Üstün zekalı çocuklar okullarını geri istiyor

Eğitim Güncel
Üstün zekalı çocukların bir arada öğrenim görebildiği tek devlet okulu Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu’nun, ilkokula dönüştürülmesi kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle d...
EMOJİLE

Üstün zekalı çocukların bir arada öğrenim görebildiği tek devlet okulu Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu’nun, ilkokula dönüştürülmesi kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldı.

Okulda 4 yıl okuyan ve sistemin değişmesi üzerine ortaokulu okuyabilmek için başka bir okula kayıt yaptırmak zorunda kalan Tunahan Karatay’ın babası Osman Karatay, İstanbul 9. Bölge İdare Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, okul dönüşümlerine ilişkin idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.

Beyazıt’taki okulun önünde toplanan bir grup öğrenci ve velileri, “Üstünler Kime Emanet?” yazılı pankart açarak, “Zeka üstünlüğü, milletin de üstünlüğüdür”, “Yatcaz kalkacaz, hop başka okuldayız” ve “Üstünüm diye zulmetme” yazılı dövizler açtı.

Çeşitli sloganlar atan grup adına AA muhabirine açıklama yapan Okul Aile Birliği Başkanı Ebru Üstüncan, Milli Eğtim Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan protokol gereği okula öğrenci alımı için sınav yapıldığını, sınavın sonucunda da en başarılı öğrencilerin seçilerek, 8 yıllık eğitim için okula kayıt yaptıklarını söyledi. 

Kazanılan hakların devamının hukuken zorunluluk olduğuna vurgu yapan Üstüncan, “Aksi halde kazanılmış hakkın ihlali söz konusudur. Bu haklarımızın ve projenin korunması için bunun devamı sağlanıp, eksikliklerin ivedilikle giderilmesi gerekir. Diğer tüm özür grubundaki çocuklarımızın nasıl ki eğitim hakları Anayasa ile koruma altına alınmış ve özel eğitim hakları verilmişse bu artı özür grubundaki çocuklarımızın da özel eğitim hakları Anayasa ile koruma altına alınmıştır” diye konuştu.

Öğrenci velilerinin birçok maddi sorumluluğun altına girerek, çocuklarının bu okulda eğitime devam etmesi için uğraştıklarını aktaran Üstüncan, tek taleplerinin bu okulda özel eğitimli öğretmenlerle eğitimin devam etmesi olduğunu kaydetti. 

Üstün zekalı çocuklara eğitim görme imkanı sağlanamadığında, öğrencilerin farklı ortamlarda “yaramaz”, “ukala” ve “şımarık” gibi adlandırıldıklarını dile getiren Üstüncan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çocuklar damgalanmakta ve normal sınıf ortamında ötekileştirilip, tekleştirilip, yalnızlık ve mutsuzluğa itilip, içine ve dünyaya kapanan bireyler haline getirilmektedir. Yarının Türkiyesi’ne ve dünyasına yön verecek bu değerlerin bu şekilde kaybedilmesine olanak vermeden, okulumuzda İl Milli Eğitimi Müdürlüğünün 27 Haziran 2013 yazısıyla sonlandırılan projenin ivedilikle devamının sağlanması, 1. sınıflara kayıtlara yapacak çocukların yine sınavla alınması, diğer ilçelerde emsali olan okullarda olduğu gibi çocuklarımızın ilk ve ortaokulu aynı binada okumalarına fırsat verilmesi ve dolayısıyla çocuklarımızın bugüne kadar ki bilimsel başarılarının biz velilerin de emeklerinin heba edilmemesi, bu cevherlerin kayıp değil, tam dersine devletimize birer kazanç olması dileğiyle okulumuzdaki eğitim ve öğretimin eskisi gibi devamının sağlanmasını yetkililerden talep ediyoruz.”

– “Yetkililere sesimizi duyuramadık”

Davayı açan veli Osman Karatay, burada okuyan üstün zekalı çocukların uzak ilçelerden geldiğini, bu çocukların daha iyi bir eğitim alabilmeleri için benzer özellikli çocukların bir arada olması gerektiğini anlatarak, “Kimi arkadaşlarımız işlerini değiştirerek bu okula yakın bir yerde çalışmaya başladı, kimisi evlerini değiştirdi. Çok erken saatlerde kalkıp buralara kadar gelmek zorunda kaldılar. Burada öğrenciler de bu kadar zorluğa katlanarak, İstanbul trafiğinde çile çekti. Bunların sebebi vatana, millete faydalı birer birey olmak istemeleriydi. Fakat bu şekilde buradaki eğitimin hiçbir veliye hiçbir öğrenciye sorulmadan sonlandırılıyor olması ve bunun devamının nerede olacağının bilinmiyor olması, bizler açısından ciddi bir kaygı oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı. 

Yetkililere seslerini duyuramadıkları için dava açtıklarını vurgulayan Karatay, okulun kapanması halinde çocuklarını nereye kaydedeceklerini bilmediklerini, kendilerine de bu okul yerine yeni bir bina tahsis edilmediğini bildirdi.

Karatay, şöyle devam etti:

“Sadece bir yazı var elimizde; İstanbul Milli Eğitimi Müdürlüğünün Valilik’e yazdığı, ‘bu okulun artık ilkokul olduğu, 5. sınıfa öğrenci alınmayacağı, eğitimin devam etmeyeceği, diğer öğrencilerin de kademeli şekilde okuldan mezun olacağı’ yönünde. Bu sene itibarıyla da sınavla yeni bir öğrenci almayacakları bildirildi. Şu anda birçok öğrenci velisi okul kapanınca öğrencisini nereye yazdıracağını bilmiyor. İmkanı olanlar özel okullara, imkanı olmayanlar devlet okullarına adrese dayalı olarak yerleşmek zorunda olacaklar. Bunun da sıkıntılarını hissediyoruz. Zaten toplumda diğer insanlarla kaynaşmakta sorun yaşayan, iletişim sorunları yaşayan, anlaşılamamaktan şikayet eden çocuklar, şimdi kaosun içine doğru atılıyor. Bekleğimiz şey; Milli Eğitim Bakanlığının, buradaki öğrencileri kaynaşma modeli içinde bu okul olmasa bile başka yere alması.”

AA