Çubukçu, AK Parti Grup Toplantısı için Meclise gelişinde, Danıştay 8. Dairesinin, YÖK‘ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasına ilişkin kararın yürütmesini durdurmasını değerlendirdi.
Kararı bir hukukçu olarak değerlendirdiğini belirten Çubukçu, ”Hukuk devleti ilkesinin temel prensibine göre, kaynağını Anayasadan almayan hiçbir güç, yetki kullanamaz. İdari organlar da yargı da yasama da kaynağını Anayasa’dan alan bir yetkiyi kullanacak. Anayasa’nın temel prensiplerinden birisi de kuvvetler ayrılığı prensibidir. Bu prensibe göre, yürütmenin yargıya talimat vermesi mümkün olmadığı gibi; yargının da yürütmenin yerine geçerek, denetim yapması veya yürütmenin yetki alanına giren bir konuda düzenleyici işlem tesis etmesinde hukuka aykırılık görüyorum” diye konuştu.
Bakan Çubukçu, şunları kaydetti:
”Karar da şöyle bir şey de vurgulandı: ‘Yürütmenin takdir hakkının kabulü, bunun keyfi kullanımına yol açmaz, takdir yetkisine giren konular da yargının konusu edilebilir’ diyor, doğru. Ama yargı kararlarının uygulamasında takdir hakkı yoktur, doğrudan uygulanır diyor. Yürütmenin takdir hakkının olması, onun keyfi bir karar almasının önünde engeldir. Ama burada YÖK, kaynağını Anayasa’dan alan bir kurumdur, Anayasal bir kuruluştur. Kaynağını kendi kuruluş yasasından alan bir yetkiyi kullanmıştır. Burada diyor ki ‘ben bu düzenlemeyi yapabilirim.’ 1999’daki YÖK nasıl bu kararı alabildi ise YÖK aradan geçen 11 yıllık süreçte, aynı değişmeyen yasa maddesini kaynak göstererek böyle bir karar almıştır. ‘O tarihte bu yetki kullanılabilir ama bugün kullanılamaz’ demek hukuk açısından sorunlu bir yaklaşım bana göre.
Ortaöğretim kurumlarının planlanması ve şekillendirilmesinde en önemli rolü, yüksek öğretimine geçiş sınav sistemindeki düzenlemeler oluşturuyor. Türkiye’nin en önemli ihtiyacının meslek elemanları olduğu, mesleki eğitimin geriye gittiği ve bu geriye gidişin temel aktörlerinden birisinin yüksek öğrenim sistemine geçişte, ortaöğretime uygulanan katsayı sistemi olduğu, dolayısıyla bunun da meslek liselerinin gelişmesinin önünde engel olduğu, bütün eğitimciler tarafından mutabık kalınan bir konu.”
”(AKŞAM EVE GİTTİĞİMDE İKİSİ DE AĞLIYORDU) DEDİ”
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, Danıştay’ın, katsayı kararının yürütmesini 2 kez durdurmasının, sınava girecek öğrenciler üzerinde olumsuz etki yapıp yapmayacağının sorulması üzerine, ”Buraya gelirken, Meclis’teki polis memuru önümü kesti ve ‘2 çocuğum var ikisi de meslek okulunda okuyor ve akşam eve gittiğimde ikisi de ağlıyordu’ dedi. Bana ilk karardan beri ortalama her gün bine yakın şahsi mail geliyor, bunlar çocuklardan ve gençlerden geliyor” dedi.
”Meslek lisesinde okuyan bir çocuk, sınavda 100 soru yaptığı halde, makine mühendisi olamıyorsa burada sorunlu bir yaklaşım vardır” diyen Çubukçu, bu duruma çok büyük tepki olduğunu kaydetti. Nimet Çubukçu, sınava girecek 1,5 milyon gencin önüne engel çıkaracak ve gelecekteki hayallerini ortadan kaldıracak düzenlemelerin olumsuz yansımalarının olacağını bildirdi.
”YÜRÜRLÜKTEKİ MEVZUAT YETERLİ”
Bakan Çubukçu, ”Yasal bir düzenleme gündeme gelebilir mi?” sorusuna, ”Şu an yürürlükteki mevzuatın bu yetkinin kullanılması konusunda yeterli olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi.
Başka bir soru üzerine Nimet Çubukçu, 1982 Anayasası çerçevesinde oluşturulan bu kurumların yıllardır bu yetkilerini kullandıklarını söyledi. Anayasa’nın çok sorunlu ve değişmesi gereken maddeleri olduğunu belirten Çubukçu, ”Ama şu meseleye gelince, ne Anayasa ne de mevcut kanunda bir sorun, bu kararı almakta bir sorun görmüyorum” diye konuştu.