Öğrencilerin ilk dönem karnelerini alacakları yarıyıl tatili, ne tamamen yan gelip yatma ne de ödevlere ve testlere boğulma dönemi. Uzman Psikolog Can Gezgör, özellikle ailelere sesleniyor ve “Karne notları konusunda doğru tutum sergileyebilir ve iki haftalık tatili verimli aktivitelerle planlayabilirseniz; çocuklarınız ikinci döneme çok daha enerjik ve moralli hazırlanabilir” diyor.
NTV’nin haberine göre Psikolog Gezgör, verimli bir yarıyıl tatilinin püf noktalarını şöyle anlatıyor:
Okul hayatı karneden ibaret değil:
Karnedeki notlar; girilen sınavlardaki, yapılan ödevlerdeki ve hazırlanan projelerdeki başarıları gösterir. Çoğu zaman çocuğunuzun okulda rol aldığı sosyal sorumluluk projeleri, spor ve sanat etkinlikleri ve psikolojik gelişimi karneye yansımaz. Bu yüzden çocuğunuzun tüm okul hayatını, karnesindeki notlara göre değerlendirmeyin.
Tepkilerinizde ölçülü olun:
Eğitimde teknolojinin hızla gelişmesi ile birçok okul, öğrencilerin aldığı notları ve sınıf içi performanslarını veliler ile karne döneminden önce paylaşıyor. Bu yüzden karne dönemi artık çok büyük sürprizlere açık değil. Ancak yine de karne, özellikle ilköğretim dönemindeki öğrenciler için önemini koruyor. Bunun nedeni, öğrencilerin derslerdeki konulara bağlı seviyesinin elle tutulur hale gelmiş yani somutlaşmış olmasıdır. Karnedeki not başarısına göre vereceğiniz tepkiler bu aşamada kritik önem taşır.
Bağırmak okuldan uzaklaştırır:
Notları düşük gelen çocuğunuza bağırmanız veya onu cezalandırmanız okuldan uzaklaşmasına neden olabilir. Eğer çocuğunuzun notu düşük geldiyse bu durumu onunla konuşun ancak bu konuşmanın tek taraflı bir konuşma olmamasına ve sadece zayıf derslerle ilgili olmamasına dikkat edin.
İyi olan notları takdir edin:
Örneğin; Türkçe dersinde zayıf alan bir öğrenciye “Matematik ve Geometri sonuçların konuyu anladığını gösteriyor. Türkçe için çalışma sistemini gözden geçirmek ister misin?” diye sorabilirsiniz. Böylece; hem yüksek olan derslerin farkında olduğunuzu hem de onu yargılamadan desteklemek istediğinizi göstermiş olursunuz. Bu sayede çocuğunuz, konuyla ilgili fikirlerini çekinmeden sizinle paylaşabilir.
Uzman Psikolog Can Gezgör
Sinirliyseniz birkaç saat sonra konuşun:
Notlarla ilgili konuşmanın seslerin yükseldiği bir tartışmaya dönmemesine gayret gösterin. Eğer sinirliyseniz, bir kaç saat sonra konuşacağınızı çocuğunuza söyleyin.
Pahalı hediyeyle ödüllendirmeyin:
Bunun tam tersi olarak da, notları yüksek olduğu için çocuğunuzu pahalı ve abartılı hediyelerle ödüllendirmekten de kaçının. Bu tür hediyeler, çocuğunuza onu yalnızca iyi notlar aldığında sevdiğiniz mesajı verebilir. Ayrıca çocuğunuzu bir sonraki karne döneminde yine bu tür ödüller kazanabilmek için akademik baskı altına alabilir.
Kırık notun nedenini bulmasına yardım edin:
Özellikle ortaöğretim yıllarında öğrencilerin, ders çalışma sorumluluğunun farkında olmaları gerekmektedir. Ancak korumacı ebeveyn yaklaşımı bu sorumluluğun kazanılmasını engeller. Bu sebeple düşük notların nedenini yalnızca sizin değil çocuğunuzun da bulması gerekmektedir. Çocuğunuzla konuşurken onu yargılamadan düşük notların nedenini bulmasına yardımcı olun.
İkinci dönemi birlikte planlayın:
Çocuğunuzun aldığı notları sorun olarak değerlendirmeyip, çözüm odaklı yaklaşmaya çalışın. Örneğin, ilk dönem notlarını, ikinci dönemi planlamasına destek için kullanabilirsiniz. Planlamayı kendiniz değil, çocuğunuz ile birlikte yapın. Böylece çocuğunuzun ikinci dönemde daha fazla sorumluluk almasını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda planlamada sizin desteğinizin olduğunu bilmesi, çocuğunuzun güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Sürekli kırık notları hatırlatmayın:
İnsanların çoğu zaman hata yaparak öğrendiğini unutmayın; özellikle ergenlik dönemi riskli davranışların ve hata yapma olasılığının arttığı dönemlerdir. Yapılan hataları, alınan notları sürekli hatırlatmak yerine, onları düzeltmek için başlangıç noktası olarak kullanın.
