Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) ‘Disiplinlerarası Zorunlu ve Karma Eğitim Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi ÖĞDER Genel Başkanı Hamdi Sürücü tarafından ÖĞDER Genel Merkezi’nde kamuoyu ile paylaşıldı. Sempozyumun sonuç bildirgesinde birçok soruna vurgu yapılırken çözüm önerileri de sunuldu.
GENÇLER BÜYÜK BELİRSİZLİK YAŞIYOR
Hem zorunlu eğitimin hem de karma eğitimin gençlere fayda getirmeyeceğinin altını çizen Sürücü, “2012 yılında 12 yıla çıkarılan zorunlu eğitim getirileri ve götürüleri akademik çevrelerce ve politika yapıcıları tarafından yeterince ve etraflıca tartışılmamıştır. MEB verilerine göre zorunlu eğitimin süresi arttıkça okulu terk eden öğrenci sayılarında artış olduğu gözlemlenmiştir. Okulu terk eden öğrencilerin yaşamlarını nitelikli sürdürme ve iş tercihlerinde büyük bir belirsizlik yaşadıkları gözlemlenmiştir” bilgisini verdi.
ZORUNLU EĞİTİM AB’YE GÖRE UYGULANDI
Zorunlu eğitimin 12 yıl olmasına rağmen yükseköğretime yerleştirme hususunda gerekli planlamaların yapılamadığını dile getiren Sürücü, “Her yıl yüz binlerce yükseköğretim kontenjanlarının boş kaldığı görülmüştür. Zorunlu eğitim pratiklerinin Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre değil, Avrupa Eğitim Komisyonu’nun almış olduğu kararlar doğrultusunda şekillendiği gözlemlenmiştir. Zorunlu eğitim pratikleri yerine yönlendirme, rehberlik ve isteğe bağlı eğitimin tercih edilmesinin Türkiye’nin eğitim koşullarına daha uygun olduğu görülmüştür” ifadelerini kullandı.
İSTEĞE BAĞLI EĞİTİME GEÇİLMELİDİR
Sürücü, zorunlu eğitimin faydadan çok zarar getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti. “Zorunlu ve karma eğitim Türkiye’nin ve toplumun istek ve taleplerine göre tercih, isteğe bağlı bir anlayışla yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu sayede okumayıp bir meslek sahibi olmak isteyen gençlerimiz daha erken yaşta meslek okullarına yönlendirilebilecektir. Ayrıca karma eğitim kaldırılmalıdır. Bu kısa zamanda mümkün değilse en azından isteğe bağlı olarak tek cinsiyete bağlı okullar açılabilir. Eğer bu yapılırsa göreceksiniz eğitim öğretimde başarının artacağına inanıyoruz.”
Kaynak: Milli Gazete