Sınavların sene içine yayılması kaygıyı azaltır

Eğitim Güncel
Zuhal Erkek’in röportajı 3 aylık uzun bir tatil arasında sonra çocuklar yeni bir eğitimi dönemine yarın başlıyorlar. Bu uzun yaz tatilinden sonra öğrencilerde birtakım derslere karşı isteksizlik...
EMOJİLE

Zuhal Erkek’in röportajı

3 aylık uzun bir tatil arasında sonra çocuklar yeni bir eğitimi dönemine yarın başlıyorlar. Bu uzun yaz tatilinden sonra öğrencilerde birtakım derslere karşı isteksizlik, adaptasyon sorunları ve okula gitmeme isteği görülebiliyor. Peki uzun soluklu oyun, eğlenme ve dinlenmelerine elveda  diyecek olan öğrenciler derslere nasıl motive edilmeli, ders çalışmayı sevmeyen öğrenciye sorumluluk duygusu nasıl verilmeli, çocuklar sınavlara nasıl adapte edilmeli? Bizlerde bu sorunları Üsküdar Üniversitesi NP İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikologu Eda Yavaş ile konuştuk.

3 aylık bir tatilden sonra çocukları yeni bir eğitim dönemi bekliyor. Okula başlamadan öğrenci okula nasıl motive edilmeli?

3 aylık tatilin ardından çocuğu hem duygusal, hem zihinsel, hem de psikolojik olarak okula hazırlamak gerekir. Bu hazırlık sürecinde ailelere de birtakım görevler düşmektedir. Öncelikle aileler, çocukları okula başlamadan önce onların neler hissettiğini, korkuları kaygıları olup olmadığını anlamaları için çocuklarıyla konuşmalı, onları dinlemeli, okul ile ilgili konular konuşulurken ki davranışlarını gözlemlemeli, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmedirler.

Okullar açılmadan önce çocukla birlikte okul ziyaret edilmeli, mümkünse öğretmenleri ile tanışılmalı, ders kitaplarını, araç ve gereçlerini birlikte almalı, yeni döneme, yeni deneyimlere duygusal olarak hazırlanması sağlanmalıdır. Aynı zamanda kullanacağı araç ve gereçleri de kendisinin seçmesi okula motive olması konusunda etkili bir faktör olacaktır.

Çocukların üzerine okul ve eğitimle ilgili fazladan sorumluluklar yüklenmemeli, okulun kendi gelişimi ve sosyal hayatı için gerekli olduğu sade bir biçimde anlatılmalıdır. Bunun yanında okula gitmeye isteksiz olan çocuklarda ailelerin sabırlı olması, çocuklarına bu durumun normal olduğu ancak gitmedikleri zaman okulda kaçıracağı şeyler olacağı ve neden gitmesi gerektiği yumuşak bir dille, çocuk aşağılanmadan, yargılanmadan anlatılmalıdır. Dönem içinde zaman zaman zorluklarla karşılaşabileceği, böyle zamanlarda aile fertlerinin ona destek olacağı,  çocuğa karşı sevginin ders başarısına göre değişmeyeceği mesajı verilmelidir. Okula uyum ile ilgili daha büyük zorluklar çeken çocuklar için, sabırlı ve kararlı olunmalı, gerektiği durumlarda uzmanlardan yardım alarak, okul korkusunu yenmesi sağlanmalıdır.

Uzun bir tatil sonrası çocukları belli oyun, dinlenme alışkanlıkları oluyor. Çocuk okula başladıktan sonra bu aktivitelerini hangi aralıklarla gerçekleştirmeli?

3 aylık tatilde bol bol dinlenmeye ve oyun oynamaya vakit ayıran çocukların, okulların açılmasıyla birlikte alışkanlıklarını değişmek durumunda olmaları oldukça zor olmaktadır. Yaz tatilinde geç vakitlere kadar uyuyan, akşamları geç yatan çocukların, okullar açılmadan birkaç gün öncesinde kendilerini okul saatlerine ayarlamaları, gerekiyorsa biraz daha erken yatarak kendilerini alıştırmaları önerilmektedir.

