Sanal Oyunlar Hayat Karartıyor!

Eğitim Güncel
Çocuklar arasında salgın haline gelen internet oyunlarını oynayanlar sadece bağımlı olma tehlikesiyle karşı karşıya değil. İnternet üzerinden oynanan oyunlar için çocuklar okullarını bırakıyor, kavga ...
EMOJİLE

Çocuklar arasında salgın haline gelen internet oyunlarını oynayanlar sadece bağımlı olma tehlikesiyle karşı karşıya değil. İnternet üzerinden oynanan oyunlar için çocuklar okullarını bırakıyor, kavga edip şiddete dahi başvuruyor.

İnternet kafelerde oyun oynarken konuştuğumuz çocukların anlattıkları para kazanma hırsını da tetikleyen oyunların ne kadar tehlikeli hale geldiğini de gözler önüne seriyor. Zaman’ın hazırladığı habere göre, 15 yaşındaki Altun S. bağımlı hale geldiği oyunlar sebebiyle lisede okuldan ayrılmak zorunda kalmış. İnternet kafelere giden arkadaşlarına özenerek başladığı oyunlarla gününün büyük bir bölümünü harcadığını belirten Sezer, "Servisi kaçırdım, kravatımı evde unuttum." bahanaleriyle sabah okula gitmediğini, evde oyun oynadığını belirtiyor. Babasının interneti kapattırması üzerine sabah ‘Okula gidiyorum" diyerek 4-5 kişilik arkadaş grubuyla kafeye oyun oynamaya gittiğini söyleyen Sezer, "Savaşmaktan büyük zevk duyuyorduk. Oyunun heyecanıyla kavga da ediyoruz. Bilgisayara bakmaktan gözlerim bozuldu. Oyunlardan 500 lira kazandım. Parayı anneme verirdim, bana ‘Aferin’ diyordu, sonuçta para kazanıyordum.” şeklinde konuşuyor.

‘Kendimi oyunlara kaptırınca,

karne yerine tasdiknamemi verdiler’

İlköğretim öğrencisi Batuhan D., internet oyunlarının uyuşturucu gibi bağımlılık yaptığını bizzat yaşayarak öğrenmiş. Sabah okul yerine internet kafenin yolunu tuttuğunu, gün boyu vaktini oyunlarla geçirdikten sonra akşam ‘okuldan geliyormuş’ gibi eve gittiğini anlatıyor. Bir gün annesi ”Oğlum karnen nerde?" diye sorduğunda "Ne karnesi?" diye cevap vermiş. O gün karnelerin verildiğini annesinden öğrendiğini anlatan Batuhan D., "Bizim okul karneleri vermedi, yarın verecek dedim. Ertesi gün karne yerine tasdiknamemi verdiler. Oyunlara kendimi o kadar kaptırmışım ki ben 1 hafta okula gitmediğimi sanıyordum; meğerse 75 gün devamsızlığım olmuş.” diyor. Oyunun bir tür hastalık olduğunu ifade eden Durmaz, "Ailen oyun oynamana ne diyordu?” sorusuna ise şu cevabı veriyor: "Babamın ayak sesini duyunca bilgisayarın düğmesini kapatır, ders çalışıyormuş gibi yapardım. Babam geldiğinde de "Aferin oğlum ders çalışıyor" derdi. O gittiğinde tekrar bilgisayarın başına otururdum.”

Oyun bağımlılığı yüzünden devamsızlıktan kalan öğrencilerden birisi de lise 1’e giden Gökay A. "Eğer oyunlara kendimi kaptırmasaydım şimdi lise 4’e gidecektim." diyen Gökay A., başlangıçta çocuk oyunları oynadığını daha sonra kafedeki büyüklerden paralı oyunlar oynamasını öğrendiğini ifade ediyor. Yatarken bile "Yarın oyunda ne yapabilirim?" diye düşündüğünü ifade eden Gökay A., oyunda kazanamayınca ağladığını belirtiyor. Oyunlardan şimdiye kadar 6 bin 500 lira kazandığını söyleyen Gökay, ”Bu paranın yarısını bankaya yatırdım. Paraları kıyafetlere eğlenceye harcadım.” şeklinde konuşuyor. ‘Ya oyunu siz bitirirsiniz ya da oyun sizi bitirir’ diyen Gökay A. oyunun verdiği heyecan ve kızgınlıkla sırf oyun nedeniyle arkadaşlarının birbirlerini bıçakladığını ifade ediyor.

Okuldan Aileme gelen mesajları sildim

Burak Y. de oyuna sabah erken saaatlerde başladığını, okul çıkışına kadar oyun oynadığını belirtiyor. Okul yetkililerinin okula gitmediğine dair ailesine mesaj attığını aktaran Burak Y., ”Ne yapar eder o mesajı aileme göstermeden silerdim. Ailemi okula çağırdıklarında ise ablamı gönderirdim. Ailemden deli gibi korkuyordum; ancak oyundan da vazgeçemiyordum.” diyor. Yakın bir arkadaşının sırf oyun nedeniyle kendisini okuldan attırdığını ifade eden Burak Y., "Arkadaşım Hava Harp Okulu’nu kazanmıştı. Orada oyun oynayamadığı için bir yolunu bulup kendini okuldan attırdı.” şeklinde konuşuyor.

Kafe sahibinin itirafı:

Küçücük çocuklar her türlü oyunu biliyor

İnternet kafe işletmecileri, öğrencilerin okula gitmeyip sabahtan akşama kadar oyun oynadıklarını vurguluyor. İsmini vermek istemeyen bir internet kafe işletmecisi, ayakları yere dahi değmeyen küçücük çocukların her türlü oyunu bildiklerini aktarıyor. Anne-babaların çok sorumsuz olduğunu söyleyen işletmeci, "Çocuklar ders zamanlarında bile okuldan kaçıp oyun oynamaya geliyor." diyor.