Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershaneler reformu taslağı üzerinden başlatılan tartışma yeni olarak duyurulurken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dershanelere ilişkin görüşü 2008 yılında kamuoyunda tartışılmıştı.
Star’da yer alan habere göre, ÖSS sınavının yapıldığı 15 Haziran 2008 günü bir toplantıda konuşan Erdoğan, şunları söylemişti:
‘Bu bir garabet’ demişti
“Çok açık net söylüyorum. Milli Eğitim Bakanı’mla konuşuyorum, niçin acaba öğrenciler üniversite hazırlık kursuna giderler? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Anlıyorum da, bu sistem nasıl oluşturulmuş. Bunu kaldırmaya kalktığımız zaman acaba hangi bariyerlerle karşılaşacaksınız? Okullarımız yok mu? Bu okullardan mezun olan yavrularımız mezun olduğu zaman niçin üniversiteye rahatça giremesin? Bunlar aşılacak, ama milletçe buna karşı bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Belki bu, birilerinin çıkarına, menfaatine ters düşebilir ama milletimin menfaatine uygun düşeceğine inanıyorum. Çünkü bunlar az paralar değil, ciddi paralar harcanıyor ve bunun bedelini ödeyen var, ödeyemeyen var. Bakıyorsunuz en güçlü liseden, fen lisesinden, anadolu lisesinden mezun oluyor, o bile hazırlık kursuna gidiyor. Bu bir garabet. Bundan ülkemizin kurtulması lazım.”
Dersane borcu intihar ettirmişti
Erdoğan’ın garabet çıkışının ardından, dersaneler tartışma konusu olmuş, manşetlerde ve köşe yazılarında konu günlerce masaya yatırılmıştı. Dersaneler, oğlunun dersane borcu için hapse giren Emine Sihapi’nin, durumu kabullenemeyen 18 yaşındaki oğlu Semih’in intihar etmesinin ardından tekrar gündeme gelmişti. 45 bin ailenin dershane borucu nedeniyle mahkemelik olduğu gündemde uzun süre kalmıştı.