Oyun çağındaki bir çocuğun yaşına uygun oyun oynaması, çocuğun fiziksel, psikolojik ve psiko-sosyal gelişimi için önemli bir unsurdur. Bu sebeple okula başlayan çocuğun da oyun çağında olduğu göz önünde bulundurulmalı ve okula hazırlık ve ödev yapma saatlerinin dışında  oyun oynaması desteklenmelidir. Hatta oyun oynamaya teşvik edilmelidir.  Yaşları küçük olan çocukların oyun saatine ayırdıkları vakit elbette yaşları daha büyük olan çocukların ayırdığı vakte göre daha fazla olacağı da unutulmamalıdır. Daha büyük sınıflarda olan çocukların,  konsantrasyon sürelerinin daha fazla olabileceği, derslerinin daha zorlaştığı ve daha çok tekrara ihtiyaç duyulması sebebiyle oyuna ayrılan saatin azaltılması gerekmektedir.  Ders çalışma saatlerinin arasına oyun saatlerinin eklenmesi, ancak belirlenen sürelerin aşılmaması da önemli bir konudur. Çocuğun oyun saatlerinin belirlenen saatlerin dışına çıkarak sorumluluklarını ihmal etmemesine dikkat edilmeli, sorumluluk bilincinin bu şekilde kazandırılması sağlanmalıdır.

Ödev ve ders yapmayı sevmeyen öğrenciye sorumluluk duygusu nasıl verilmeli?

Ödev yapmak bir zorunluluk olmasından ötürü öğrenciler tarafından sevilmeyen, yapılması zor bir etkinlik haline gelmiştir. Çocukların öğrendiklerinin pekiştirilmesi, sorumluluk bilincinin kazanılması, bilgi birikimleri ve problem çözme becerilerine katkısı olan ödevlerin yapılması ile ilgili isteksizlik de çocuğun ailesiyle çatışmasına, öğretmen -öğrenci ilişkisinin bozulmasına kadar gidebilmektedir. Çocuğun küçük yaşlardan edinmesi gereken sorumluluk bilincinin yerleşmesinde büyük rol oynayan ödevlerin çocuk tarafından daha istekli bir şekilde yapılması için en başta, ödevlerin neden gerekli olduğu ve kendisine neler kazandıracağı onun anlayacağı bir şekilde anlatılmalı, sonrasında çocuğun çalışma ortamının ders çalışmaya elverişli olmasına( aşırı soğuk / aşırı sıcak/ gürültülü), dikkat dağıtıcı unsurların olmamasına, çocukların yaşına, eğitimine, olgunluğuna uygun ödevler verilmesine,  ders çalışma aralarında kısa molalar verilmesine, ödev saatlerinin belli olması kadar çocuğun oyun oynama ve dinlenme saatlerinin de önceden belirlenmesine ve bu saatlere uyulması konusunda anlaşma yapılmasına  ve ders yapmanın kendisine kazandıracakları ile ilgili motive edilmesine özen gösterilmelidir.

Eğitim sistemine yapılan son değişiklikle çocukları yıl içerisinde 12 sınav bekliyor olacak. Bu sınav sistemi öğrencileri nasıl etkileyecek?

Eğitim sisteminin değişmesiyle bir yıl içinde 12 sınava girecek olan öğrenciler için yeni bir sınav sisteminin gelmesi sebebiyle kaygı düzeylerinde artış olabileceği gibi sınavın sene içine yayılmış olması da performans kaygısının azalması için etkili olacaktır. Sınav kaygısı açısından değerlendirildiğinde öğrencileri rahatlatacak bir sistem olarak görülmektedir.

Öğrenciyi bir yıl boyunca ilk dönem 6 sınav, ikinci dönem 6 sınav olmak üzere 12 sınav gençleri bekliyor olacak. Öğrenciler sınava nasıl adapte olmalı?

Sistemin yeni olmasından kaynaklanan kaygının azaltılması için öğrencilerin sistemi doğru kaynaklardan öğrenerek, kafalarında belirsizlik kalmamalarını sağlamalıdır ve fazla vakit kaybetmeden yeni çalışma sistemlerini belirlemelidir. Tüm seneye yayılacak olan puan sistemiyle öğrenciler gerektiğinde rehber öğretmenleriyle birlikte planlarını yapmalı, ilk günden itibaren düzenli çalışma sistemini oturtmalıdır.

On5yirmi5