Develi ilçesinde Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü uzmanlarının 2 bin 132 ilköğretim, bin 576 ortaöğretim öğrencisiyle gerçekleştirdiği ankette, ”İstediğin zaman bakkal ya da marketlerden ‘tek çöp’ sigara alabiliyor musun?” sorusuna, ilköğretim kız öğrencilerin yüzde 4,57’si, ortaöğretim kız öğrencilerin yüzde 8,5’i, ilköğretim erkek öğrencilerin yüzde 15’i, ortaöğretim erkek öğrencilerin yüzde 19’u ”evet” yanıtı verdi.
”Sigara kullanıyor musunuz?” sorusunu da ilköğretim kız öğrencilerinden yüzde 0,4’ü, ortaöğretim kız öğrencilerin yüzde 2’si, ilköğretim erkek öğrencilerin yüzde 4’ü, ortaöğretim erkek öğrencilerin yüzde 21’i ”evet” olarak yanıtladı.
Ankette, sigara içen öğrenciler, bu alışkanlığı televizyon dizilerindeki karakterler, ailedeki tiryakiler ve arkadaşlar arasındaki sigara ikramından etkilenerek kazandıklarını ve en çok da üzüntü veren durumların ardından içme hissi duyduklarını belirttiler.
ARKADAŞ ETKİSİ VE ÖZENTİ
Develi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Yavuz Türkmen, anketin sigaraya başlanmasındaki en önemli faktörün ”arkadaş etkisi ve özenti” olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.
Sigara kullanma yaşının gittikçe düştüğünü, ailelerin ilgisizliği ve kötü örnek oluşu, özenti ve merak, denetimsiz ortamlar, olumsuz çevre ve yanlış arkadaş seçiminin buna etken olduğunu vurgulayan Türkmen, öncelikle ailelerin bilgilendirilmesi gerektiğine işaret etti. Ailelere yönelik eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesinin önemine de değinen Türkmen, şöyle konuştu:
”Ailelerin, çocuklarının seçtiği arkadaşları yakından tanımaları ve özellikle akşamları çocuklarını yalnız başlarına evden çıkarmamaları gerekir. Çocukların ve gençlerin denetimsiz ortamlara girmeleri önlenmeli. Tek çöp sigara satarak, çocuk ve gençlerimizin sigaraya alışmasında etkin rol oynayan bakkal ve marketler tespit edilerek ceza verilmeli. Okullarımızın sadece öğretim yapan kurumlar olmaktan çıkarılarak, eğitim konusuna da gerekli ağırlık verilmeli. Sağlık çalışanları, okullarda öğrenci ve velileri bilgilendirici çalışmalar yapmalı. Okul-aile işbirliği sağlanarak, çocuklarla bire bir ilgilenilmeli. Ödül ve disiplin yönetmeliğinin en hafif cezayı (kınama) önermesi, bir caydırıcılığının olmaması, bu hususta gerekli çalışmaların yapılması, çocuklarımız ve gençlerimizin geleceği açısından hayati önem arz edecektir.”