda yapılmadı.
Haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla verilmiyormuş artık.
Yani dershanelerin kapatılması amaçlı bir çalışma yapıldığı için beki Milli Eğitim Bakanlığının takdirindedir. Yeni dershane açılmasına onay vermeyebilir. Veya ruhsat vermeyebilir. Ve kaldı ki dershanelerin kapatılacağı haberleri yayınlandığı andan itibaren Türkiye’deki mevcut dershane sayısında azalma oldu. Bazı dershaneler kapatıldı yani anda dersene sayılarında ciddi bir azalma var.
Muhalefet bu konuda da sizim üzerinize geliyor, bir açık yakaladıklarını düşünüyorlar. Açık kelimesini tırnak içerisinde söylüyorum. Muhalefetin bu tutumunu normal olarak mı karşılıyorsunuz?
Bizde muhalefet iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkan bir muhalefettir. Mesela dershaneler kapalı olsaydı şimdi dershaneleri açan bir kanun tasarısı olsaydı, muhalefet partisi niye açıyorsunuz bunları çocuklar okullarda gereken eğitime sahip olmuyor da birde velilere böyle bir dershane ücreti yüklüyorsunuz diye karşı çıkarlardı. Bak bizdeki muhalefet budur. Şu anda dershane diye bir uygulama olmasaydı. Bizde dershane açmak için bir kanun tasarısı sevk etseydik muhalefet ona karşı çıkardı.
Peki dershaneler birliğiyle, onların dernekleriyle bir görüşmeniz, fikir alışverişi oldu mu?
Oldu tabi. Bana geldiler görüştük. Hatta onların bana hazırlamış olduğu bir takım raporlarda vardı. O raporlardan da yararlanmıştık biz genel merkezde komisyon olarak çalışırken.
İçeriğin tamamında Mehmet Ali Şahin’in diğer açıklamaları, Başbakan Erdoğan ile lise yıllarında nasıl tanıştığı, köyde imamlık yaptığı yıllarla ilgili beyanlarını okuyabilirsiniz.
Haberin devamı için tıklayınız…
Yürekpenceresi.com