Doğu Anadolu‘nun kalkınma çaresizliği yaşayan şehirlerinden Bitlis’e giderken, heyecan daha uçakta başladı.
Havalandık, hemen sonra da Ahmet Eren ve Hüseyin Gencer gibi bizleri karşılayan Bitlis kökenli işadamları arasında bir "BETAV" sohbeti başladı.
18 yönetim kurulu ile toplam 600 civarında üyeye sahip BETAV’ın ne olduğunu anlattılar. Açılımı Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı‘ydı. Bitlis’ten küçük yaşlardan itibaren İstanbul, Bursa ve başka kentlere göçüp, okuyan, elleri ekmek tutan çoğu işadamı olan üyeler, 23 yıl önce memleketlerini geri kalmışlıktan kurtarmak için BETAV‘ı kurmuşlardı.
Fikir ise eski vali Mustafa Yıldırım‘dan çıktı.
Kalkınmanın anahtarı eğitim oldu. Bir yandan okullar yapılırken, bir yandan da 3 bin civarında başarılı Bitlisli öğrenciye burs verdiler.
120 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Bu seferberlik, meyvelerini bu yılki üniversite sınav sonuçlarında verdi.
Türkçe- Sosyal kategorisinde ÖSYM listesinde ilk 1000’e giren öğrenciler arasında 50 Bitlisli genç, öne çıktı. Türkçe-Sosyal’in şampiyonu Bitlis oldu.
Gazeteler, haberi "Bitlis, Türkçe öğretiyor" diye verince, BETAV’ın üyeleri havalara uçtular. Kabuk kırılmıştı.
Muş Havaalanı’na inip, Bitlis’e gidince gördük ki, BETAV‘ın okulları kentin en güzel binalarıydı. Vakıf, Ahmet Eren’in kurduğu üniversite de dahil, şehre tam 9 eğitim kompleksi kazandırmıştı. 2015’e kadar da 120 milyon dolarlık yatırım planlanıyordu.
STAJ VE İŞ GARANTİSİ
Gezimiz sırasında üniversite ile bir protokol imzalandı. Vakıf Başkanı Ahmet Eren, bursiyerlere staj ve iş verme olanağı sağlanacağını açıklarken, her öğrencinin de kenti yeşillendirmek için bir ağaç dikeceğini söyledi.
Protokolle, Bitlis’in tarihi yapılarının da restorasyonu yapılacak, tüm ülkede yaygın Bitlis diyasporası da elle tutuşacak.
8 Ağustos, Bitlis’in Rus işgalinden kurtulduğu gündü. Bizler, Bursa’da yaşayan girişimci ve uluslararası icat şampiyonlarından, BETAV Başkan Yardımcısı Nezir Gencer‘in annesi adına yaptırdığı Necibe Gencer Kız Meslek Lisesi’ni açtık. Vakıf üyesi yüzlerce işadamı ve konuk yanında Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da katıldı. Çubukçu, geçen yıl 8 Ağustos’ta yine burada okul açtı. Bu kez, 3 milyon liraya mal olan, 16 derslikli, 500 kız öğrencinin okuyacağı, 83 günde tamamlanarak, rekora da imza atan Gencer’in okulunu açarken, "Bitlis, BETAV’la bir model yarattı ve makus talihini yendi, gençler, üniversite sınav başarılarıyla çok güzel mesajlar verdiler. Şimdi sıra öteki komşu illerde" dedi.
Nezir Gencer, öyle duygulu, öyle müthiş bir konuşma yaptı ki, gözlerimiz yaşardı. 9 çocuk büyüten annesi Necibe Gencer‘in özverili hikâyesini anlattı. Gencer, Çubukçu’ya bir sorunu da aktardı ve "Gelen öğretmenler, burada durmuyor, tayin isteyip gidiyorlar. Bu durum kaliteli, sürdürülebilir eğitimi aksatıyor. Öğretmenleri teşvik etmek için en azından lojman sorununu çözmek için adım atılmalı" dedi.
TEMEL EĞİTİM 12 YILA ÇIKIYOR
Büyük güvenlik tedbirleri altında yapılan açılıştan sonra Polis Evi‘nde verilen akşam yemeğinde Bakan Çubukçu ile özel bir sohbet yaptık.
Çubukçu, özellikle kızların okuması, meslek liseleri ve zorunlu temel eğitimle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Çubukçu’ya açıkça sordum, "Anlattıklarınızla 8 yıllık temel eğitim, size yetersiz görünüyor. Süreyi artıracak mısınız?"
Şu cevabı verdi: "Gençler ve çocukların çok daha kültürlü ve uygar yetişmeleri için zorunlu temel eğitimi, 12 yıla çıkarmayı planlıyoruz. Bunun için altyapı ve gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Özellikle 8 yıllık ilköğretimden sonra eğitimden kopan kızlar için zorunlu 12 yıllık eğitim önemli olacak."
SANAYİCİLERE ARA ELEMAN MESAJI
Çubukçu, sanayicilerin ve iş dünyasının meslek liselerini, kendileri için ara eleman yetiştiren kurumlar olarak görmesine de tepkiliydi. Almanya hariç öteki AB ülkeleri, ABD’den başlayan proje bazlı eğitime önem verirken, genç nüfusa sahip Türkiye’nin de bu çizgide yeni bir modele ihtiyacı vardı.
Çubukçu, özetle şöyle dedi: "Sanayicinin, illa da ara eleman demesinden rahatsızım. Görevim sanayiye ara eleman yetiştirmek değil. Onlar da ellerini taşın altına koyacak. Meslek liselerinde süre uzun. Oysa öğrencinin belli bir düzeyde sosyal bilimler, matematik eğitimi alması gerekiyor. Almanya, eğitimde erken yönlendirilme nedeniyle AB Komisyonu’ndan sürekli uyarı alıyor."
Çok ses getireceğini düşündüğüm bu sözlerin yanında Çubukçu’yu en çok üzen konu, kızların eğitimden kopması. Geçen yıl, Türkiye genelinde 312 bin civarında ilköğretimi bitiren kız öğrenci, okul yerine evde oturuyor.
HAREM-SELAMLIK YOK
Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde kız çocuklarının orta öğretime devam oranının artırılması için gerekirse belli bölgelerde sadece kızlar için okul açılması taraftarı olduğunu da belirten Çubukçu, kendisini, "Harem – selamlık eğitim istiyor" diye eleştirenlere de şu cevabı verdi: "İzmir’de özel bir araştırmada, kızların ailelerinin karma eğitim nedeniyle okula gönderilemediğinin tespit edildiği ortaya çıktı. Henüz hazırlığımız yok ama kızlar okusun diye geçici önlem olarak ayrı okul açmaya varız."