TATİLİ VERİMLİ GEÇİRMEK İÇİN ÖNERİLER
Zaman konusunda anlaşma yapın:
Tatil dönemi, öğrenciler için kuralların ortadan kalktığı bir dönem olmamalıdır. Öğrencilerin tatil döneminde de, tıpkı okul döneminde olduğu gibi, yatacakları, ödev yapacakları, dinlenecekleri, oyun oynayacakları saat dilimleri belirli olmalıdır. Çocuklarınızla, bu zaman dilimlerini belirlemek için anlaşma yapabilirsiniz.
Minikler 3-4 günlük plan yapsın:
Çocuğunuzla anlaşma yaparken; ilköğretim çağındaki çocuklarınız ile 3-4 günlük, ortaöğretim çağındaki çocuklarınız ile 1-2 haftalık zaman dilimini planlayın.
Anlaşmaları birlikte hazırlayın:
Anlaşmaları tek başınıza değil çocuğunuz ile birlikte hazırlayın. Sorumluluğun onda olması ve planlamada rol alması, anlaşmayı güçlendirecektir.
Ödülü de birlikte belirleyin:
Anlaşmanın işlemesi halinde alınacak ödül ya da tersi bir durumda uygulanacak yaptırımları da yine çocuğunuz ile birlikte belirleyin ve ödülde de yaptırımda da aşırıya kaçmayın.
Yaptırımlar gerçekçi olmalı: Anlaşmaları takip etmeniz ve birlikte belirlediğiniz gerçekçi yaptırımları uygulamanız, sonraki anlaşmaların işe yaraması için son derece önemlidir.
‘BİLGİSAYAR YASAK’ YERİNE, ‘BUGÜN SİNEMAYA GİDELİM’ DEYİN
Etkinlikler önceliğiniz olsun: Çocuğunuzun gelişimi için önemli olduğunu düşündüğünüz etkinlikler (spor, sanat vb.) önceliğiniz olsun. Örneğin, “salı günü hiç bilgisayar oynamayacaksın” demek yerine, o gün için tamamlayacağı etkinliği ve arkadaşları ile geçireceği zamanı belirtebilirsiniz. Böylece çocuğunuza neyi yapmaması gerektiğini değil, onun yararına olan etkinliği göstermiş olursunuz. Aynı zamanda elektronik oyunların hayatınızın merkezinde olmadığı mesajını verebilir, sizin onları planladığınızı anlatabilirsiniz.
SÖMESTRDE YAPILABİLECEK YARATICI AKTİVİTELER
Büyüdüğünüz mahalleye götürün:
Tatil dönemini, çocuğunuzla aranızdaki bağı kuvvetlendirmek için kullanabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte sizin okuduğunuz okulları, büyüdüğünüz mahallenizi veya bir aile büyüğünüzü ziyaret edebilirsiniz. Bu ziyaretlerde sizin öğrencilik yıllarınızı nasıl geçirdiğinizi öğrenmesi, çocuğunuz için ilgi çekici olacaktır.
Doğa yürüyüşleri yapın:
Şehir turları ve doğa gezileri, çocuğunuzla açık havada eğlenceli ve kaliteli zaman geçirmenize yardımcı olacaktır. Bu turları birkaç gün öncesinden çocuğunuzla birlikte planlayın.
Birlikte kültür gezisi planlayın:
Onun merak ettiği, ilgi duyduğu hatta bilgi sahibi olduğu tarihi yerleri ya da sanat merkezlerini gezin. Geziyi çocuğunuzun planlaması, geziye daha istekli katılmasını sağlayacaktır.
Evde geleneksel bir yemek pişirin:
Tatillerde ortak zaman geçirmek ebeveyn-çocuk ilişkisinde önemlidir. Eğer tatilde bir yere gitme ihtimaliniz yoksa evde aile ilişkilerinizi güçlendirebilecek etkinlikler yapabilirsiniz. Çocuğunuz ve bir aile büyüğünüz ile birlikte aileniz için geleneksel bir yemeği yapabilirsiniz. Yemeği yaparken geçirilen zaman ortak anıların oluşmasına yardımcı olacaktır.
Videoya kaydetmesini sağlayın: Aynı zamanda çocuğunuzdan bu zamanların videoya kaydetmesi, fotoğraflaması ve daha sonrasında sunması için destek isteyebilirsiniz. Böylece kendisinin iyi bildiği teknoloji konusunda size destek olarak sorumluluk almasını sağlayabilirsiniz.
SINAV DÖNEMİNDEKİ ÖĞRENCİLERE TAVSİYE
Test çözerek geçirmeyin:
TEOG, YGS/LYS gibi sınavlara çalışan öğrenciler için tatil dönemi sadece sınava hazırlık dönemi olarak kullanılmamalıdır. Öğrencilerin mutlaka dinlenecekleri, rahatlayabilecekleri zaman yaratılmalı ve bu zaman dilimleri etkili kullanılmalıdır.
Tiyatroya gidin:
Doğa yürüyüşleri, sinema, tiyatro gibi sanatsal aktiviteler, sınav senesindeki öğrencilerin dinlenmesinde ve enerji depolamasında etkili olacaktır. Sömestr tatilinin etkili kullanılması, sınavların olduğu ikinci dönemin daha verimli geçmesini sağlayacaktır.